"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/44 Esas, 2023/9 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında görülen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Konya ili, Ereğli ilçesi, ... Mahallesi 1168 ada 140 parsel sayılı taşınmazın 27 ve 28 numaralı bağımsız bölümlerinin kamulaştırma bedelinin tespitine ve taşınmazın kamulaştırılan kısmının idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesine eklediği belgelerden de anlaşılacağı üzere Koruma Amaçlı İmar Planı Gereğince kamulaştırma yapıldığı belirtilmiş ise de takdir edilen bedelin çok düşük olduğundan anlaşma sağlanmasının mümkün olmadığını, taşınmazların konumu, ticari alanda oluşları, ilçe merkezinde bulunmaları da dikkate alındığında dava konusu 27 ve 28 bağımsız bölüm numaralı iş yerlerine ayrı ayrı takdir ederek teklif edilen 29.770 'er TL'nin çok düşük kaldığını, takdir edilen m² birim fiyatının gerçeği yansıtmadığını, müvekkillerinin maliki olduğu Konya ili, Ereğli ilçesi, ... Mahallesi 1168 ada 140 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 27 ve 28 bağımsız bölüm numaralı yatırım amaçlı alınmış iki adet iş yerinin konumu, ticaret alanında bulunmaları, artı değer kazandıran özellikleri, emsal alım satım bedelleri birlikte dikkate alınarak 2942 sayılı Kanun'un 15 inci maddesi uyarınca gerçek değerlerini takdir ve tespitinin bilirkişiler aracılığıyla yaptırılmasına, masraf ve yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 23.10.2013 tarihli ve 2012/376 Esas, 2013/534 Karar sayılı kararı ile tespit edilen kamulaştırma bedelinin davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 15.05.2014 tarihli ve 2014/3523 Esas, 2014/9025 Karar sayılı bozma ilâmı ile hükme esas bilirkişi raporundaki değerlendirmede, emsal olarak alınan çok sayıda taşınmaz hakkında inceleme yapılmışsa da hangi emsalin değerlendirmeye esas alındığı ve dava konusu taşınmazla üstün ve eksik yönleri belirlenmeden, sonuçta taşınmazın yer ve konumu, genişliği, niteliği ve idarenin kıymet takdiri gibi hususlar göz önünde bulundurularak genel ifadelerle bedel tespit eden eksik inceleme ile düzenlenen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması doğru görülmeyerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 27.03.2018 tarihli ve 2014/334 Esas, 2018/114 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin toplam 97.575,36 TL olduğunun tespitine ve davalılar adına olan tapusunun iptali ile davacı idare adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 22.11.2021 tarihli ve 2021/4522 Esas, 2021/13568 Karar sayılı bozma ilâmı ile arsa niteliğindeki ... Mahallesi 1168 ada 140 parsel (27 ve 28 No.lu bağımsız bölüm) sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak zeminine; resmî birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı da düşülerek yapılara değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde yöntem itibari ile bir isabetsizlik görülmediği; ancak aynı değerlendirme tarihi itibarıyla dava konusu 1168 ada 140 parsel sayılı taşınmazın metrekaresine Ereğli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/756 Esas, 2017/505 Karar; 2015/167 Esas, 2017/355 Karar ve 2014/754 Esas, 2019/407 Karar sayılı dosyalarında 6.000,00 TL/m² değer biçildiği ve bu değerin Dairemizin denetiminden geçerek uygun görüldüğü gözetildiğinde 3.500,00 TL/m² değer belirleyen rapor inandırıcı bulunmadığından, bilirkişi kurulundan aynı taşınmaza aynı değerlendirme tarihi itibarıyla belirlenen değerden ayrılma nedenleri konusunda ek rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi nedenleriyle karar bozulmuştur.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece 09.01.2023 tarihli ve 2022/44 Esas, 2023/9 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin 171.245,56 TL TL olduğunun tespitine ve davalı adına olan tapusunun iptali ile davacı idare adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu yer meydan olduğu için sorumluluğun Konya Büyükşehir Belediyesine geçtiğini ve Büyükşehir Belediyesi husumeti ile davaya devam edilmesi gerektiğini, belirlenen bedelin yüksek olduğunu, emsal alınan taşınmazın uygun olmadığını ve eksik inceleme ile verilen kararın bozulması gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak, üzerindeki yapılara ise resmî birim fiyatları esas alınmak suretiyle değer biçilerek adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla davacı idare vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.