Logo

5. Hukuk Dairesi2023/504 E. 2023/6452 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 7201 ve 7327 sayılı Kanunlar ile 2942 sayılı Kanuna eklenen hükümler uyarınca, taşınmazın idare adına tescil edildiği tarihteki değerinin esas alınması ve bu değerin Yİ-ÜFE ile güncellenerek hesaplanması gerektiği gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı ... yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davacılar yönünden ise davanın davalı idareler yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı idareler vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilerek, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, kök 406, 407, 408 ve 409 parsel sayılı taşınmazlara fiilen el atıldığını, tescil kararlarının yok hükmünde olduğunu ileri sürerek tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı idarelerden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazların hükmen idareleri adına tescil edilmiş olduğunu, kamulaştırma bedellerinin depo edildiğini, kamulaştırma işleminin usulüne uygun yapılmış olduğunu, davacı ...’in daha önce aynı taşınmazlar yönünden dava açtığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; sorumluluğun ilçe Belediyesine ait olduğunu, uzlaşma yoluna gidilmediğini, el atma tarihindeki niteliğine göre değer biçilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

3. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; uzlaşma yoluna gidilmediğini, taşınmaza kamulaştırmasız el atılmadığını, husumetin idarelerine yöneltilemeyeceğini, davanın süresinde açılmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 16.03.2016 tarihli ve 2015/25 Esas, 2016/97 Karar sayılı kararı ile davacı ... yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davacılar yönünden ise davanın davalı idareler yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; mahallinde yapılan keşif sonucu, ... İlçesi, ... mevkii kök 406, 407, 408, 409 parsel sayılı taşınmazların dava tarihindeki değerinin biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca davacılar murisi tapu maliki ...: ... Damadı’dan intikal eden pay bedelinin tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş; ancak hükme esas bilirkişi kurulu raporunda davacılar murisi ...: ... Damadı’ı 1843200/579993600 pay sahibi olarak kabul edilerek hesaplama yapılmışsa da dosya içerisinde dava konusu taşınmazlarda bu murisin hak sahipliğini, payını gösterir okunaklı herhangi bir belgeye rastlanmadığından, öncelikle bu taşınmazların tapulama tutanakları, varsa kadastro komisyonu kararı ve Kadastro Mahkemesi kararının okunaklı suretleri ilgili Tapu Müdürlüğü ile mahkemesinden istenilerek, bu murisin dava konusu taşınmazlarda malik olup olmadığı tespit edilerek sonucunda göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile bedelin tahsiline karar verilmesi ve dava konusu 4726 parsel sayılı taşınmazın hüküm fıkrasında 4729 olarak gösterilmesi gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

2. Karar düzeltme isteminin 12.11.2019 tarihinde reddine karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkeminin yukarıda belirtilen kararı ile bozma ilâmına uyularak yapılan inceleme sonucunda davacı ... yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davacılar yönünden ise davanın davalı idareler yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; 7327 sayılı Kanun uyarınca bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, bilirkişi kurulu raporunun eksik ve hatalı olduğunu, bedelin usule aykırı hesaplandığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; 7421 sayılı Kanun ile getirilen değişikliklerin uygulanması gerektiğini, değerleme tarihinin tescil tarihi olması gerektiğini, bilirkişi kurulu raporunun uygun hazırlanmadığını, husumetin idarelerine yöneltilemeyeceğini, taşınmazların adlarına tescil edilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; ... Belediyesinin kamulaştırma işlemlerini tamamladığını, sorumluluğun idarelerine ait olmadığını, tazminat bedelinin fahiş hesaplandığını, idareleri adına terkin kararı verilmediğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kayıt maliki mirasçıları ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazların değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci, 17 nci, Ek-3 üncü ve Geçici 15 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihaî kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Yapılan incelemede; dava konusu taşınmazdaki muris ...: ... Damadından davacılara intikal eden paya ilişkin olarak, Dairemizin 18.10.2018 tarihli ilâmında, pay bedelinin tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği belirtildikten sonra diger muris ...: ... Damadından gelen paya ilişkin olarak bozma kararı verilmiş olup karar düzeltme isteminin de 12.11.2019 tarihinde reddine karar verilmiş olmakla, davacılara, muris Ali: Hacı Hüseyin Damadından intikal eden paya ilişkin olarak verilen hüküm kesinleşmiş olduğundan, bu muris yönünden temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

3. Muris Mehmet: Hacı Hüseyin Damadından gelen paya ilişkin olarak yapılan incelemede;

21.12.2019 tarihinde kabul edilerek 24.12.2019 tarihli ve 30988 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7201 sayılı Kanun'un 6 ncı ve 7 nci maddesi ve 09.06.2021 tarihinde kabul edilerek 19.06.2021 tarihli ve 31516 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7327 sayılı Kanun'un 20 nci ve 22 inci maddeleri ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek-3, geçici 15 inci ve 17 nci maddeleri ile "Mülga 31.08.1956 tarihli ve 6830 sayılı İstimlâk Kanunu'nun 16 ncı ve 17 nci maddeleri ile bu Kanun'un Mülga 16 ncı ve 17 nci maddeleri uyarınca kesinleşmiş Mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların eski malikleri adına kamu bankalarına yatırılan ancak hak sahiplerine ödenmediği tespit edilen kamulaştırma bedelleri nedeniyle idareler aleyhine açılacak her türlü davada değer; taşınmazın idare adına tescil edildiği tarih, değerleme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir. Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) tablosundaki aylık değişim oranları esas alınmak suretiyle dava tarihi itibarıyla güncellenir ve ortaya çıkan bedel hak sahibine ödenir. (Ek cümle:9/6/2021- 7327/20 md.) Bu hüküm, tebliği dâhil eksik veya hatalı kamulaştırma işlemleri bulunmasına rağmen idare adına tescil edilmiş olan taşınmazlar hakkında da uygulanır."

Geçici 15 inci maddesi ile “Mülga 6830 sayılı Kanun'un 16 ncı ve 17 nci maddeleri ile bu Kanunun mülga 16 ncı ve 17 nci maddeleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların eski malikleri adına kamu bankalarına yatırılan ancak hak sahiplerine ödenmediği tespit edilen kamulaştırma bedelleri nedeniyle idareler aleyhine açılmış ve devam eden davalar, ek 3 üncü madde hükmü uygulanarak sonuçlandırılır.”

Geçici 17 nci maddesi ile “Bu maddeyi ihdas eden Kanun'la bu Kanun'un Ek 3 üncü maddesine eklenen cümle, bu cümleyi ihdas eden Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kanun yolu incelemesindekiler dâhil görülmekte olan davalarda da uygulanır. ”

Hükümleri getirilmiştir.

Bu durumda yukarıda açıklanan hususta rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idareler vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Mahkemenin kararının sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harçlarının istek hâlinde davalı ... ve davalı ... Başkanlığına iadesine,

20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.