Logo

5. Hukuk Dairesi2023/4432 E. 2023/11523 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacıya ödenmesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazlar gözetilerek yapılan değer tespitinin ve bedel belirlemesinin hukuka uygun olduğu, ayrıca davalı idarenin diğer temyiz itirazlarının da yerinde görülmediği gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2084 Esas, 2023/355 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/49 Esas, 2021/408 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Arnavutköy ilçesi, ... Mahallesi 1010 parsel sayılı taşınmazın Büyükçekmece Barajı Mutlak Koruma Alanında kaldığını, bu suretle müvekkilinin malik olarak tasarrufunun ortadan kalktığını, tapu kayıtları incelendiği takdirde dava konusu taşınmazın 1/3 payının davalı idare tarafından kamulaştırılarak davalı idare adına tescil edildiğinin görüleceğini, dolayısıyla davalı idarenin taşınmaza fiilen el attığının kabul edilmesi gerektiğini belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; uzlaşma dava şartı yerine getirilmeden açılan davanın reddine karar verilmesini, dava konusu taşınmaza müvekkili idare tarafından fiili olarak el atılmadığını, davanın idari yargı mercilerinde görülmesi gerektiğinden yargı yolu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, dava konusu taşınmaza müvekkili idare tarafından fiili ve sürekli olarak el atılmadığını, kamulaştırmasız el atmanın unsurları gerçekleşmediği için davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, harç ve vekâlet ücretinin maktu olarak belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) Geçici 6 ncı maddesi uyarınca maktu harca ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, imar planından kaynaklanan tazminat davasının idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğini, uzlaşma dava şartı yerine getirilmeden açılan davanın reddine karar verilmesini, dava konusu taşınmaza müvekkili idare tarafından fiilen el atılmadığından kamulaştırmasız el atma olgusundan bahsedilemeyeceğini, imar planından kaynaklı hukuki el atmalarda imar planını yapmaya ve uygulamaya yetkili olan il ve ilçe belediyelerinin sorumlu olduğunu, müvekkili idare yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, emsal alınan taşınmazın dava konusu taşınmaz ile benzer niteliklere sahip olmadığını, emsal karşılaştırmasının kanunun aradığı şartlara uygun olarak yapılmadığını, böylece taşınmaz için yüksek bedel belirlendiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde, yasa ve yönetmelik hükümleri kapsamında oluşturulan Büyükçekmece Barajı Mutlak Koruma Alanı sahasında kalan taşınmaz yönünden tespit edilen bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, diğer taraftan dava konusu taşınmaza yakın ve benzer özellikler gösteren 991 parsel sayılı taşınmaz yönünden Mayıs 2015 değerlendirme yılı itibarıyla belirlenen 105 TL/m² birim fiyatının Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin denetimden geçtiği hususu nazara alındığında davalı idarenin bedele yönelik istinaf itirazları ile el atma tarihi itibarıyla uzlaşma dava şartı ile harç ve vekâlet ücretine yönelik istinaf itirazlarının yerinde görülmediği gerekçesiyle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki İstanbul ili, Arnavutköy ilçesi, ... Mahallesi 1010 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idareden aşağıda kalan harcın alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.