"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/41 Esas, 2023/140 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu Antalya ili, Korkuteli ilçesi, ... Mahallesi, 195 ada 1 parsele baraj yapımı amacıyla kamulaştırmasız el atıldığı gerekçesiyle el atılan taşınmaz bedeli ve ecrimisilin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırmasız el atma şartlarının oluşmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 01.07.2020 tarihli ve 2019/1254 Esas, 2020/265 Karar sayılı ilâmı ile davanın kabulüne, tazminatın ve ecrimisilin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 24.06.2021 tarihli ve 2020/1157 Esas, 2021/818 Karar sayılı kararıyla; taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine, resen göz önüne alınan sebeplerle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin 2 numaralı alt bendi uyarınca hüküm düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 24.06.2021 tarihli ve 2020/1157 Esas, 2021/818 sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; davacı vekili fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 150.000,00 TL kamulaştırmasız el atma tazminatı ve 25.000,00 TL ecrimisil bedeli talep ettiği, davacının 22.01.2018 tarihli dilekçesiyle dava değerini belirleyerek harcı ikmal ettiği, 17.04.2018 tarihli duruşmada ağaç bedeli de eklenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesini talep ederek 01.07.2020 tarihinde tamamlama harcını ikmal ettiği, taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinin bedel arttırım dilekçesinin verildiği tarih itibarıyla davacı tarafça somut olarak bilinmesi mümkün olmadığından bedel arttırımına konu edilen rayiç bedele ilişkin dava 6100 sayılı Kanun'un 107 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirsiz alacak davası niteliğinde olduğu, belirsiz alacak davalarında yargılama sırasında toplanan deliller sonunda tazminat miktarının tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olduğunda, davacı iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın dava dilekçesinde belirttiği miktarı artırabileceği, bu nedenle davacının 22.01.2018 tarihli dilekçesi bedel artırım niteliğinde bir talep olmayıp bedelin belirlendiği dilekçe olup 17.04.2018 tarihli duruşmada ki beyanı ise bedel arttırım talebi niteliğinde olduğu, 17.04.2018 tarihli duruşmada belirtilen tutar üzerinden bir karar verilmesi gerekirken, davacının 17.04.2018 tarihli duruşmadaki talebini ikinci bedel artırım talebi olarak kabul edilip yargılama sırasında ikinci kez bedel artırımı yapılamayacağı gerekçesiyle 22.01.2018 tarihli dilekçede belirtilen miktar üzerinden hüküm kurulması, doğru görülmediği gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin 21.06.2022 tarihli ve 2022/1601 Esas, 2021/1700 sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 21.06.2022 tarihli ve 2022/1601 Esas, 2021/1700 kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Dairemizin 30.03.2022 tarihli ve 2021/12893 Esas, 2022/5830 Karar sayılı ilâmıyla Antalya Bölge Adliye 5. Hukuk Dairesinin 2020/1157 Esas, 2021/818 Karar sayılı kararının bozulmasına karar verildiği, ilgili bozma ilâmında maddi hata yapıldığı, Dairemiz bozma ilâmında yapılan maddi hatanın taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı bu kez yapılan incelemede anlaşılmakla dava dilekçelerinde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 150.000,00 TL kamulaştırmasız el atma tazminatı ve 25.000,00 TL ecrimisil bedelinin talep edildiği, davacının 22.01.2018 tarihli dilekçesiyle dava değerini belirleyerek harcı ikmal ettiği, 01.07.2020 tarihindede tamamlama harcını ikmal ettiği, taşınmazın dava tarihindeki değerinin davacı tarafça somut olarak bilinmesi mümkün olmadığından dava 6100 sayılı Kanun'un 107 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirsiz alacak davası niteliğindedir. Belirsiz alacak davalarında yargılama sırasında toplanan deliller sonunda tazminat miktarının tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olduğunda, davacı iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın dava dilekçesinde belirttiği miktarı arttırabileceği, aynı nitelikli davada bir kez de ıslah yoluyla talep arttırım yapabileceği, buna göre, davacının 22.01.2018 tarihli dilekçesi ve 01.07.2020 tarihli duruşmadaki beyanı bu kapsamda değerlendirilerek 01.07.2020 tarihinde harcı tamamlanan değer üzerinden karar verilmesi gerekirken yargılamada bir kez bedel arttırım talebinde bulunabileceği gerekçesiyle 22.01.2018 tarihli dilekçede belirtilen miktar üzerinden hüküm kurulması doğru görülmediği gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınan raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, taşınmazın nitelikleri göz önüne alındığında kapitalizasyon faiz oranının hatalı belirlendiğini, bedelin fahiş olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili ile ecrimisil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 saylı Kanun) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.