"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1984 Esas, 2023/152 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/69 Esas, 2021/487 Karar
Taraflar arasında görülen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Ankara ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 45994 ada 4 parsel(eski 1 parsel) sayılı taşınmaza okul yapılmak suretiyle el atıldığını ve bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; imar planı çerçevesinde eğitim alanlarının müvekkili kurumun bilgisi dışında ayrıldığını, plan değişikliği sonucu davacıya ait hissenin okul genişleme alanı olarak ayrılan 4 parselde kaldığını, arsa üzerinde herhangi bir tesisin bulunmadığını, 4 parselde bulunan şahıs hisselerinin kamulaştırma işlemine henüz başlanılmadığını, işlemlerin il genelinde, öğrenci yoğunluğu ve aciliyet sırası gözönünde tutularak yapıldığını, kamulaştırmasız el atmanın söz konusu olmadığını, diğer hissedarlar tarafından birçok dava açıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazın davacı adına kayıtlı tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın yapılan imar uygulaması sonucunda ifraz gördüğünü ve şahıs hisselerinin aynı ada 4 parsele şuyulandırıldığını, el atmanın söz konusu olmadığını, bu nedenle idari yargının görevli olduğunu, bedelin yüksek olduğunu, karşılaştırma ve incelemenin yetersiz olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu Ankara ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 45994 ada 4 parselin 1995 onay tarihli 1/1000 ölçekli imar planında İlköğretim Alanı olarak ayrıldığı ve üzerinde imar planına uygun olarak ... Şehit Adil Erdoğan Ortaokulu ve Rukiye Hilmi Atlıoğlu İlköğretim Okulu inşaatlarının devam etmekte olduğu, bahçe duvarının parselin sınırlarını çevrelediği ve bu yönüyle taşınmaza fiilen el atıldığı, ... Belediye Başkanlığından dosya içine getirtilen taşınmazın imar dosyası ve tapu müdürlüğünden getirtilen tapu kayıtlarında yapılan incelemede, davaya konu taşınmazın 1/1000 ölçekli imar plan tadilatının 25.09.2017 tarihinde kesinleştiği, iş bu plan değişikliği sonucu yapılan 85322 nolu parselasyon planı ile taşınmazın 45994 ada 3 ve 4 parseller olduğu, imar planına ilişkin çakıştırmalı krokiye göre yeni oluşan 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların öncesinde 45994 ada 1 parsel ile aynı yerde kaldığı, el atılan taşınmaz bölümünün ifrazen mülkiyeti Hazineye ait 3 parsel sayılı taşınmaz olarak, şahıs hisselerinin ise 4 parsel olarak tapuda tescilin sağlandığı, yeni oluşan parsellerde de okul binasının ve bahçesinin kısmen mevcut olduğu, şuyulandırma cetveli ve tapu kaydına göre davacı payından düzenleme ortaklık payı kesilmeksizin hisselerinin aynen 4 parsel sayılı taşınmaza taşınarak 31.05.2019 tarihinde tescilin sağlandığı, uygulama sonucu oluşan her iki taşınmazın 11.07.2017 günlü kesinleşen 1/1000 ölçekli uygulama imar planında “Eğitim Alanı” olarak ayrıldığı ve ihtiyaca göre anaokulu, ilkokul, ortaokul ve ortaöğretim kurumu yapılabileceğinin belirtildiği, taşınmaza davalı idarece öncesinde fiilen el atılarak okul inşaatına başlandığı, arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılıp taşınmazın paydaşlarınca açılan ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen güçlü delil niteliğindeki bedel de değerlendirilmek suretiyle bedelinin tespit edilerek davalı idareden tahsiline dair kararda usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsiline ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi doğru olup, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda tespit edilen metrekare birim fiyatı bölge itibarıyla Dairemiz denetimden geçen ve dava konusu taşınmazın diğer paydaşlarınca açılan dosyalar (Dairemizin 2020/7027 Esas, 2021/7817 Karar sayılı ilâmı) ile uyumludur.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı idare vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.