Logo

5. Hukuk Dairesi2023/3773 E. 2023/11448 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/360 Esas, 2022/335 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Esenyurt ilçesi, ... Mahallesi 113 parsel sayılı taşınmaza fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsilini talep etmiştir.

2.Davacılar vekili birleştirilen dava dilekçesinde özetle; asıl davada bozma sonra ıslahı talep edilemeyen, saklı tutulan kasımların bedelinin davalı idareden tahsiline, eldeki dosyanın asıl dosya ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekcesinde özetle; dava konusu taşınmazın ana arterde olup olmadığının araştırılması gerektiğini, el koyma tarihindeki vasıfları itibarıyla tazminatın hesaplanması gerektiğini, dava konusu taşınmazın tüm tedavülleri ile birlikte tapu kaydının getirtilerek incelenmesi gerektiği, parselin arazi olması durumunda gelir metoduna göre hesaplama yapılması gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesi isteminde bulunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi 29.11.2016 tarihli ve 2016/220 Esas, 2016/600 Karar sayılı kararı ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 16.02.2017 tarihli ve 2017/151 Esas, 2017/167 Karar sayılı kararı ile hukuki el atma nedeniyle idari yargı görevli olduğundan davanın usulden reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararı kaldırılarak, dava konusu Esenyurt ilçesi ... Mahallesi 113 parsel sayılı taşınmazın İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin 13.09.2013 tarihli ve 1856 sayılı kararı ile onaylanan Esenyurt Tem Güneyi 1. Etap 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planında İmar yolu alanında kaldığı belirtilmiştir. Anayasa Mahkemesinin 05.04.2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan 20.12.2018 tarihli ve 2016/181 Esas, 2018/111 Karar sayılı kararı ile 'Kamulaştırma Kanunu'nun EK 1 inci maddesinin "Bu süre içerisinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından, bu Kanunun geçici 6 ncı maddesindeki uzlaşma sürecini ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemleri tamamlandıktan sonra taşınmazın kamulaştırmasından sorumlu idare aleyhine idari yargıda dava açılabilir.'' kısmı iptal edilmiştir. Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1/6 sayılı kararı ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.12.2010 tarihli ve 2010/5-662/651 Esas, 2010/651 Karar sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır. Bu itibarla kamulaştırmasız el atma olgusu gerçekleşmiş olup, taşınmazın aynına ilişkin bu davaya bakmak adli yargının görevi dahilinde olduğu anlaşıldığından işin esasına girilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden, kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda, asıl ve birleştirilen davaların kabulü ile hüküm altına alınan bedelin davalı idareden tahsiline, taşınmazın tapu kaydının iptali ile terkinine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf veklleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın gerçek değerinin belirlenen değerden çok yüksek olduğunu, kararın bedel yönünden bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının zamanaşımı ve hak düşürücü süreden sonra ıslah talebinde bulunduğunu, el atma tarihi itibarıyla taşınmazın arazi olarak değerlendirilmesi gerektiğini, emsal incelemesinin eksik yapıldığını, el atma nedeniyle taşınmazda meydana gelen değer artışlarının dikkate alınması gerektiğini, asıl ve birleştirilen dosyaların dava tarihlerine göre faiz işletilmesi gerektiğinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4.2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihaî kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmek suretiyle adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı idareden tahsiline dava konusu taşınmazın davacılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesi yerindedir.

3.Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin tüm, davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz dilekçesinde ileri sürülen diğer nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

4.Davalı idare harçtan muaf olduğu halde aleyhine harca hükmedilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

1.Davacılar vekilinin tüm, davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2.Davalı idare vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının;

a) (4) numaralı bendinin hükümden çıkartılarak yerine "Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafından yatırılan peşin ve tamamlama harcının istek halinde yatırana iadesine" cümlesinin yazılmasına,

b) (5) numaralı bendinde yer alan '' 88,50 TL peşin harç, 88,50 TL başvurma harcı, 5.936,44 TL tamamlama harcı,'' ibaresinin çıkarılmasına,

c) (5) numaralı bendinde yer alan '' 10.037,39 '' sayısının çıkarılmasına yerine '' 3.923,95 '' sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.