"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/1321 Esas, 2019/363 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili ve yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Gaziantep ili, Nizip ilçesi, ... Mahallesi 757 ada 10 parsel ( 7 parselden ifrazlı) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini ve yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın gerçek değerinin tespit edilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 30.04.2013 tarihli ve 2011/343 Esas, 2013/793 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin 1.507.908,70 TL olarak tespitine ve bu bedele 22.08.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile davalılara hisseleri oranında ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline ve yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A.Bozma Kararı
1. Mahkemenin 30.04.2013 tarihli ve 2011/343 Esas, 2013/793 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; alınan raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda somut emsal olarak incelenen , sağlık ocağı vasfındaki 1540 ada 1587 parsel sayılı taşınmazın raporda belirtilen tarihdeki satışının şirkete yapılan özel amaçlı satış olduğu anlaşılmış olup 2942 sayılı Kanun’un kıymet takdir esaslarını belirten 11 inci maddesinin birinci fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların değerinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur. Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.Bu itibarla; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi ve 2942 sayılı Kanunu’nun 10 uncu maddesine 6459 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarihli ve 2013/817 başvuru numaralı 1. Bölüm kararı da göz önüne alınarak, kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen miktara 22.08.2011 tarihinden karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi nedenleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 13.03.2019 tarihli ve 2015/1321Esas, 2019/363Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin 916.887,50 TL olduğunun tespitine, tespit edilen kamulaştırma bedeline 22.08.2011 tarihinden ilk karar tarihi olan 30.04.2013 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine, fazla yatırıldığı anlaşılan 591.021,20 TL'nin davalılardan tapudaki hisseleri oranında alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi heyetinin dava konusu taşınmazın bedelini yüksek hesaplamak amacıyla emsal olarak davalı taşınmazdan daha değerli ve hiç özelliği olmayan farklı mahallede bulunan ... Mahallesi 795 ada 6 parsel sayılı taşınmazı kullandığını, emsal parselin 2006 yılında hisseli olarak satışı yapılan bir parsel olup 11 sene önce yapılmış bir satış olduğunu, hisseli olarak yapılan satışların hissedarlar arasında yapılıp yapılmadığının açık olmadığını, hissedarlar arası yapılan satışların emsal teşkil etmesi mümkün olmadığını, emsal ile dava konusu taşınmazın vergi rayiç oranları karşılaştırması yapılmadığını ve bilirkişi heyeti raporda taşınmazın 18 inci madde uyarınca imar uygulaması gördüğünü belirtmişse de taşınmazın değerini takdir ederken %40 oranında düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmadığını ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma kararı sonrasında alınan bilirkişi raporlarının bozma gerekçesine uygun olarak alınmadığından davacı lehine usuli kazanılmış haktan söz etmenin mümkün olmadığını, Yargıtay'ın içtihatlarında da belirtildiği üzere yakın zamanda yapılan o bölgede kamulaştırma bedellerinin dikkate alınması gerektiğini, dava konusu taşınmaz arsa niteliğinde olup bölgenin en kıymetli arsaları içerisinde yer aldığını, kamulaştırmadan geriye kalan 3.723,19 m²lik kısım için değer azalışı hesap edilmediğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ve 12 nci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
16.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.