"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2118 Esas, 2023/80 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/380 Esas, 2021/133 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli ili, ... ilçesi, ... Mahallesi Abadere Mevkii, 101 ada 79 parsel sayılı taşınmazda kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı taraf süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan raporda tespit edilen bedel ile kıymet takdir komisyonu tarafından tespit edilen ve davalıya teklif edilen bedel arasındaki farkın gerekçeli olarak açıklanmadığını, tespit edilen bedelin kabulünün mümkün olmadığını, bilirkişi raporunda tespit edilen, taşınmazın değerine etki eden objektif faktörlerin ancak arsa niteliğinde olan taşınmazların değerini artırabileceğini, tarla niteliğinde taşınmazlara uygulanmasının söz konusu olmadığını, bilirkişi raporunda belirtilen özelliklerin objektif değer artırıcı unsur olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, bilirkişi raporunda kapitalizasyon faizinin %4 olarak hesaplanarak arazi değerinin olması gereken değerden daha yüksek tutulduğunu, hem de taşınmazın değeri belirlenirken %25 oranında objektif artış öngörülmesinin taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, taşınmazın m² birim fiyatının çok yüksek hesaplandığını, ürün bedellerinin de fahiş hesaplandığını, üzerinde tesis edilen enerji nakil hattının elektrik kuvvetli akım tesisleri yönetmeliğine uygun olarak tesis edildiğini, taşınmazın olduğu gibi kullanılmasına olumsuz hiç bir etkisinin bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmazın 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi gereğince gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinin, taşınmazın niteliği ve konumuna göre kapitalizasyon faizinin yerinde olduğu, her ne kadar objektif değer artırıcı unsur oranı belirlenmemişse de, bu hususta aleyhe istinaf bulunmadığı görülmekle eleştiri yapılmakla yetinilmiş, ayrıca davacı idare lehine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.05.2019 tarihli ve 2019/5-241 Esas, 2019/560 Karar sayılı ilamı ile Anayasa Mahkemesinin 09.05.2019 tarihli 2016/9364 başvuru numaralı kararı dikkate alınmaksızın vekâlet ücretine hükmedilmişse de bu hususta aleyhe istinaf bulunmadığından eleştiri yapılmakla yetinilmiş, neticeten m² birim fiyatının 59,45 TL olarak tespit edildiği, davacı idarenin ileri sürdüğü şekilde yüksek bir birim fiyatı olmadığı, belirlenen kamulaştırma bedelinin istinaf edenin sıfatına göre yerinde olduğu kanaatine varılmakla istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kocaeli ili, ... ilçesi, ... Mahallesi Abadere Mevkii, 101 ada 79 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi ve aynı Kanun'un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesi yöntem itibariyle yerindedir.
3. Buna karşın, dava konusu taşınmazın sulu olduğu tespit edildiğine göre, bulunduğu bölgede hangi ürünlerin mutad olarak yetiştirildiği sorularak münavebeye esas alınan ürünlerin ve ağaçların değerlendirme tarihi olan 2020 yılı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden resmî ve kesin verileri (verim, fiyat, ayrıntılı masraf) getirtilip bilirkişi raporu denetlenerek sonuca göre karar verilmesi gerekirken, 2020 yılı kesin verileri oluşmadan tahmini veriler dosya arasına alınarak denetimi mümkün olmayacak şekilde 2020 yılı (tahmini) maliyet tablolarından, Kocaeli Hal Müdürlüğü ve serbest piyasadan edinilen bilgilere göre gelir ve gideri belirleyen rapora göre hüküm kurulması bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan, temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.