Logo

5. Hukuk Dairesi2023/4185 E. 2023/10987 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idarenin, nehrin yatak değiştirmesi sonucu kullanılamaz hale gelen taşınmazın bedelini ödemesi gerektiğine ilişkin yargılama.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesine göre değerinin tespitinde gelir yöntemi esas alınarak hesaplanmasında ve davalı idarenin sorumluluğunun kabulünde bir isabetsizlik görülmediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3778 Esas, 2023/131 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Malazgirt Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/1 Esas, 2022/165 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Muş ili, Malazgirt ilçesi, ... Mahallesi, Badişan mevkii 74 ada 2 parsel sayılı taşınmazın Murat Nehrinin yatak değiştirmesi nedeni ile kullanılamaz hale geldiğini, el atılan yer bedeli ile ecrimisil bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ilgili davanın süresinde açılmadığını, idari yargının görevli olduğunu, zamanaşımı definde bulunduklarını, dava konusu parsele müvekkili idarenin herhangi bir müdahalesinin söz konusu olmadığını, müvekkili idarenin dava konusu taşınmaz üzerinde herhangi bir kamulaştırma plan ve projesinin olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatı ile ecrimisilin davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan karar verildiğini, kamulaştırmasız el atma koşullarının gerçekleşmediğini, taşınmazın dere yatağı haline gelmesinde kusurlarının olmadığını, husumetin Maliye Hazinesi ya da Kadastro Genel Müdürlüğünde olduğunu, idari yargının görevli olduğunu, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, taşınmazda öncesinde üretim yapılıp yapılmadığının tespit edilmediğini, Malazgirt İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri kullanılması gerekirken Muş verilerinin kullanılmasının kanuna aykırı olduğunu, taşınmazın öncesinde kuru arazi mi yoksa sulu arazi mi olduğunun araştırılmadığını, kötüniyetli olmadıklarından ecrimisile hükmedilemeyeceğini, ıslah edilen kısma ıslah tarihinden faize hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sulu tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca o yörede mutad olarak ekilen münavebe ürünleri buğday, şeker pancarı, karpuz esas alınarak ve taşınmazın niteliğine göre ilçe tarımdan gelen verilerdeki alt ve üst sınır arasındaki değerlerler gözetilerek olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden m² birim fiyatının 38,36 TL olarak hesaplanıp değerinin tespit edilmesinde, hesaplamaya esas alınan ürünler ile sulu tarım arazisinde kapitalizasyon faiz oranının %4 olarak uygulanmasında, kamulaştırmasız el atma davalarının haksız fiil niteliği dikkate alınarak faizin dava tarihinden başlatılmasında, aynı iklim özellikleri taşıdıklarından ve ilçe ile ilden gelen veriler aynı olduğundan Muş verilerinin kullanılmasında, ecrimisilin net gelir üzerinden belirlenerek bedeline hükmedilmesinde, 6200 sayılı Kanun ile Yargıtay içtihatları doğrultusunda davalı DSİ' nin yetki ve sorumluluğuna giren taşınmazın doğal nedenlerle de olsa su altında kalmasından davalı kurumun sorumlu olacağının kabul edilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V.TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekilli temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü istinaf sebeplerini tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın bedelinin tespiti ile sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki Muş ili, Malazgirt ilçesi, ... Mahallesi, Badişan mevkii 74 ada 2 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi ve davacı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazın davacı adına olan tapu kaydının iptali ile tapudan alınan rapor uyarınca bedelin terkinine karar verilmesi yerindedir.

3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı uygun görülmüştür.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.