Logo

5. Hukuk Dairesi2023/4943 E. 2023/12297 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydında yüzölçümü eksik kayıtlı taşınmazın satışından sonra gerçekleşen düzeltme işlemi nedeniyle satıcıların uğradığı zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Devletten tazmin edilip edilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın satış tarihinde tapu kaydında yüzölçümüne ilişkin şerh bulunması ve davacıların bu şerhin getirdiği hak ve yükümlülükleri bilerek taşınmazı devretmiş olmaları nedeniyle 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat şartlarının oluşmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1407 Esas, 2023/275 Karar

KARAR :Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/236 Esas, 2021/39 Karar

Taraflar arasındaki tapu kaydının hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 ... Türk Medenî Kanunu’nun (4721 ... Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idareler vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Sultanbeyli ilçesi, Mimar ... Mahallesi 1534 parsel ... taşınmaz müvekkilleri adına hisseli olarak kayıtlıyken 16.10.2010 tarihinde hisselerini 3. kişilere satarak devrettiklerini, müvekkillerinin evvelce hissedar olduğu dava konusu taşınmazın tapusunun 7143 ... Kanun'un geçici 1 inci maddesi gereğince 24.05.2018 tarihli ve 4911 yevmiye ile kamulaştırıldığını, taşınmazın tapu kaydında yüzölçümünün her ne kadar 276.062,00 m² görünüyor olsa da kadastro çalışmaları sırasında tersimat hatası yapılarak tapuya yüzölçümünün eksik olarak tescil edildigini, yapılan kamulaştırma işlemleri sonucunda taşınmazın gerçek yüzölçümünün 486.569,08 m² olduğunun tespit edildiğini, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemlerinin bir bütün olduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 ... Kanun'un 1007 nci maddesi anlamında devletin sorumluluğu olduğundan, taşınmazın yüzölçümünün tapuya az yazılmış olması, müvekkillerinin küçük yüzölçümü üzerinden satmış olması nedeniyle uğradıkları zararın tazminini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayda Devletin sorumluluğunu gerektirecek uygun illiyet bağının bulunmadığını, davacının 4721 ... Kanun'un 1007 nci maddesi kapsamında korunması gereken bir ... bulunmadığını, Tapu Sicil Müdürlüğünün dava konusu taşınmazın tescil işlemini Tapu Sicil Nizamnamesi hükümlerine göre gerçekleştirdiğini, Tapu Müdürlüğünün iddia edildiği gibi bir kusuru bulunmadığını, tapu sicilinin tutulmasından ... zararlarından devletin sorumlu olacağı ilkesinin şartları iş bu davada gerçekleşmediğini, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin geçtikten sonda davanın açıldığını, haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve tespit edilen bedelin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde; zamanaşımı ve hak düşürücü süreler geçtikten sonra dava açıldığını, mevcut kararın sebepsiz zenginleşmeye sebep olduğunu, ıslah dilekçesi ile yasal faiz istendiğini, yerel mahkemenin de bunu kabul ederek davayı karara bağladığını, dava konusu yerin Sultanbeyli Belediyesi adına tescil edildiğinin anlaşıldığını, dava konusu olayda tapu sicilinin yanlış tutulması gibi bir durumun olmadığını, devletin kusursuz sorumluluğun gerektirecek bir durumun olmadığını, dava konusu olayda devletin sorumluluğunu gerektirecek uygun illiyet bağının olmadığını, davacıların korunması gereken bir hakkının bulunmadığını, mahkeme tarafından yapılan yargılama ve toplanan delillerin hüküm kurmaya yeterli olmadığını, belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut olayda tazminat isteğine dayanak taşınmazın tapu kaydına Ümraniye Kadastro Müdürlüğünün 23.06.2008 tarihli yazıları ile koordinatlarla hesaplanan alanın 487.285,20 m² olduğuna ilişkin şerh verildiği, satış senetlerinde taşınmazın yüzölçüm miktarına ilişkin şerhin aynen gösterildiği, davacılar ..., ..., ..., ... ve ...'in hisselerini sattığı tarihte taşınmazın tapu kaydında bu şerhin mevcut olduğu, davacılar tarafından şerhin getirdiği hak ve yükümlülükle taşınmazın devredildiği, diğer davacılar ...'a ait 1/3720, ...'ya ait 1/3720, ...'ya ait 1/3720 hissenin ise Sultanbeyli Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/457 Esas, 2005/561 Karar ... tapu iptal ilamına istinaden tapudan terkin edildiği, iradi bir satış ve değer kaybından söz edilemeyeceği, bu davacılar yönünden tapudaki payın tamamen iptaline karar verilmiş olmakla sonradan taşınmazın yüzölçümünün artması nedeniyle herhangi bir zararlarından bahsedilemeyeceği, tüm davacıların somut olayda iyiniyetli olduğunun kabulü mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olduğundan davalı Hazine vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile hüküm 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Anayasa Mahkemesi kararlarında da belirtildiği üzere davacıların şerh nedeniyle iyiniyetli olmadığına dair kararın mülkiyet hakkının ihlalini ortadan kaldırmayacağını, dava konusu taşınmazın gerçek miktarından 486.569,08 m² daha az yüzölçümü 276.062,00 m² ile tapuya kaydedilmiş olması nedeni ile tapu sicilinin tutulmasında bir hata olduğunu, davacıların taşınmazı tapuda yazan daha küçük yüzölçümü ile satmış olmaları nedeni ile davacıların zarara uğradığının sabit olduğunu açıklanan nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, 4721 ... Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 ... Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4721 ... Kanun'un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesi.

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 - 383 Esas, 2009/517 Karar ... kararında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 ... Kanun'un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 ... Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.

4. 4721 ... Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan ... duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel ... sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.

5. 4721 ... Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusudava konusu İstanbul ili, Sultanbeyli ilçesi, ... Mahallesi, 1534 parsel ... 276.062,00 m² yüzölçümü taşınmazın davacılar ile dava dışı kişiler adına müştereken kayıtlı iken davacı ...'a ait 48/74400, ...'e ait 24/74400, ...'a ait 24/74400, ...'a ait 24/74400 ve ...'e ait 24/74400 hissenin 29/01/2010 tarihinde dava dışı kişilere satıldığı, davacılar ...'a ait 1/3720, ...'ya ait 1/3720, ...'ya ait 1/3720 hissenin ise Sultanbeyli Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/457 Esas, 2005/561 Karar ... tapu iptal ilamına istinaden 20.06.2011 tarihinde tapudan terkin edildiği, tapunun beyanlar hanesine Ümraniye Kadastro Müdürlüğünün 23.06.2008 tarihli yazıları ile koordinatlarla hesaplanan alanın 487.285,20 m² olduğuna ilişkin şerh verildiği, 29.01.2010 tarihli satış senedinde taşınmazın yüzölçüm miktarına ilişkin şerhin aynen gösterildiği, satış aşamasından sonra 2019 yılında Sultanbeyli Kadastro Müdürlüğünce 7143 ... Kanun'un geçici 1 inci maddesine dayalı olarak dava konusu taşınmazda 3402 Kadastro Kanunu'nun 41 inci maddesi uyarınca yapılan teknik hataların düzeltilmesi çalışması ile taşınmazın yüzölçümünün 486.536,79 m² olarak düzeltildiği, yapılan çalışmanın 14.11.2019 tarihinde kesinleşerek tapuya tescil edildiği, eldeki davanın 24.06.2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.

3. 4721 ... Türk Medenî Kanunu’nun 1007 nci maddesi gereğince tazminat şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 ... Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.