Logo

5. Hukuk Dairesi2023/4181 E. 2023/11582 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar, taşınmazlarının nehir yatağı haline gelmesi nedeniyle davalı idareden kamulaştırmasız el atma bedeli ve ecrimisil talep etmişlerdir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza net gelir metodu uygulanarak değer biçilmesinin ve davalı idarenin taşınmazın su altında kalmasından sorumlu tutulmasının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3769 Esas, 2023/133 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/151 Esas, 2022/180 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Muş ili, ... ilçesi, Hasanpaşa köyü, 177 parsel sayılı taşınmazın Murat Nehrinin taşması sonucu kalıcı olarak nehir yatağı haline geldiğini, bu nedenle taşınmazın kamulaştırılması için davalı idareye başvurduklarını belirterek kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan bedeli için şimdilik 30,00 TL ve dava tarihinden itibaren geriye dönük 5 yıllık ecrimisil bedeli için ise şimdilik 30,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; ilgili davanın süresinde açılmadığını, idari yargının görevli olduğunu, zamanaşımı definde bulunduklarını, dava konusu parsele müvekkili idarenin herhangi bir müdahalesinin söz konusu olmadığını, müvekkili idarenin dava konusu taşınmaz üzerinde herhangi bir kamulaştırma plan ve projesinin olmadığını, müvekkili idarenin dava konusu taşınmazı sahiplenme niyetinin olmadığını, müvekkili idarenin dava konusu taşınmaza herhangi bir müdahalesinin olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın bedel artırım dilekçesi nazara alınarak kabulüne ve kamulaştırmasız el atılan taşınmazı bedelinin ve ecrimisilin davalı idareden tahsiline ve dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile nehir yatağı olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan karar verildiğini, kamulaştırmasız el atma koşullarının gerçekleşmediğini, taşınmazın dere yatağı haline gelmesinde kusurlarının olmadığını, husumetin Maliye Hazinesi ya da Kadastro Genel Müdürlüğünde olduğunu, idari yargının görevli olduğunu, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, taşınmazda öncesinde üretim yapılıp yapılmadığının tespit edilmediğini, ... Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri kullanılması gerekirken Muş verilerinin kullanılmasının kanuna aykırı olduğunu, taşınmazın öncesinde kuru arazi mi yoksa sulu arazi mi olduğunun araştırılmadığını, kötüniyetli olmadıklarından ecrimisile hükmedilemeyeceğini, ıslah edilen kısma ıslah tarihinden faize hükmedilmesi gerektiğini, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sulu tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca o yörede mutad olarak ekilen münavebe ürünleri buğday, şeker pancarı, karpuz esas alınarak ve taşınmazın niteliğine göre ilçe tarımdan gelen verilerdeki alt ve üst sınır arasındaki değerlerler gözetilerek olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden m2 birim fiyatının 27,89 TL olarak hesaplanıp değerinin tespit edilmesinde, hesaplamaya esas alınan ürünler ile sulu tarım arazisinde kapitalizasyon faiz oranının %4 olarak uygulanmasında, kamulaştırmasız el atma davalarının haksız fiil niteliği dikkate alınarak faizin dava tarihinden başlatılmasında, aynı iklim özellikleri taşıdıklarından, ilçe ve ilden gelen veriler aynı olduğundan Muş verilerinin kullanılmasında, ecrimisilin net gelir üzerinden belirlenerek bedeline hükmedilmesinde, Yargıtay içtihatları doğrultusunda davalı DSİ' nin yetki ve sorumluluğuna giren taşınmazın doğal nedenlerle de olsa su altında kalmasından davalı kurumun sorumlu olacağının kabul eden mahkeme kararında usul ve Kanuna aykırı bir husus bulunmadığı gerekçesiyle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; idarenin el atma amacının olmadığını, idari yargıda davanın açılması gerektiğini ve toplulaştırma çalışmaları başlatıldığı için bekletici mesele yapılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılarak taşınmaz bedelinin ve ecrimisil bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66 ncı maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki Muş ili, ... ilçesi, Hasanpaşa köyü, 177 parsel sayılı taşınmaza net gelir metodu uygulanarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelinin ve ecrimisilin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.