Logo

5. Hukuk Dairesi2023/4858 E. 2023/10678 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idarenin kamulaştırmasız el koyduğu taşınmazın bedelinin tespiti ve davacıya ödenmesi hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın arsa vasfında olduğu ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesi uyarınca emsal karşılaştırması yöntemiyle değerinin belirlenerek davalı idareden tahsiline karar verilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına hükmedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/400 Esas, 2023/705 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/295 Esas, 2021/459 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın tazminat talebi yönünden kabulüne ecrimisil istemi yönünden ise feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın tazminat talebi yönünden kabulüne, ecrimisil talebi yönünden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Ağrı ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 262 ada 72 parsel sayılı taşınmaza Badişan ve Çakırbey Derelerinin yatak değiştirmesi nedeniyle davalı idare tarafından fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ve ecrimisilin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; 1959'dan beri söz konusu taşınmazın bir kısmının nehir yatağına kıyısı var ise nehrin içinde kalan taşınmazın nasıl özel mülkiyete konu olduğunu, kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için idarenin eylemi olarak taşınmaza el koyup malikin kullanımını tamamen ortadan kaldırması gerektiğini beyan ederek, davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın tazminat talebi yönünden kabulüne ecrimisil istemi yönünden ise feragat nedeniyle reddine ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; hakdüşürücü sürenin geçtiğini, görev itirazında bulunduklarını, kararın hatalı olduğunu, nehir akış hareketlerinin tamamen doğal seyir içerisinde gerçekleştiğini, davacının taşınmazı satın alırken konumunu ve taşınmazın kullanım durumunu bildiğini davayı açmakta bu nedenle iyi niyetli kabul edilemeyeceğini, taraflarının sorumlu tutulmaması gerektiğini, davaya konu taşınmazın fiilen işgal edilmediğini, taşınmaz maliklerinin de taşınmazlarından yararlanması engeller vaziyette geçici ya da sürekli bir durum dahi söz konusu olmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporları somut gerçeklikten ve objektif değerlendirmeden uzak biçimde yüksek bedel tespit edildiğini, toplulaştırma işleminin beklenilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın fen bilirkişisi raporu ile ekli krokide belirtilen bölümlerinin fiilen dere ve kum, çakıl birikmesi sonucu tarımsal özelliğini kaybeden kısımlarının kalıcı olarak sazlık, dere, bataklık haline gelmesi sebebi ile davalı idarenin yasal hasım olarak tespitinde, dava konusu taşınmazın arsa vasfı ile değerlendirmeye esas alınarak emsal karşılaştırması yöntemine göre hesaplama yapılmasında belirlenen tazminat miktarında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak davalı idare harçtan muaf olduğundan bu hususa ilişkin olarak istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki Ağrı ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 262 ada 72 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile ilgili hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.