"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/95 Esas, 2020/187 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Düzce ili, Akçakoca ilçesi, ... köyü, 112 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın mütemmim cüzleri ile birlikte kamulaştırılmak istendiğini, öncelikle davacı idarenin 2942 sayılı Kanun’un 7 nci maddesi uyarınca topladığını iddia ettiği bilgi ve belgelerin eksik olduğunu, bu bilgi ve belgeleri dayanak göstererek aynı Kanun'un 8 inci maddesine göre kendi bünyesi içinden teşekkül ettirdiği kıymet takdir komisyonunca bir bedel belirlenmesi ve bedel üzerinden uzlaşma görüşmelerinin yapılması gerektiğini, kamulaştırılmasına karar verilen müvekkile ait taşınmazın bedel tespitinin yaptırılarak davalı müvekkile ödenmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin 2942 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesi uyarınca davacı idareye yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 27.05.2016 tarihli ve 2016/17 Esas, 2016/347 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin 1.558.991,87 TL olarak tespitine, tespit edilen bedelden acele kamulaştırma bedelinin mahsubu ile bakiye bedel olan 279.996,16 TL fark bedele kamulaştırma bedelinin derhal ödenmesine, 13.05.2016 tarihinden hüküm tarihi olan 27.05.2016 tarihine kadar itibaren yasal faiz uygulanmasına, tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 27.05.2016 tarihli ve 2016/17 Esas, 2016/347 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmaz bir bütün olduğundan, taşınmazın kapama fındıklık ve arazi olarak belirlenen bölümlerine taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alındığında % 30 oranında objektif değer artırıcı unsur eklenmesi gerektiği gözetilmeden arazi olan bölümüne daha az objektif değer artış oranı kabul eden bilirkişi raporuna göre eksik ile bedel tespiti doğru olmaması nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 08.07.2020 tarihli ve 2019/95 Esas, 2020/187 Kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin 1.634.861,34 TL olarak tespitine, acele kamulaştırma bedelinin mahsubu ile bakiye bedel olan 355.865,63 TL fark bedele 12.05.2016 tarihinden kararın kesinleştiği tarihe kadar yasal faiz işletilmesine, karar kesinleştiğinde ödenmek üzere 3’er aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına, tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkil idare lehine lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, Akçakoca İlçe Tarım ve Orman verilerinin dışına çıkılarak verim miktarının fazla alındığını ve yüksek değer hesaplandığını, uygulanan %30 objektif değer artış oranı ile taşınmazın değerinin tekrar artırıldığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ve 12 nci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu Düzce ili, Akçakoca ilçesi, ... köyü, 112 ada 1 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi ve bedelinin davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4.İlk karar ile ödenmesine karar verilen fark bedele ilk karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerektiği gibi Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun'la Değişik 2042 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak kamulaştırma bedelinin derhal ödenmesi ve Dairemiz karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerekir.
Ne var ki; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının (2) numaralı bendinde yer alan "fark bedele dava tarihi itibariyle dört aylık sürenin dolduğu 12.05.2016 tarihinden kararın kesinleştiği tarihe kadar yasal faiz uygulanmasına" ibaresinin çıkarılması, yerine "fark bedelin ilk karar ile ödenmesine karar verilen 279.996,16 TL'sine 13.05.2016 tarihinden ilk karar tarihi olan 08.07.2020 tarihine, bozma sonrası artan fark 75.869,47 TL'ye ise 13.05.2016 tarihinden Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin ilam tarihi olan 16.11.2023 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine, bu bedelin davalılara derhal ödenmesine, ödeme sırasında taşınmazın tapu kaydındaki takyidatların bedele yansıtılmasına" cümlesinin yazılması, (3) numaralı bendinin tümüyle hükümden çıkartılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
16.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.