Logo

5. Hukuk Dairesi2023/3920 E. 2023/6462 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kesinleşen kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, davacı idarenin faiz işletilecek süreye ilişkin yaptığı tavzih talebinin reddine dair kararın hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK’nın 305. maddesi uyarınca, hükmün icrasında tereddüt olsa dahi, tavzih yoluyla taraflara yeni bir borç yüklenmesi veya mevcut borçların değiştirilmesi mümkün olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin tavzih talebinin reddine ve istinaf mahkemesinin de bu kararı onamasına ilişkin kararları onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Karar Dairemiz denetiminden geçerek 24.02.2021 tarihinde kesinleşmiştir.

Davacı vekili 25.08.2022 tarihli dilekçesiyle; dava açıldığından itibaren dört aylık sürenin bitimi olan 06.10.2017 tarihinden karar tarihi olan 16.05.2018 tarihine kadar mı yoksa kararın kesinleşme tarihi olan 24.02.2021 tarihine kadar mı faiz işletileceği konusunda hükmün icrasında karışıklık yaşandığından bahisle tavzih talebinde bulunmuştur.

İlk Derece Mahkemesince 28.11.2022 tarihli ek karar ile davacı idarenin tavzih isteminin reddine karar verilmiştir.

Ek kararın tavzih talep eden-davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarihi ve numarası yazılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün yeterince açık olduğu ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 305 inci maddesindeki şartların gerçekleşmediği belirtilerek istinaf itirazının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

6100 sayılı Kanun'un 305 inci maddesinde; "Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez." hükmü yer almaktadır. Aynı Kanun'un 305/A maddesinde ise "Taraflardan her biri, nihaî kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesini isteyebilir. Bu karara karşı kanun yoluna başvurulabilir." düzenlenmesi bulunmaktadır.

6100 sayılı Kanun'un 305 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca taraflara yüklenen borçların tavzih yolu ile değiştirilmesi ya da yeni borçlar yüklenmesi mümkün olmadığından tavzih dilekçesinin reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf itirazının esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar yukarıda anılan Kanun hükmüne uygun olduğundan temyiz isteminin reddi ile söz konusu kararın onanması gerekir.

KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesinin kararının ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.