Logo

5. Hukuk Dairesi2023/4854 E. 2023/10014 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacıya ödenmesi istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazların bedelleri ve taşınmaza fiilen el atılmamış olsa da imar planına uygun işlem tesis edilmemesi nedeniyle mülkiyet hakkına müdahale oluştuğu değerlendirilerek, davalı idarenin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/933 Esas, 2023/698 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/748 Esas, 2022/124 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddi ile kamu düzenine ilişkin olarak İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın her paydaş için değeri kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun'un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun'un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Davacı ... yönünden hüküm altına alınan bedel 238.730,00 TL'nin altında kaldığından, işbu davacı yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı idare vekilinin davacı ... yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelsinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Ankara ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 43206 ada 1 parsel sayılı taşınmazın imar planında “okul alanı” olarak ayrıldığını ve davalı idarece dava konusu taşınmaza fiilen el atıldığından bedelinin kamu alacaklarına uygulanacak en yüksek faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın idare mahkemelerinde açılması gerektiğini, husumetin kendilerine düşmediğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazın tapusunun iptali ve Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın husumet bakımından reddi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerektiğini, kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açık olup, 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun ( 2942 sayılı Kanun) Ek 1 inci maddesinin 1 nci fıkrasına eklenen cümle de dikkate alındığında açılacak bedel davasında adli yargının görevli olduğunu, arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılıp vergi değerleri de kıyaslanmak suretiyle, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2012/4568 esas sayılı ilamı ile denetimden geçerek kesinleşen davaya konu 43206 ada 1 parsel sayılı taşınmaza Mayıs 2011 tarihi itibarıyla verilen 500,00 TL birim bedeli de değerlendirilmek suretiyle değerinin tespit edilip davalı idareden tahsiline, taşınmazdaki davacı taraf payının iptali ile Hazine adına tapuya tesciline dair kararda, yine aynı bölgede açılan davalar sonucunda dava konusu taşınmaza 438 metre mesafedeki 43060 ada 1 parsel yönünden açılan davalarda Haziran 2017 değerlendirme tarihi itibarıyla belirlenen 890 TL/m² birim bedelin, Dairemizin 2020/10 Esas sayılı ilamı ile Haziran 2020 değerlendirme tarihi itibarıyla belirlenen 1420 TL/m² birim bedelin Dairemizin 2021/822 Esas sayılı ilamı ile 43144 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden Mart 2020 değerlendirme tarihi itibarıyla belirlenen 1385 TL/m² birim bedelin Dairemizin 2021/799 esas sayılı ilamı ile uygun bulunduğu da dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı idare vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiş; ancak, davacılar tarafından yatırılan harçların kararın kesinleşmesi beklenmeden talep halinde yatıran tarafa iadesine karar verilmesi gerektiğinden, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilmesi suretiyle, yeniden esas hakkında hüküm kurularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un Ek Madde-1 inci maddesi ile 26.11.2020 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 7421 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi ile Ek Madde-1 inci maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümlesi

3. 2942 sayılı Kanunu’nun 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde, aynı bölgeden Dairemize intikal eden ve denetimden geçen dosyalar dikkate alındığında bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığı anlaşılmakla birlikte, makul süre içinde imar planına uygun herhangi bir işlem tesis edilmediğinden, idarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü ile bedelin idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

4. Bölge Adliye Mahkemesince her ne kadar 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazetc'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4’ün son fıkrasında "Bu kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” düzenlemesi ile 04.11.1983 tarihinden sonra yapılan fiili el atmalarda da maktu harca hükmedilmesi gerektiğinin amaçlandığının kabulü gerektiğinden bahsedilmiş ise de; bu davaların yasal kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas,1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/I Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından aldığı nazara alındığında, 26.1 1.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.1 1.2022 tarihli ve 7421 Sayılı Vergi Usul Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanıın'un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanıın'a ek 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının 04.1 1.1983 tarihinden sonra İlilen el atılan taşınmazlar için açılan davalarda uygulanma imkanı bulunmamaktadır.

5. Kaldı ki eldeki davada dava konusu taşınmaz 1/1000 ölçekli uygulama imar planında eğitim tesis alanında kaldığından ve fiili bir el atma bulunmadığından taşınmazda hukuki el atma nedeniyle taşınmazın bedeline hükmedildiğinden Ek Madde 4'ün uygulanması gerekmekte ise de davalı idare harçtan muaf olup davalı taraf aleyhine hükmedilecek bir harç tutarı bulunmadığından bu hususta düzeltme yapılmamıştır.

6. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı idare vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı İdare Vekilinin Davacı ...'a İlişkin Temyizi Yönünden;

Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,

B. Davalı İdare Vekilinin Davacı ...'ya İlişkin Temyizi Yönünden;

Davalı idare vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

31.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.