"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/977 Esas, 2022/2330 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 6. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/99 Esas, 2021/102 Karar
Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 16.01.2024 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü yetki belgesine istinaden davalı vekili Avukat ... duruşmaya gelmiş, davacı vekili duruşmaya katılmamıştır.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının Kızılırmak Sitesi yöneticisi olduğunu, kendisinin de yönetimde olmasına rağmen haber verilmeden sitede kameriye yapılmasının kararlaştırıldığını ve 750,00 TL para toplatıldığını, bu duruma itiraz ettiğini, 21.03.2019 tarihinde denetim kurulu üyeliğinden istifa ettiğini, kanunlara aykırı keyfi bir şekilde ve uygunsuz yere yapılan kaçak yapıya ilişkin Konyaaltı Belediyesi ve savcılığa şikayette bulunduğunu, kameriyenin ailesini rahatsız edecek bir alana konumlandırıldığını, kameriyeye en yakın dairenin kendi dairesi olduğunu, bu yakınlık nedeniyle kameriyede oturan kişiler tarafından aile özel hayatının gizliliğine karşı tehdit ve tacizlerle karşı karşıya bırakıldığını, kendi özel mülkünde tehdit, taciz ve baskı altında olduğunu, bu nedenlerle açık bir şekilde kanunlara aykırı yapılan ve aile mahremiyetine zarar veren Anayasa ve kanunlarla güvence altında bulunan özel hayatına tehdit, taciz ve baskıların nedeni olan kaçak yapı kameriyenin ortadan kaldırılmasına hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; davanın kat maliklerine karşı husumet yöneltilmesi gerektiğini, davalının maddi gerçeğe aykırılık oluşturacak beyan ve iddialarda bulunduğunu, 01.12.2018 tarihli olağanüstü genel kurul kararı ile dava konusu kameriyenin yapılmasının kararlaştırıldığını, kat maliklerinin yazılı ve sözlü olarak bilgilendirildiğini, kameriyenin yapıldığı yerin özel bir amaca tahsis edilmemiş boş alan olduğunu, komşuluk ilişkilerinin artması ve site sakinlerinin bir arada zaman geçirebilmesi için yapıldığını, davacının rahatsızlık iddiasını öncelikle ispat etmesi gerektiğini, tüm site sakinlerinin birbirini rahatsız etmemek yükümlülüğü altında olduklarını bilen kişiler olduğunu, dava konusu kameriyenin sitenin bulunduğu konum itibari ile lüks yenilik olarak değerlendirilemeyeceğini, bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel Mahkemece verilen kararın usul ve kanuna aykırı oluduğunu, Mahkeme tarafından resen gözetilmesi gereken husumet, dava konusu olayda tamamen ihtilaf konusu olan ve kameriyenin site yöneticisi tarafından 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun (634 sayılı Kanun) 19 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamında yönetici tarafından yapıldığı şeklinde oluşan hatalı kanı ile site yöneticisinin kat maliki de olmasından bahisle aktif ve pasif dava ehliyetinin varlığına kanaat getirildiğini, ayrıca böyle bir değerlendirme yapılsa dahi 19.07.2020 tarihli kat malikleri genel kurul kararı ile dava konusu kameriye hakkında 28 kişinin olumlu oyunun alındığını, nitelikli çoğunluk sağlandığını, dosyaya sundukları delillerin değerlendirilmediğini, kameriyenin ortak alana yapıldığını, ancak bu ortak alanın sunulu vaziyet planından da görüleceği üzere özel bir amaca tahsis edilmemiş boş alanda kaldığının görüldüğünü, bu hüküm ile dosyada mübrez kararlar değerlendirildiğinde gerekli çoğunluğun sağlandığı gerçeğinin ortaya çıkacağını, bilirkişi raporunda ve yapılan keşifte hiçbir ölçüm ve bilimsel veriye dayanılmadığı gibi tamamen gözleme ve hisse dayalı inceleme ile sonuca gidilmiş olması karşısında tamamen gözleme dayalı kanının bilimsel hiçbir geçerliliği olmadığını, bunun yanında yapılacak incelemede sitenin bulunduğu çevre, kat maliklerinin çevresi, birbirleri ile olan ilişkileri sitenin bulunduğu yer vs. tüm olgular dikkate alınarak değerlendirilme yapılması gerektiğini, genel kurulda rızası bulunan, ödeme ile uygulamaya katılan, kat malilerinin ortada genel kurul kararının iptali dahi söz konusu değilken, davacının doğruluğu sabit olmayan ve iddianın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağına tabi beyanları sunduğu bir takım evraklar üzerinden 634 sayılı Kanun ve uygulamada yeri bulunmayan "rızanın geri alınması" önceden verilen olumlu oyun geri çekilmesi gibi hukuka aykırı bir şekilde hesaplama yapılarak nitelikli çoğunluğun sağlanamadığı sonucuna varılmasının açıkça hukuka aykırı olduğunu, bu değerlendirmenin 634 sayılı Kanun'da ya da uygulamada -rızanın geri alınması- gibi durum söz konusu olmadığından raporun bu haliyle kabulünün mümkün olmadığını belirterek yerel mahkemece verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan imalatların ana gayrimenkulün mimari projesine aykırı olduğunun tespit edildiği böylece mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın eksik inceleme neticesinde verildiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tarafların kat maliki oldukları ana gayrimenkulde mimari projeye aykırı imalatların eski hale getirilmesi ve müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 634 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. 634 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesine göre; "anataşınmazın ortak yerlerinde kat maliklerinin 4/5'inin yazılı muvafakat olmadıkça tesis ve değişiklik yapılamayacağı" hükmüne yer verilmiş olup, bu muvafakat sağlansa dahi bir bağımsız bölümün niteliğine uygun olarak kullanılmasını engellememesi veya bu tesis ve değişikliğin bağımsız bölüm malikini rahatsız etmemesi Yargıtay uygulamalarıyla kabul edilmektedir.
3. Yukarıda yapılan açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.