"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/580 Esas, 2023/23 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, Bornova ilçesi, ... Mahallesi 1138 parsel (yenileme ile 22694 ada 9 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için kıymet takdir komisyonu raporunda ve acele kamulaştırma dosyasında belirlenen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın emlak vergi değerinin dikkate alınması gerektiğini ileri sürmüştür.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 21.03.2016 tarihli ve 2014/532 Esas, 2016/198 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 21.03.2016 tarihli ve 2014/532 Esas, 2016/198 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce duruşmalı olarak yapılan inceleme sonucunda; 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendine göre arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerde olması gerektiği ve dava konusu taşınmazın bulunduğu Bornova ilçesi, ... Mahallesinde benzer yüzölçümlü ve değerlendirme tarihine yakın zamanlarda emsal satışların bulunması doğal olduğu halde, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda bu yönteme uyulmadan başka bir ilçede bulunan taşınmaz emsal alınarak ve taşınmazın 2014 yılı arsa metrekare rayiç değerinin altında kalacak şekilde değer biçildiğinden yapılan karşılaştırmanın inandırıcı bulunmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 24.02.2022 tarihli ve 2019/50 Esas, 2022/81 Karar sayılı kararı ile fark kamulaştırma bedelinin verilen süreler içerisinde depo edilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 24.02.2022 tarihli ve 2019/50 Esas, 2022/81 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Mahkemece uyulan bozma kararı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak dava konusu taşınmazın değerinin belirlendiği, bilirkişilerce tespit edilen kamulaştırma bedelinin depo edilmesi için davacı idareye ikinci kez verilen kesin süreye rağmen bloke edilmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de davacı idare vekilinin temyiz dilekçesi ekinde sunduğu dekont örneğine göre 15.03.2022 tarihinde fark kamulaştırma bedelinin depo edildiği anlaşıldığından, usul ekonomisi gözönüne alınarak davalı vekilinin bu hususta beyanı alındıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kadastro yenileme çalışmaları sonucunda 22694 ada 9 parsel sayılı taşınmaz haline geldiğini ve alanının 8.212,95 m² olarak tespit edilerek davalı adına tescil edildiğini, ancak dava konusu taşınmazın mülkiyet hakkının kadastro yenileme çalışmalarından önce mahkeme kararı ile kazanıldığını, dolayısıyla hesaplamanın eski yüzölçümü olan 7.858,03 m² üzerinden yapılarak tapu kaydının tamamının müvekkili idare adına tescili ile yol olarak terkin edilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu, emsal karşılaştırmasının kanunun aradığı şartlara uygun olarak yapılmadığını, emsal alınan taşınmazın dava konusu taşınmazdan uzak olup, farklı özelliklere sahip olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmazın kadastro yenileme çalışmaları sonucu yeni ada ve parsel numarası üzerinden karar verilmemesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun’un 438 inci maddesi uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan "1138 parsel" ibaresinin hükümden çıkartılmasına, yerine "22694 ada 9 parsel" ibaresinin yazılmasına, hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan "1138 parsel sayılı taşınmazın" ibaresinin hükümden çıkartılmasına, yerine "22694 ada 9 parsel sayılı taşınmazın 7.858,03 m²lik kısmında" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.