Logo

5. Hukuk Dairesi2023/4748 E. 2023/11445 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacıya ödenmesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin ve usulüne uygun bilirkişi raporuna dayanılarak el atma bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinin doğru olduğunu, taşınmazın belirlenen bedeline ilişkin itirazların da yerinde olmadığını değerlendirerek istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2649 Esas, 2023/436 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/385 Esas, 2021/138 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili dava dilekçesinde; İstanbul ili, ... (eski ...) ilçesi, ... köyü 12 ada 1 ( yeni 778 ada 3) parsel sayılı taşınmazın bölgede 1962 yılında yapılan kadastro çalışmalarında 30.520 m² olarak tahdit ve tespit gördüğünü, haritaya bağlanmak suretiyle 09.11.1962 tarihinde tapuya tescil edildiğini, dava konusu sınırları belirlenen taşınmazın 34.640 m² lik kısmı için kamulaştırma bedeli ödendiği, 7.120 m² lik kısmı için herhangi bir kamulaştırma bedelinin ödenmediği ve fiilen el atıldığının sabit olduğunu, bu nedenlerle dava konusu 12 ada 1 parselin kamulaştırmasız el atılan 7.120 m² lik kısmının müvekkillerinin kendi adlarına ya da murislerinden gelen hisseler oranında dava tarihi itibarıyla tespit edilecek bedelinin, her türlü talep, ıslah ve dava haklarının baki kalmak kaydıyla dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve müvekkil davacılara verilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz müvekkil kuruluşa ait ... Doğalgaz Kombine Çevrim Santral sahası içerisinde kalması nedeniyle kamulaştırmaya tabi tutulduğunu ve kamulaştırma işlemleri sırasında dava konusu taşınmazla ilgili olarak tapu kaydında taşınmazın yüz ölçümünün 30520 m² olarak tescil gördüğünü ve kamulaştırma işleminin de bu alan üzerinden yürütülerek tespit edilen kamulaştırma bedelinin taşınmaz malikleri adına 24.09.1987 tarihinde ... Bankası ... Şubesine ödenmek üzere yatırıldığını, davacılar tarafından açılan davaya ilişkin davacıların yapılan kamulaştırma işleminden haberdar oldukları ve müvekkil kuruluşla görüştükleri fakat mülkiyete ilişkin hiç bir bilgi ve belge sunulmadığı ve diğer kısmın bedelinin de ödenmiş olması nedeniyle kamulaştırmasız el atmadan söz edilemeyeceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili idarenin sorumluluğunun 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 211 inci maddesinde otoyol, Devlet yolu ve il yolları olarak belirlendiğini, müvekkili idare yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki alanında maddi hatanın bulunduğunu, dava konusu taşınmaz arazi niteliğinde olduğu hâlde arsa kabul edilmesinin doğru olmadığını, taşınmazın bedelini artırma amacıyla değeri yüksek taşınmazların emsal olarak alındığını, emsal alınan taşınmazın dava konusu taşınmaz ile benzer niteliklere sahip olmadığını, taşınmazdan %45 düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılması gerektiğini, dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu kök 12 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapuda kayıtlı olan yüzölçümü üzerinden 30.520,00 m² lik kısmının davalı idare tarafından kamulaştırıldığı, kamulaştırma alanında kalan 7.120,00 m²lik kısmının ise tapu tashihi yapılması halinde bedelinin ödeneceğinin noter tebligat evrakına şerh edildiği, taşınmazın yüzölçümü 53.480,00m² olarak tashih edildiği halde fark 7.120,00 m² için ek kamulaştırma yapılmadığı gibi bedelinin de ödenmediği anlaşılmakla işin esasına girilerek, arsa niteliğindeki taşınmaza mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre belirlenen bedelin uygun olduğu, böylece mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı kalan harcın davalı idareden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.