"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/310 Esas, 2022/229 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Kırşehir ili, Kaman ilçesi, ... köyü, Dikili Taş mevkiinde kain 1323 parsel (102 ada 2 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın kasabanın yerleşim yerine çok yakın bir konumda olduğunu, elektirik içme suyu gibi imkanların getirilmesinin maliyetinin çok düşük olması taşınmazın değerinin artmasına neden oluduğunu, söz konusu taşınmaz baraj gölüne yakın olup her türlü (meyve, sebze, tahıl, ceviz vs) tarıma elverişli sulak bir arazi olduğunu, taşınmaza ulaşımı sağlayan yolun taşınmazın bitişiğinde olduğunu, taşınmazın bulunduğu arazinin topoğrafik yapısının düşük meyilli olmasının her türlü tesisin kurulmasını kolaylaştırmakta ve taşınmazın değerini arttırmakta olduğunu, bu nedenle kıymet takdir komisyonu tarafından yapılan taşınmazın değerin tespitini kabul etmediğini, komisyonun belirlediği değer taşınmazın rayiç bedelinin çok çok altında kaldığını, bu araziden tarım yoluyla elde edilecek bir yıllık gelirin davacının tespit ettiği bedelin üzerinde olduğunu, kamulaştırılacak arazinin bulunduğu yer de dikkate alınarak bölgede yetiştirilen tarım ürünlerinin maliyet ve ürün bedellerinin tespitinin yapılmasına, yine aynı ürünlerin satış fiyatlarının araştırılmasına karar verilmesini, bölgeye has mahsullerin pazarlama sorunu olmadığını ve bu mahsullerin objektif değer artışlarının da hesaba katılarak taşınmazın bedelinin m²sinin 25 TL olarak belirlenmesine ve yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini mahkememizden talep etmişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 29/05/2014 tarihli ve 2012/10 Esas, 2014/157 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, tespit edilen kamulaştırma bedelinin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile davalılardan ... temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 24.06.2015 tarihli ve 2014/21531 Esas, 2015/110921 Karar sayılı ilamı ile dava konusu taşınmazın dava tarihi, somut emsal alınarak incelenen taşınmazın satış tarihi itibarıyla imar düzenlemesi sonucu oluşmuş imar parselleri olup olmadıkları imar müdürlüğünden sorularak incelenen emsal imar parseli olup da dava konusu taşınmazın bu nitelikte olmaması halinde, dava konusu taşınmazın yapılacak karşılaştırmadan sonra bulunacak değerinden, 3184 sayılı İmar Kanunu'nun 18 inci maddesinin ikinci fıkrası gözetilerek, düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerektiğinin dünüşülmemesi, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın kıyaslaması yapılırken emlak vergisine esas metrekare birim değerlerine ters orantı oluşturacak şekilde değerlendirme yapılması, kamu yararı kararının İl İdare Kurumunca alındığı ve Valilikçe onandığı, davacının Valilik olduğu dikkate alınmadan karar başlığında davacı olarak Kırşehir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün gösterilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin 13.10.2016 tarihli ve 2015/215 Esas, 2016/306 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, tespit edilen kamulaştırma bedelinin davalı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 13.10.2016 tarihli ve 2015/215 Esas, 2016/306 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalılardan ... temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 18.09.2018 tarihli ve 2017/25295 Esas, 2018/14603 Karar sayılı ilamı ile Kaman gibi bir ilçede yeterli bir araştırma yapılmadan emsal bulunamadığından bahisle bozma öncesi alınan bilirkişi raporunda alınan emsal taşınmazı somut emsal olarak değerlendirmeye alan bilirkişi raporunun hükme dayanak yapılması mümkün olmadığından ve faiz hükmü hatalı kurulduğundan mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporlarına itirazlarının gözetilmediğini, fahiş bedel belirlendiğini, davacı idare yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, mahkeme kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek bozulmasını istemiştir.
2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin dava tarihi olan 2012 itibarıyla belirlenmesinin hatalı olduğunu, mahkemece çok sayıda rapor aldırıldığını, en son raporun güncel bedelin 1/30'una tekabül ettiğini, soyut ifadelerle değer biçildiğini, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararlarına uygun şekilde değer biçilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davacı idareden 269,85TL onama harcı ve 1.330,20TL temyize başvuru harçlarının alınmasına,
30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.