"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1718 Esas, 2023/99 Karar
KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/136 Esas, 2021/164 Karar
Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) mülga 17 nci maddesi uyarınca davacı idare adına tesciline ilişkin davanın yargılaması sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun davalılar yönünden esastan reddine, davacı idare yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 562 parsel sayılı taşınmazın idare tarafından kamulaştırıldığını, kamulaştırma bedellerinin yatırıldığını ve noter tebligatlarının çekildiğini, taşınmaz malikince Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/251 Esas,1998/585 Karar numaralı dosyası ile davacı idare aleyhine tezyidi bedel davası açıldığını, mahkeme sonucu hükmedilen bedelin de ödendiğini, tebliğe rağmen tapu malikinin ferağ işlemini yaptırmadığından taşınmazın idare adına tescil edilemediğini, 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesi gereğince dava konusu taşınmazın ... adına tescili ile yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; aradan uzun yıllar geçtiği için davalıların hangi taşınmazların kamulaştırıldığını hatırlayamadıklarını,1994-1996 yıllarında bazı parseller için bedel attırımı davası açılması konusunda avukata vekâlet verildiğini, ancak parsel numarasını hatırlamadıklarını, geçen süre içinde davalıların ferağ vermeye davet edilmediklerini beyanla, davanın reddine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise davalılar aleyhine vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, taşınmazın davalılar adına kayıtlı bulunan tapusunun iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 2942 sayılı Kanun'un 17 nci maddesine dayalı tescil davasında, Mahkemenin kararı ile davanın kabulüne karar verildiğini, ancak lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmedildiğini, iş bu davanın kamulaştırma bedelinin tespiti davası olmayıp 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesine dayalı tescil davası olduğunu,1990'lı yıllarda yapılan kamulaştırmalar sonrasında davalılar veya murisleri tarafından kamulaştırma bedellerini almış olmalarına ve aradan yıllar geçmiş olmasına karşın tapuda DSİ lehine ferağ verilmediğinden taşınmazın DSİ adına tescilinin mümkün olmadığını, dolayısıyla davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiğini, davanın kabulüne karar verilmiş olması karşısında; idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, aksi yönde davalı vekili lehine vekalet ücretine hükmeder şekilde hüküm kurulmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararının düzeltilmesine, İdare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece davanın kabulüne karar verildiğini, ama lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmediğini, 2942 sayılı Kanun'un 29 uncu maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılacağını, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendine göre vekâlet ücretlerinin de yargılama giderleri arasında sayıldığını, bu nedenle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre hesaplanacak vekâlet ücretinin davacı idareden alınıp taraflarına verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemenin dayandığı gerekçelere göre davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı ne var ki dava konusu taşınmazın davacı idarece kamulaştırılması nedeniyle işbu davanın açıldığı, davalılarca açıkça davanın kabul edilmediği ve tapuda ferağ da verilmediği, bu duruma göre davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmolunması gerekirken vekâlet ücretine karar verilmemesinin doğru olmadığı, dolayısıyla davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine, buna karşın davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; 2942 sayılı Kanun'un 29 uncu maddesi gereğince yargılama giderleri davacı idare üzerinde bırakılacaktır hükmü gereği ve vekâlet ücreti de yargılama giderlerinden olduğundan, ayrıca Anayasa Mahkemesinin bu husustaki kararları dikkate alınmadan dava açılmasında kusuru bulunmayan ve kendisini vekille temsil ettiren davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken aykırı olarak davacı idare lehine hükmedilen vekâlet ücretinin kaldırılarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesi uyarınca davacı idare adına tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun'un 359 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun’un “Tapulu taşınmaz mallarda tescil” kenar başlıklı (mülga 24.04.2001 - 4650/21 md.) 17 nci maddesi
3. 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Ana Kanun’a İşlenemeyen, 24.4.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun’un 21 inci maddesi ile eklenen Geçici Madde 1 inci maddesi şöyledir:
“Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, kamulaştırma kararı alınmış ancak henüz tebligata çıkarılmamış kamulaştırmalarda bu Kanun hükümleri, diğerlerinde önceki hükümler uygulanır.”
4. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun '' taşınmazı mülkiyetinin kazanılması '' başlıklı 705 inci maddesinin ikinci fıkrası şöyledir:
''Mahkeme kararı, cebr-i icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde mülkiyet tescilden önce kazanılır"
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; 2942 sayılı Kanun'un 17 nci maddesinin koşulları oluştuğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesi doğrudur.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dahili davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.