Logo

5. Hukuk Dairesi2023/3683 E. 2023/12869 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmazın bir kısmını kendi isteğiyle bedelsiz terk ettiğine dair Encümen kararı ve Anayasa Mahkemesi kararı gözetilerek, bu kısım için davanın reddine ve fiilen kullanılan kısım için belirlenen bedelin ise hukuka uygun olduğuna karar verilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına hükmedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1707 Esas, 2023/11 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 11. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/452 Esas, 2021/138 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince, miktar veya değeri her paydaş için 238.730,00 TL'yi geçmeyen davalara ilişkin olarak Bölge Adliye Mahkemesi kararları kesin olup, bu kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamaz.

Mahkemece hükmedilen bedel Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Bu nedenle; hükmedilen bedel yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacılar vekilinin davanın rededilen kısmı yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 19.12.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü yetki belgesine istinaden davacı vekili Avukat ... Taylan gelmiş, davalı idare vekili duruşmaya katılmamıştır.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 3801 parsel ... taşınmaza davalı idarece usulüne uygun kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığından bahisle kamulaştırmasız el atmaya dayalı taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görev yönünden reddedilmesi gerektiğini, uzlaşma yoluna gidilmeden açılan haksız ve mesnetsiz iş bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne taşınmaz bedelinin dava ve ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacılara verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazın tapusunun iptali ve yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; ...-i terke konu kısmı bulunmadığı için davanın tam kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacılar tarafından 04.07.2021 tarihli dilekçe ile ifraz ve bedelsiz yola terk istendiğini, duvar ve kaldırımın davacı tarafından yapıldığını, fiili el atma bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi yola terk ve ifraz işlemine esas olarak alınan encümen kararına dayalı yapılan tescil işleminin yolsuz tescil niteliği taşımadığı bu nedenle bu kısım yönünden davanın reddine karar verilmesinin doğru olduğu, encümen kararına aykırı olarak fiilen yol olarak kullanılan 16,27 metrekarelik kısmın bedeline hükmedilmesinin de yerinde olduğu anlaşılan taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ayrıca yolda kalan ve fiili olarak el atılan 151,65 metrekarelik alana ilişkin müvekkillerinin sadece inşaat istikamet rölevesi ve ifraz talebi olduğunu, dolayısıyla bedelsiz terke ilişkin bir talebi olmadığı gibi muvafakati olduğunu gösterir dosyaya sunulmuş başkaca bir delil ve belge bulunmadığından, Mahkemece reddedilen 151,65 metrekarelik kısmın bedeline hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 ... Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ... kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa ... olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar ... kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4.2942 ... Kamulaştırma Kanun'nun (2942 ... Kanun) 35 inci maddesi.

5.2942 ... Kanun'nun 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre; dava konusu taşınmazın 765,34 metrekare yüzölçümü ile davacılar adına tapuda kayıtlı olduğu, davacılardan ...'ın ... Belediye Başkanlığına hitaben 04.07.2012 tarihli inşaat istikamet rölevesi ve ifraz talepli dilekçesine istinaden ... Belediye Başkanlığının 07.02.2013 tarihli ve 125 ... kararı ile ekli Belediye Encümen teklif belgesi uyarınca 3194 ... İmar Kanunu'nun (3194 ... Kanun) 15,16 ve 17 nci maddeleri gereği ifrazının uygun olduğunun kabulü ile kararın gereği sonucu dava konusu taşınmazın 151,65 metrekarelik kısmının tapudan bedelsiz terk edildiği, diğer davacıların bu hususta davacı ...'a noterden yetki verdiği ve ilgili Belediye Encümen kararının da halen ayakta olduğu anlaşılmıştır.

3. 2942 ... Kanun'un 35 inci maddesi uyarınca imar düzenlemesi sırasında malikinin muvafakati ile yol, yeşil alan ve bunun gibi kamu hizmet ve tesislerine ayrılan alan için eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulamayacağı ve karşılığının da istenemeyeceği gibi; Anayasa Mahkemesinin 07.09.2021 tarihli ve 2017/22268 başvuru No.lu kararı da dikkate alındığında davacıların kendi isteği ile yapılan işlemden elde ettiği menfaat de gözetilerek dava konusu taşınmazın tapuda bedelsiz terk edilen 151,65 metrekarelik kısmı yönünden davanın reddine karar verilmesi yerindedir.

4. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 ... Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve fiilen yol olarak kullanılan 16,27 m²lik kısmın bedeline hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı İdare Vekilinin Temyizi Yönünden

Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

B. Davacılar Vekilinin Temyizi Yönünden

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 ... Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.