"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2343 Esas, 2022/2831 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 19. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/138 Esas, 2019/1398 Karar
Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi, eski hale getirme ve hakimin müdahalesi istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili asıl dosyanın dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ... ilçesi, ... Mahallesi 89 pafta 2956 ada 211 parselde kayıtlı bulunan ve ... Caddesi ... Apartmanı no 18 adresindeki ana taşınmazın 8 ve 9 nolu bağımsız bölümlerinin maliki olduğunu, davalının ise aynı binada zemin kat dükkan, 1 ve 2 nolu bağımsız bölümlerin maliki olduğunu, dükkanın arsa payının 12/252 olduğunu, diğer bütün bağımsız bölümlerin ise 20/252 arsa payına sahip olduğunu, davalının zemin kattaki dükkanı, arsa payını aşacak ve ortak alanlara taşacak şekilde genişlettiğini, ayrıca dükkanı 1 ve 2 No.lu mesken nitelikli bağımsız bölümlerle birleştirerek tamamını mobilya mağazası olarak kullandığını, davalının zemin ve 1. kattaki bina dış cephesini değiştirdiğini, merdiven altı gibi ortak alanları haksız olarak kullandığını, davalının bu eylemlerinin 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun (634 sayılı Kanun) ve Yönetim Planı’na aykırı olduğunu, dükkan ve galeri gibi iş yerlerinin ancak Kat Malikleri Kurulu’nun oy birliği kararıyla açılabileceğini, Yönetim Planı’nın 37 nci maddesinde ‘’Binanın ikamete mahsus mahalleri iş yeri ve büro olarak kullanılamaz.’’ düzenlemesinin olduğunu, davalının kat maliklerinin yazılı izni olmadan mesken niteliğindeki bağımsız bölümleri işyeri olarak kullandığını, kat maliklerinin binanın bütünlüğünü, estetiğini, sağlamlığını korumakla yükümlü olduğunu, bir malikin, kat maliklerinin 4/5'inin onayı olmadan taşınmazın ortak alanlarında inşaat, onarım, boya gibi işlemleri yaptıramayacağını, ifade ederek, ortak alanlara yapılan müdahalenin eski haline getirilmesini, 1 ve 2 nolu bağımsız bölümlerin dükkan /iş yeri olarak kullanılmasının önlenmesini, 1 ve 2 nolu bağımsız bölümlerin projesine uygun olarak yeniden mesken haline getirilmesini, eski haline getirme işlemleri için gereken bedelin ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
2.Davacılar vekili birleştirilen dosyanın dava dilekçesinde özetle; davalı kat malikinin 4 ve 5 numaralı bağımsız bölümleri mesken nitelikli eski haline iadesine ve ortak alanlara yaptığı müdahalenin meni ile mimari projeye uygun hale getirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kat maliklerinin onayı olmadan söz konusu bağımsız bölümlerde hiçbir değişiklik yapmadığını, diğer bağımsız bölümleri etkileyecek bütün eylemleri kat maliklerinin rızası ve onayı dahilinde gerçekleştirdiğini, yönetim planının 9 uncu maddesinin ''Kat malikleri kendilerine ait bulunan bağımsız bölüm ve eklentileri üzerinde ana gayri menkulün mimari estetiğine ve dayanıklılığına halel getirmemek ve hariçten görünüşü bozmamak kayıt ve şartı ile bil cümle masraflar kendine ait olmak üzere istedikleri tadilatı yaptırabilirler.'' Şeklinde olduğunu, müvekkilinin yönetim planına aykırı hareket etmediğini, müvekkile ait dükkanın arsa payının hatalı belirlendiğini, bu konuda açılan arsa payı düzeltme davasının devam ettiğini, ortak alanlarda yapılan düzenlemenin arsa payından fazla olduğu iddiasının geçerli olmadığını, ortak alanlardaki müdahalenin de arsa payı sınırları içinde olduğunu, tapuda mevcut olan arsa payına göre ortak alanlardan faydalanıldığını, apartmanın ana giriş merdiveni altındaki yaklaşık 12m²lik müştemilatın apartmanın müşterek mülkü olduğunu, ancak Genel Kurul Karar Defterinin 16.06.1991 tarihli kararında görüldüğü üzere oy birliği ile müvekkilin kullanımına verildiğini, beş yıl süre ile kullanımın devam edeceğine ilişkin karar alındığını, bu karardan da anlaşılacağı üzere müvekkilin bahsedilen müştemilatı izinsiz yapmadığını, yapma ve kullanım hakkının kat malikleri kurulu tarafından verildiğini, 06.02.2008 tarihli genel kurul kararı ile de apartman giriş merdivenlerinin altındaki bölmenin yanına birkaç kişinin oturabileceği camlı küçük bir bölmenin yapma ve kullanma hakkının yine müvekkile verildiğini, arsa payının düzeltilmesine ilişkin açılan İstanbul Anadolu 11. