"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1645 Esas, 2022/3137 Karar
KARAR : Esastan ret/ Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Malatya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/445 Esas, 2020/334 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddi ile kamu düzeni gereğince İlk Derece Mahkemesi hükmü düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Malatya ili, .... ilçesi, ... Mahallesi 134 ada 17 parsel sayılı taşınmazın ifrazıyla oluşan 134 ada 44 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili ile yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin maliki olduğu taşınmazın kısmen kamulaştırılmasına karar verildiğini, kurum ile müvekkilleri arasında uzlaşma sağlanamadığını, taşınmazın Malatya'ya, ... ilçesine ve ... ilçe merkezine çok yakın mesafede olduğunu, taşınmaza ulaşım ve üretilen ürünlerin pazarlanmasında hiçbir sıkıntı bulunmadığından dolayı objektif değer artışının dikkate alınması gerektiği halde, kurumun bu durumu göz ardı ettiğini belirterek, kamulaştırılan alana yapılacak olan 15-20 metre yüksekliğindeki viyadük nedeni ile müvekkillerin bölünen ve viyadüğün her iki yanında kalacak olan kamulaştırma dışı parsellerin çukurda kalmaları nedeni ile en az %15 değer kaybına uğrayacağından bu durumun da kamulaştırma bedelinin tespitinde dikkate alınması gerektiğini belirterek belirlenecek olan bedelin müvekillerine verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda münavebe sisteminin doğru alınmadığını, bedelin yüksek belirlendiğini ve idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kısmen sulu arazi kısmen sulu kapama kayısı bahçesi niteliğindeki taşınmaza dava tarihinde geçerli olan resmi veri listesi esas alınarak, % 4 oranında kapitalizasyon faiz oranı ve gerçek değere ulaşmak amacıyla objektif değer artış oranı uygulanmak suretiyle net gelir yöntemine göre değer biçildiği gerekçesiyle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 355 inci maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık nedeniyle resen İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak derhal ödeme hususunda düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kayısı münavebe sisteminde son beş yılın ortalama verilerinin esas alınması gerektiğini, bedelin yüksek belirlendiğini ve idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu mâliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ve 12 nci maddesinin birinci ve üçüncü fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kısmen sulu arazi kısmen de kapama kayısı bahçesi niteliğindeki Malatya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 134 ada 44 parsel sayılı taşınmazın ifrazıyla oluşan 134 ada 17 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır.
4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
5. Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı öncesi tespit edilen 713.862,98 TL'ye 17.10.2017 tarihinden ilk karar tarihine kadar, fark 71.820,00 TL'ye 17.10.2017 tarihinden Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihine kadar faiz işletilerek fark bedelin derhal davalılara ödenmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Davacı idare vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan " 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi uyarınca dava dört ay içerisinde sonuçlandırılmadığından, tebit edilen kamulaştırma bedeline 17.10.2017 tarihinden ilk karar tarihi olan 26/11/2020 tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesine, " cümlesinin çıkartılarak yerine '' ilk kararla tespit edilen 713.862,98 TL'ye 17.10.2017 tarihinden ilk karar tarihi 13.04.2018 tarihine kadar, fark 71.820,00 TLye 17.10.2017 tarihinden karar tarihi 31.10.2022 tarihine kadar faiz işletilmesine" cümlesinin yazılmasına, (3 ) numaralı bendinin hükümden çıkartılarak yerine " ilk kararla tespit edilen 713.862,98 TL'nin davalılara ödenmiş olduğu anlaşıldığından fark 71.820,00 TL'nin davalılara derhal ödenmesine" cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.