Logo

5. Hukuk Dairesi2023/3739 E. 2023/10534 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedeli ve ecrimisilinin davalı idareden tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararına uygun olarak verdiği, taşınmaz bedeli yönünden davanın konusuz kalmasına, ecrimisil yönünden ise kabulüne dair hükmünde hukuki bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/415 Esas, 2020/559 Karar

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında görülen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelin ve ecrimsilin tahsili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili asıl ve birleştirilen dava dilekçelerinde özetle; Amasya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 570 parselde kayıtlı taşınmaza Amasya çevre yolu yapımı nedeniyle davalı idare tarafından 3-4 yıl önce kamulaştırılmaksızın el atıldığını, dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğunu belirterek tazminat ve ecrimisilin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın 10.07.2006 tarihli ve 2006/130 sayılı Kamu Yararı Kararına istinaden kamulaştırılacağını, kamulaştırma işlemine ilişkin uzlaşma görüşmelerinin yapıldığını; ancak anlaşma sağlanamadığını ve anlaşmazlık tutanağı imzalandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 06.05.2016 tarihli ve 2014/407 Esas, 2016/421 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda dava konusu ... köyü, 1849 parsel sayılı taşınmazın arsa niteliğinde olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmaz tarım arazi olarak kabul edilerek değer biçildiğinden bu rapora göre hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin 03.04.2018 tarihli ve 2018/1 Esas, 2018/578 Karar sayılı kararı ile asıl davanın kısmen kabulüne ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 03.04.2018 tarihli ve 2018/ Esas, 2018/578 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; arsa niteliğindeki Amasya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1849 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve ecrimisil bedeline hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; dosya bulunan bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmaza ilişkin olarak davalı idare tarafından bir kısım davacılar hakkında Amasya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/332 Esas, 2018/669 Karar sayılı dosyasında açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın tescili davasının derdest olduğu anlaşılmıştır. Bir taşınmazla ilgili kamulaştırmasız el atma davası devam ederken kamulaştırma bedel tespit tescil davası açılması halinde, aslolan kamulaştırma davası olup, bedel tespit ve tescil yönünden inceleme yapılıp davaya devam edilmesi, kamulaştırmasız el atma davasında ise bedel tespit tescil davasının bekletici mesele sayılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, kabule göre de, dava konusu taşınmazda tapu kaydına göre 1/24 pay sahibi olduğu anlaşılan ... hakkında karar verilmesi gerekirken aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak asıl ve birleştirilen davalarda kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talepleri yönünden konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil yönünden kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; tazminat ve ecrimisil değerinin düşük belirlendiğini, kamulaştırmadan kalan kısımın bedeline de hükmedilmesi gerektiğini, davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, talep olmadığı halde davacı ... adına kayıtlı payın iptaline karar verilmesinin yerinde olmadığını ileri sürmüştür.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; yerel mahkeme bozma sonrasında daha önce açılmış sonucu kesinleşmiş bedel tespit ve tescil kararı olduğundan davanın reddi kararı verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ve ecrimisilin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine menî müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmî şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66 ncı maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.