Logo

5. Hukuk Dairesi2023/4691 E. 2023/12956 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ana taşınmazda bulunan bağımsız bölümlere tahsis edilen arsa paylarının değerleriyle orantılı olup olmadığı ve düzeltilmesi gerektiği iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Kat irtifakının kuruluşundan itibaren uzun süre itiraz edilmemesi, arsa payları arasında orantısızlığa sebep olan somut ve haklı bir nedenin ortaya konulamaması ve bilirkişi raporunda da arsa paylarında düzeltilmesi gereken bir yanlışlığın tespit edilememesi gözetilerek, mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/1460 Esas, 2022/593 Karar

KARAR : Ret

Taraflar arasındaki bağımsız bölümlere özgülenen arsa paylarının düzeltilerek tapuya tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonun da davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; ana gayrimenkulde bulunan bağımsız bölümlere, değerleriyle doğru orantılı arsa payı verilmediği gerekçesiyle mahkemece arsa paylarının düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacıların bu davayı açma haklarının bulunmadığını, özellikle davacılardan ...'ın bu binaların yapımcısı, kat irtifakı ve kat mülkiyeti tesis işlemlerini bizzat yapan arsa paylarını belirleyen kişi olduğunu, yine davacılardan ... Kurban'ın davacı ... ile birlikte hareket eden ve diğer davacılarında kat irtifakı tesisi sırasında hazır bulunan kişiler olduğunu ve resmi senedi bizzat imzalayan kişiler olduklarını, kendi iradeleri ile yaptıkları ve belgelerin altında imzası bulunan bu kişilerin dava açma haklarının bulunmadığını 4721 ... Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci maddesinde yer alan dürüstlük kuralına aykırı hareketleri nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu ana gayrimenkul üzerinde bulunan iki adet bloktan oluşan tamamı 96 hisse üzerinden 48 arsa payının müvekkillerin sahibi bulundukları ana bloktan, kalan 48 arsa payının ise davacıların maliki bulunduğu B bloktaki bağımsız bölümlere dağıtılmış olduğunu, A blok maliklerinin tümü adına bu dilekçeyi mahkemeye sunduklarını, 2 adet blok bulunan arsanın her bir bloka ayrılan arsa paylarının birbirine eşit olduğunu, toplamda bloklara tahsis edilen arsa paylarının sonuç olarak değişmeyeceğinin, arsa paylarının değiştirilmesi konusunda kendilerinin bir talebinin bulunmadığını, A blok ile ilgili davanın reddi ve B blok da yer alan bağımsız bölümlere tahsis edilen arsa paylarının yeniden düzenlenmesi hususunun ise incelenmesi gerektiğini, Trabzon 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/606 Esas ... dava dosyasının incelenmesi gerektiğini, bu dosyanın incelemesi sonucu anlaşılacağı üzere kamulaştırılan A blokun kat mülkiyeti sona ereceğinden arsa paylarını yendien belirlenmesinin söz konusu olamayacağını, dava konusu ana taşınmaz yıkıldığına göre kat mülkiyeti kurulu bağımsız bölümlerden bahis edilemeyeceğini, 634 ... Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 3 üncü maddesinin bu davada uygulanmasının mümkün olmadığını, B blokta ise davacıların ise herhangi bir arsa paylarının bulunmadığının ve açılan davanın da reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Trabzon 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 02.12.2015 tarihli ve 2014/371 Esas, 2015/1196 Karar ... kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesi yaptığı temyiz incelemesi sonucunda mahkemece soyut ve genel ifadeli bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 01.10.2020 tarihli ve 2019/265 Esas, 2020/257 Karar ... kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazda 1996 yılında kat irtifakının kuruluşunda bağımsız bölümlerin değerinde ve dolayısıyla arsa paylarının tespitinde dikkate alınmayan bu nedenle arsa payları arasında orantısızlığa yol açan somut ve haklı nedenlerin ortaya konulamadığını dava dosyasında aradan geçen süre zarfında taşınmazda arsa paylarına herhangi bir itiraz olmadığı, bağımsız bölümlerin kat irtifakının kurulduğu tarihteki değerlerinin yukarıda açıklanan unsurları ve bu belirlemeye göre tapu sicilinde kayıtlı arsa paylarında düzeltilmesi gereken bir yanlışlık olduğu bilirkişi kurulunca açıkça saptanmadığı anlaşılmakla, soyut ve genel ifadeler ile hazırlanan rapora göre yeniden arsa paylarının belirlenmesine karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin 26.05.2022 tarihli ve 2021/1460 Esas, 2022/593 Karar ... kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporları ile arsa payları arasında orantısızlık olduğunun açık ve somut şekilde ortaya konulduğunu, uzunca bir süre dava açılmamasının kötüniyetli oldukları anlamına gelmeyeceğini, ayrıca davalılar lehine tek vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tarafların kat maliki oldukları ana gayrimenkulde bağımsız bölümlerin arsa paylarının değerleriyle orantılı olup olmadığının tespiti ile yeni arsa paylarının tapu siciline tesciline ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 ... Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 ... Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 ... Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 634 ... Kanun'un 3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 ... Kanun'un 26.9.2004 tarihli ve 5236 ... Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu ana gayrimenkulde kat irtifakı 03.05.1996 tarihinde tesis edilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan araştırma neticesinde mahkemece yazılı olduğu şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Dava aynı hukuki sebepten kaynaklandığından ve aynı sebeple reddedildiğinden kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine tek vekâlet ücretine karar verilmesi gerekirken farklı vekille temsil edilen davalılara ayrı ayrı vekâlet ücreti takdir edilmesi doğru görülmemiştir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının davalılara vekâlet ücreti verilmesine ilişkin 5 ve 6 numaralı maddelerin hükümden çıkarılmasına yerine ''Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.175,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacılardan alınarak kendisini vekil ile temsil eden davalılara verilmesine'' cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

20.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.