Logo

5. Hukuk Dairesi2023/3858 E. 2023/9231 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın sulu tarım arazisi olarak değerlendirilmesinde, %4 kapitalizasyon faiz oranı uygulanmasında, objektif değer artışı ilavesinde ve üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ünden fazla olamayacağının gözetilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz istemlerinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1683 Esas, 2023/479 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Akhisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/502 Esas, 2022/156 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Manisa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 74 parsel sayılı taşınmazda kamulaştırma bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırılan taşınmaz sulu tarım yapılan boş tarım arazisi olup taşınmazın 10 metre uzağındaki havuza yıl boyunca kendiliğinden akan su kaynağından sulandığını, bilirkişilerin kamulaştırılmak istenilen taşınmazın sulu tarım yapılan tarım arazisi olarak kamulaştırma bedelini hesap etmesini talep ettiklerini, dava konusu taşınmazın verimli bir tarım arazisi olup Akhisar İlçe Ortalamasının en az % 50 üzerinde verim elde edildiğini, bilirkişilerin taşınmazın kamulaştırma bedelinin hesaplanmasında işbu hususa dikkat ederek hesaplama yapmasını talep ettiklerini, dava konusu taşınmaz davalı müvekkilerden ... tarafından kullanıldığını; dava konusu taşınmazda 2021 yılı içerisinde buğday tarımı yapıldığını, dava konusu taşınmazda 2020 yılı içerisinde kavun mahsulünün yetiştirildiğini, dava konusu taşınmazda 2019 yılı içerisinde kapya biber mahsulü yetiştirildiğini, davaya konu taşınmazın boş kısmının buğday – kavun – kapya biber münavebe planı esas alınarak kamulaştırma bedelinin hesaplanmasını talep ettiklerini, dava konusu taşınmazın yolunun bulunduğunu, yolu sürekli açık olup yol hizmetinden maksimum düzeyde faydalandığını, ayrıca taşınmazın kamulaştırma bedeli hesaplanırken konumu dikkate alınarak objektif değer artırıcı unsur uygulanmasını talep ettiklerini,aynı bölgeden temyiz incelemesinden geçen dosyalar emsal alınarak dava konusu taşınmaza % 40 oda artışı uygulanmasını talep ettiklerini, dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi niteliğinde olduğu dikkate alınarak kapitalizasyon faiz oranının % 4 olarak uygulanması gerektiğini, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3’ünden fazla olamayacağını; bilirkişilerce davaya konu taşınmazın kamulaştırma bedeli hesaplanırken işbu hususun dikkate alınmasını talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bedelin davalılara derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; üretim masrafının brüt gelirin 1/3'ü olarak hesaplandığından m² birim değerinin yüksek bulunduğunu, dava konusu taşınmazın sulu arazi vasfında olmadığını, resmî veriler dikkate alınarak değerinin yeniden hesaplanması gerektiğini, objektif değer artış oranı uygulanmasının yerinde olmadığını, idare lehine vekâlet ücreti hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

2.Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; verim miktarları ve objektif değer artış oranının düşük belirlendiğini, münavebe deseninin uygun olmadığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, dava konusu taşınmazın, sulu arazi olarak 2.900,00 m²sinin arazi niteliğinde olduğu kabul edilerek, 2021 yılı Akhisar İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü sulu şartlarda yetiştirilen buğday, salçalık biber ve dane mısır münavebesi uygulanarak, 2021 yılı Akhisar İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü maliyet cetveli kullanılarak, net gelir hesabı üzerinden bedel tespiti yapan bilirkişi kurulu raporuna göre karar verilmesi doğru olup dava konusu taşınmazın bilirkişi raporlarına yansıyan nitelikleri itibariyle sulu arazi olarak değerlendirmesi, yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmaz yönünden %4 kapitalizasyon faiz oranı uygulanması ve dava konusu taşınmazın konumu, yüzölçümü, bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri ve gelişmişlik durumu dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına objektif değer artış oranı ilave edilmesi ve Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre maliyet cetveline göre bulunan üretim giderinin brüt gelirin %50'sine yakın olması, bu hali ile ekonomik tarım yapılabilmesi için Türkiye ortalamasına göre, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ünden fazla olamayacağını gözetilerek değerlendirme yapılması ve dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgeden, Yargıtay denetiminden geçen dosyalarda objektif değer artışının %40 olarak uygulandığının dikkate alınması ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi doğru olduğundan taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin bir numaralı alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki Manisa ili, Akhisar ilçesi, Muştular Mahallesi 74 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, Davalılardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.