Logo

5. Hukuk Dairesi2023/435 E. 2023/6546 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tahsili davasında, direnme kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun incelenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma ilamında belirtilen hususlara uygun karar verdiği, davalı yararına oluşan kazanılmış hakların korunması gerektiği ve temyiz itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, direnme kararına karşı yapılan temyiz başvurusu reddedilmiş ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya direnme kararı verilmiştir.

İlk derece mahkemesinin direnme kararı davalı idarelerden ... vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 6 ada 82 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın imar planında sağlık ocağı genişleme alanı, yol olarak ayrıldığından bedelinin tahsili ile ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; yargı yolu nedeniyle görevsizlik kararı verilmesini, müvekkilinin husumet ehliyetinin bulunmadığını, idarece fiilen el atılmadığı sürece bir taşınmazın imar planında kamu hizmetine tahsis edilmesinin maliklere dava açma hakkı vermeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın belediyeye yöneltilmesi gerektiğini, davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Alaplı Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.04.2013 tarih ve 2012/44 Esas, 2013/148 Karar sayılı ilamı ile davalılardan ... yönünden davanın husumet yönünden reddine, ..., İl Özel İdaresi ve Belediye Başkanlığı yönünden kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Alaplı Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı süresi içinde davalılardan ... ve İl Özel İdaresi vekillerince temyiz edilmiştir.

2. Dairemizin 2013/16903 Esas ve 2014/140 Karar sayılı ilâmı ile dava konusu taşınmazın kamuya ait sağlık ocağı, eklentisi ve lojman yapılmak suretiyle fiilen el atılan kısmının yüzölçümü belirlenip yalnızca fiilen atılan bu kısım yönünden, davalı ... aleyhinde açılan davanın kabulüne, davalı ... İdaresine karşı açılan dava yönünden ise dava konusu taşınmaza bu idare tarafından fiilen bir el atma olmadığı anlaşıldığından, bu idareye karşı açılan davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden, davalı ... aleyhine açılan dava yönünden dava dilekçesinin görev yönünden reddi yerine, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmeyerek ve harç ve vekalet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerektiğinden mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Alaplı Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.01.2015 tarihli ve 2014/101 Esas ve 2015/25 Karar sayılı ilamı ile bozmaya uyularak İl Özel İdaresi yönünden davanın usulden reddine, ... yönünden kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. İlk derece mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı verilen kararı davalı idarelerden ... vekilince temyiz edilmiştir.

Dairemizin 06.07.2017 tarihli ve 2016/25520 E. 2017/17685 K. sayılı kararı ile ...'un ad ve soyadının karar başlığında gösterilmemesi yönünden mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

2.Dairemizin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı davalılardan ... vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.

Dairemizce yapılan inceleme sonucu 30.05.2018 tarihli ve 2017/35192 Esas, 2018/10764 Karar sayılı Dairemiz ilamı ile birleşen dosya davacısı ... hakkında ilk kararda hüküm tesis edilmediği, bu kararı da adı geçenin temyiz etmediği anlaşıldığından, bu durumda davacı idare yönünden usuli kazanılmış hak oluştuğu dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmeyerek düzeltilerek onama kararı kaldırılarak mahkeme ilamının bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemenin Direnme Kararı:

İlk derece mahkemesinin 25.12.2018 tarihli ve 2018/303 Esas, 2018/380 Karar sayılı kararı ile; dosya arasında bulunan 2012/62 Esas sayılı dosyada, davacının ..., davalılarının ..., ... ve ... olduğu, 03.02.2012 tarihinde açılan tazminat davasının 13.02.2012 tarihinde direnmeye konu dosya ile birleştirilmesine karar verildiği, her dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiğinden birleşen dosya hakkında hüküm kurulmamasının kanundan kaynaklanan kamu düzenini ilgilendirdiği, kamu düzeni ile ilgili konularda usulî kazanılmış haktan söz edilemeyeceği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

C. Dairemizce Yapılan İnceleme Sonucu Dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna Gönderilmesi Kararı

İlk derece mahkemesinin 25.12.2018 tarihli ve 2018/303 Esas, 2018/380 Karar sayılı direnme kararının, Dairemizce incelenmesi sonucunda Dairemiz bozma ilâmı usul ve yasaya uygun bulunmuş olup mahkemece verilen direnme kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, Dairemizin 23.12.2019 tarihli ve 2019/10891 Esas ve 2019/21134 Karar sayılı kararı ile temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın 6763 sayılı Kanun'un 43 üncü maddesi ile değişik 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca yetkili ve görevli Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na gönderilmesine karar verilmiştir.

D. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı

İlk derece mahkemesinin 25.12.2018 tarihli ve 2018/303 Esas, 2018/380 Karar sayılı kararı ile bozma ilâmına direnme kararı üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından yapılan inceleme sonunda verilen 15.11.2022 tarihli ve 2020/5-42 Esas ve 2022/1506 Karar sayılı ilâmı ile mahkemenin direnme kararı uygun bulunmuş, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmıştır.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; keşif harcı ve diğer harcın taraflarına yüklendiğini, ... yönünden hüküm kurulmasının doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atmadan doğan tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas. 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulu yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayriımenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi."

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas. 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulu yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulüniin bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66 ncı maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...’’karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.