Logo

5. Hukuk Dairesi2023/4422 E. 2023/9645 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve Hazine adına tescili davasında, bedelin hesaplanma yöntemi, kapitalizasyon oranı, taşınmazın niteliği ve vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın net gelir yöntemiyle değerinin hesaplanmasında, kapitalizasyon oranının belirlenmesinde ve sulu tarım arazisi olarak nitelendirilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ayrıca davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinde de hukuka aykırılık görülmediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/885 Esas, 2022/2000 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/445 Esas, 2020/109 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Bingöl ili, ... ilçesi, ... köyü, 125 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla;davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline, göl alanında kaldığından tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir yöntemine göre değer biçilirken hesaplamanın hatalı yapıldığını, bilimsel olmayan ... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün gelir gider cetveline göre hazırlanan bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, bu nedenle Bingöl ili ve çevre illerin gelir gider cetveline göre değerlendirme yapılması gerektiğini, kapitalizasyon faiz oranının % 6-7 oranında alınması gerektiğini, yine hesaplamanın acele el koyma tarihi olan 2017 yılı birim fiyatları esas alınarak yapılması gerektiğini, taşınmazın sulu değil kuru arazi vasfında olduğunu, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığını ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporu ile dava konusu taşınmazın yüzölçümü, üzerinde bulunan ağaçların sayısı, cinsi ve yaşı dikkate alınarak kısmen kapama karışık meyve bahçesi niteliğinde olduğunun kabulü ile taşınmazın niteliğine uygun oranda kapitalizasyon faiz oranı uygulanmasında ve m² birim bedelinin belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmediği, acele el koyma dosyasında mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi kurulu raporu ile dava konusu taşınmazın yöredeki taşınmazları sulayan mevcut kaynaklardan getirilen arklar ile sulanabildiği tespit edildiğinden, sulu tarım arazisi olarak kabul edilmesinin yerinde olduğu, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı, ancak mahkemece, tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele kamulaştırma bedelinin mahsubu sonucu bankaya depo edilen fark bedele, davalı tarafın istinaf talebi olmadığı gözetilerek İlk Derece Mahkemesinin karar tarihine kadar yasal faiz işletilip, işlemiş nemalarıyla birlikte derhal davalıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken; bu husus dikkate alınmaksızın "karar kesinleştiğinde ödenmesine" şeklinde karar verilmiş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak fark kamulaştırma bedelinin davalı tarafa derhal ödenmesi yönünde yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ayrıca Bölge Adliye Mahkemesince yeniden hüküm kurulurken kararı istinaf etmeyen davalının lehine olacak şekilde, karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekâlet ücretine hükmedilmiş olmasının hatalı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile 15 inci maddesinin son fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak dava tarihi itibarıyla değerinin tespit edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

3. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda ... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün veri cetveli esas alınarak verim ve masraflar yönünden hesaplama yapılması uygun görülmüştür.

4.Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı yerindedir.

5. Acele kamulaştırma dosyasında mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın yöredeki taşınmazları sulayan mevcut kaynaklardan taşınmaza getirilen arklar ile sulanabildiği tespit edildiğinden, dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi niteliğinde olduğunun kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.

6. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ile 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yerinde olup; Bölge Adliye Mahkemesince, yeniden esas hakkında hüküm tesis edilirken Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olmasında hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır.

7. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.