"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/24 Esas, 2022/260 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucu, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Şırnak ili, ... ilçesi, Ortaköy köyü, 112 ada 12 (eski 112 ada 2) parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 04.11.2013 tarihli ve 2012/205 Esas, 2013/191 Karar sayılı kararı ile kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 04.11.2013 tarihli ve 2012/205 Esas, 2013/191 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; kamulaştırılan alanın üzerinde bulunan ve kamulaştırılan alana isabet eden yapının kıymet takdir raporunda bulunmadığı, 05.07.2013 tarihli fen ve inşaat bilirkişilerinin ortak raporuna göre ise yapıların tamamının kamulaştırılan alan içinde yer aldığı dikkate alındığında, mevcut kamulaştırılan alan içerisinde bilirkişi raporu ile belirlenen yapıların kalamayacağı hususu gözetilmeden ve mevcut çelişkinin giderilmesi için yeni bir bilirkişi heyeti ile keşif yapılıp, yapıların tamamının kamulaştırmadan etkilenip etkilenmeyeceği, kamulaştırma sonrası kullanılıp kullanılamayacakları belirlenmesi ve bu hususun keşif zaptında açıkça belirtilmesi gerektiğinden, dava konusu taşınmazda bulunan yapılara ilişkin olarak kazı ve hafriyat değerinin hesaplanması ve dava konusu taşınmaz üzerindeki yapılara değer biçilirken birim fiyatın dava tarihine eskale edilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin 20.06.2018 tarihli ve 2015/200 Esas, 2018/164 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 20.06.2018 tarihli ve 2015/200 Esas, 2018/164 Karar kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; bedeline hükmedilen yapıların kamulaştırma sınırı içerisinde kalıp kalmadığının tespiti için dava konusu taşınmaza ait kamulaştırma krokisi getirtilip, mahalinde keşif yapılarak fen bilirkişisinden alınacak ek rapor sonucuna göre karar verilmesi ve tespit edilen kamulaştırma bedeli bozma öncesi tespit edilen bedelden az olduğundan bu bedele ilk karar tarihine kadar faiz uygulanması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; münavebeye fiyatı en yüksek ürünlerin alındığını ancak masrafların düşük hesaplandığını, objektif değer artışına esas alınan ölçütlerin kapitalizasyon faiz oranının seçilmesinde dikkate alınmaması gerektiğini, hiç bir hukuki dayanak gösterilmeden kapitalizasyon faiz oranını yüksek alınmasının kabul edilemez olduğunu, dava konusu taşınmazdan yol geçmesi nedeniyle arta kalan bölümde değer artışı olduğunu, takdir edilen objektif değer artışı ile kapitalizasyon faiz oranının hiçbir araştırma ve incelemeye dayanmadığını, eski hale iade masraflarının arazinin el atma tarihindeki sürüm değerini geçmemesi gerektiğini, eski hale getirme bedeli ile taşınmazın sürüm değeri karşılaştırılmadan tazminata hükmedildiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bedel tespiti yapılırken Karayolları Kenarında Yapılacak ve Açılacak Tesisler Hakkında Yönetmeliğin 26 ncı maddesinin dikkate alınması gerektiğini, karayolunun yapılmasından önce kamulaştırma güzergahında bulunan mesken sıfatına sahip yapılardan, karayolları sınır çizgisine 5 metreden daha yakın olan taşınmazların da dikkate alınması gerektiğini, ekli krokiden anlaşılacağı üzere karayolları sınır çizgisine nerede ise 0 mesafede bulunan yapının taşınmazdan yol geçirildiği günden beri kullanılamadığını, bu nedenle bu süreçte taşınmak ve yeni bir ev almak zorunda kaldıklarını, yapının kamulaştırma alanını dışına çıkarılmasının mülkiyet hakkını ihlal eder nitelikte olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.