Logo

5. Hukuk Dairesi2023/4261 E. 2023/11488 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında, bedelin tespiti ve davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece hükmedilen kamulaştırma bedelinin düşük olduğu ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/110 Esas, 2023/53 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Bolu ili, ... ilçesi, ... köyü 110 ada 70 parsel (eski 508 parsel) sayılı taşınmazın irtifak bedelinin tespiti ile irtifak hakkının tapuya tesis ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 23.12.2009 tarihli ve 2008/286 Esas, 2009/383 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazın niteliği, geometrik durumu, yüzölçümü ve boru hattının güzergahı dikkate alınarak irtifak hakkı nedeniyle değer düşüklüğü oranının taşınmazın tüm değerinin yüzde 8,56'sından az olamayacağı gözetilmeden daha düşük oranda değer düşüklüğü tespit eden rapora göre irtifak hakkı bedelinin az tespiti ve davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı gerkeçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; usul ve kanuna uygun hesaplama yöntemi uygulanmadığını, taşınmazın değerinin saptanmasında münavebeye alınacak ürünler ve uygulanacak kapitalizasyon faizi yönünden sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmamasının önem taşıdığını, kapitalizasyon faiz oranının %5 olarak belirlenmesi gerektiğini, objektif değer artış oranının fahiş olduğunu, taşınmazın sulu tarım arazisi olduğu belirtildiğini, ancak sulamanın nasıl yapıldığının belirtilmediğini ileri sürmüştür.

2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bedelin düşük olduğunu, enflasyon karşısında daha da düşük hale geldiğini, 15 yıl önceki değer üzerinden irtifak tesisinin hukuken mümkün olmadığını, lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3.Mahkemece kendini vekil ile temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği halde, vekil ile temsil edilen davalı lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesi bozmayı gerektirir.

4. Mahkemece faize ilişkin hüküm kurulmaması hatalıdır.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesi uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile gerekçeli kararının hüküm fıkrasınına ayrı birer bent olarak "Dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin 11.892,40 TL olarak tespitine, ilk kararla tespit edilen 6.489,43 TL'ye 15.02.2009 tarihinden ilk karar tarihi 23.12.2009 tarihine, fark 5.402,97 TL'ye 15.02.2009 tarihinden ikinci karar tarihi 23.02.2023 tarihine faiz işletilmesine cümlesinin ve "Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 9.200,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine," cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde iadesine,

23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.