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/ 205 Esas sayılı davasının iş bu dava açısından bekletici sorun yapılmasını, davacı tarafça delil olarak sunulan 14.11.2006 tarihli ''Bildirim'' başlıklı yazıdan da anlaşılacağı üzere dükkan vitrininin bina hattından 30cm bahçeye doğru çıkma yapacak şekilde yapılmasına karar verildiğini, yazının sonunda müvekkile binada yaptığı yenilik ve değişiklikler için teşekkür edildiğini, bunun da müvekkilin binaya zarar vermediğini, aksine binayı güzelleştirecek tadilatlarda bulunduğunu ispat ettiğini, davanın kişisel hırslar nedeniyle açıldığını, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2 nci maddesinde düzenlenen ''Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasının hukuk düzenini korumayacağı'' ilkesi gereği davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, reddine karar verilmemesi halinde sürmekte olan arsa payı düzeltme davasının bekletici sorun yapılmasını, yargılama masraflarının davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; ecrimisil talebinin iş bu dosyadan ayrılmasının hatılı olduğunu, birleştirilen dosya yönünden mahkemenin davanın açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmesi gerektiğini, asıl davada kabul edilen hususlar yönünden birleştirilen davada ret kararı verilemeyeceğini, yapı kayıt belgesi ile davada ki ihtilafların konusuz kaldığı görüşünün hatalı olduğunu, mahkemenin taleplerinin tamamı hakkında karar vermediğini, sonradan değişen durum nedeniyle davalıya vekâlet ücreti takdir edilmesinin de hatalı olduğunu kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin davacının taleplerini aşar şekilde karar verdiğini, bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, mahkemenin ek bilirkişi raporunun hükmün eki sayılmasına karar vermesinin de hatalı olduğunu, hangi hususlar bakımından hükmün eki sayılacağı belli olmayıp ayrıca raporda mahkemece reddedilen kısımlar yönünden de masraf kalemi olduğunu, her bir masraf kaleminin nasıl ve neye göre hesaplandığının belirtilmediğini, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan imalatların ana gayrimenkulün mimari projesine aykırı olduğunun tespit edildiği böylece mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek ve kararın eksik inceleme sonucu verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek ve hükmün eksik araştırma ve inceleme sonucu verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tarafların kat maliki oldukları ana gayrimenkulde mimari projeye aykırı imalatların eski hale getirilmesi ve müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 634 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davalı tarafça daire niteliğindeki 1 ve 2 numaralı bağımsız bölümler ile dükkan niteliğindeki 13 numaralı bağımsız bölümlerin birleştirilmek sureti ile iş yeri olarak kullanıldığı, ana gayrimenkulün mimari projesine aykırı bir kısım imalatlar ile ortak alanlara müdahalede bulunduğu anlaşılmaktadır.
3. Yargıtay uygulamalarında kat maliklerinin rızası olsa dahi ortak duvarların kaldırılarak tek hacim haline getirilen bağımsız bölümlerin aynı nitelikte (bağımsız bölüm iş yeri ise iş yeri ile mesken ise mesken ile) olması aranmaktadır. Ayrıca yapılan tadilatların ana taşınmaza zarar verip vermediği, statiğini etkileyip etkilemediği, anataşınmaza ek bir yük getirip getirmediği aranmaktadır. Dolayısı ile ana yapının statiğine zarar vermemek koşulu ile 1 ve 2 numaralı dairelerin birleştirilmesi mülkiyet hakkı kapsamında mümkündür ancak bu bağımsız bölümlerin 13 numaralı bağımsız bölüm ile birleştirilmesi ancak kat maliklerinin oybirliği ile rıza vermeleri halinde kabul edilebilir. Her ne kadar mahkemece zeminden çıkan merdivenin kaline karar verilmiş ise de hükmün infaza elverişli olması gerekmektedir.
4. Mahkemece birleştirilen dava yönünden davacının ortak alana müdahalenin önlenmesi talebi yönünden hiçbir karar tesis edilmemiş olması, 4 ve 5 numaralı bağımsız bölümlerin mesken nitelikteki eski hale iadesi yönünden dava tarihi itibarıyla böyle bir durumun söz konusu olup olmadığı tespit edilerek yargılama esnasında bu duruma son verildi ise bu hususta karar verilemsine yer olmadığına hükmedilmesi gerekirken yargılama esnasında sunulan kira sözleşmeleri esas alınarak davanın reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
5.Mahkemece asıl ve birleştirilen dosya için davacıların talepleri ile alınan kat malikleri kurulu kararları ve muvafakatlar tek tek değerlendirilmek sureti ile her bir talep için infaza elverişli şekilde hüküm kurulması gerekirken aksi düşünce ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
1.Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.