"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/382 Esas 2022/359 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, .... ilçesi, ... Mahallesi 2708 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın bulunduğu bölgede arsa fiyatlarının çok yüksek olduğunu, düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmaması gerektiğini beyan etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 09.06.2016 tarihli ve 2015/295 Esas, 2016/210 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; arsa niteliğindeki taşınmazın sit alanına alınması ve çıkarılmasının idarenin tasarrufuna bağlı olduğu gözetildiğinde arsa olarak tespit edilen değerinde indirim yapılmayarak bulunan karşılığına hükmedilmesi gerekirken bu bedelden taşınmazın SİT alanında kaldığı gerekçesiyle %5 oranında indirim yapılarak değer biçen bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınmak suretiyle aza hükmedilmesi hatalı olduğu gibi, dava konusu taşınmaz ile içinde bulunduğu bölgenin ileride imar uygulamasına tabi tutulması halinde kesilmesi gereken düzenleme ortaklık payı oranının ve dava konusu taşınmazın çevresinde düzenleme görmüş parseller var ise bunlardan kesilen düzenleme ortaklık payı oranları ile bunlara ilişkin bilgi ve belgeler Belediye İmar Müdürlüğünden sorularak alınacak cevaba göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden eksik incelemeyle dava konusu taşınmazın emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen metrekare birim fiyatından % 40 oranında düzenleme ortaklık payı düşülmek suretiyle hesap yapan rapor doğrultusunda yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.11.2020 tarihli ve 2020/129 Esas, 2020/429 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; dava konusu taşınmaz ile aynı kamulaştırma kapsamında kamulaştırılan Dairemize intikal eden aynı ada içerisindeki komşu taşınmazların dava dosyalarında Konak Belediye Başkanlığı yazı cevaplarında, taşınmazların mevcut kadastral konumunu koruduğunu, bölgede seçilmiş düzenleme alanı bulunmadığını, imar uygulaması yapılması halinde 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18 inci maddesi uyarınca dava tarihi itibarıyla %40'a kadar düzenleme ortaklık payı kesebileceğini belirtmiştir. Bu itibarla; bölgede seçilmiş düzenleme sahası bulunmadığı, düzenleme sahası belirlendiğinde kesilmesi gereken düzenleme ortaklık payı oranının dava tarihi itibarıyla %40'ı geçemeyeceği ve aynı bölgeden Dairemize intikal eden dava dosyalarında %40 düzenleme ortaklık payı kesildiği ve Dairemiz denetiminden de geçerek onandığı anlaşıldığından taşınmazın tespit edilen m² birim fiyatından %25 oranında düzenleme ortaklık payı düşülerek hesaplama yapılmak suretiyle fazla bedele hükmedilmesi,doğru olmadığından ve idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar
İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.10.2022 tarihli ve 2021/382 Esas, 2022/359 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, belirlenen bedelin fahiş olduğunu, davacı idareye iade edilmesi gereken miktarın ve faize hükmedilen miktarların hatalı yazıldığını ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki İzmir ili, .... ilçesi, ... Mahallesi 2708 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak zeminine değer biçilmesi ve üzerinde bulunan yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı da düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakta olup, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragraf dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
4. Mahkemenin son kararı ile tespit edilen bedelden ilk karar ile tespit edilen bedelin mahsubu sonrası belirlenen ve faize hükmedilen miktarın hüküm fıkrasına hatalı yazılması doğru değildir.
5. Fazla bloke edilen ve davacı kuruma iadesine karar verilmesi gerekirken miktarın hüküm fıkrasına hatalı yazılması isabetsizdir.
Ne var ki; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 6.10.2022 tarihli ve 2021/382 Esas 2022/359 Karar sayılı sayılı kararının birinci bendinin ikinci paragrafından ‘'28.214.50'’sayısının çıkartılmasına, yerine ‘'4.680.00’' sayısının yazılmasına,
b)Birinci bendinin üçüncü paragrafından ''23.534,50'' sayısının çıkartılmasına, yerine "23.732.00" sayısının yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalı idareye iadesine,
Dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.