"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1150 Esas, 2023/100 Karar
KARAR : Esastan ret/ düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Cizre 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/78 Esas, 2019/433 Karar
Taraflar arasında 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Şırnak ili, Güçlükonak ilçesi, ... köyü 142 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitini ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; belirlenen ve teklif edilen değerin az olduğunu, dava konusu taşınmazın daha değerli olduğunu, bu nedenle teklif edilen bedeli kabul etmediklerini, keşif kararı verilerek kamulaştırma bedelinin Mahkemece tespit edilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile acele kamulaştırma bedelinin ödenmesine, bakiye bedelin üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına, kamulaştırma bedeline yasal faiz işletilmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline ve tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kuru tarım arazisi olduğunu, civarda yaygın olarak yetişen ürünler esas alınarak bedel tespiti gerektiğini, bilirkişi raporunda verim miktarlarının yüksek üretim masraflarının düşük alındığını, % 25 objektif değer artışı uygulanarak bedelin yüksek hesaplandığını, kapitalizasyon faizinin % 6 oranında alınması gerektiğini ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedeline kararın kesinleşme tarihine kadar yasal faiz uygulanması gerekirken karar tarihine kadar faiz uygulanmasının hatalı olduğunu, taşınmaz köy merkezine yakın olduğundan en az % 40 objektif değer artışı uygulanması gerektiği, taşınmazın sulu tarım arazisi olduğunu ve kapitalizasyon faizinin % 3 oranında alınması gerektiğini, taşınmazdan çift ürün alındığını, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayılı belirtilen kararı ile davaya konu taşınmazın sulu kapama kayısı bahçesi olarak değerlendirilip, olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir yöntemine göre değer biçilerek, kapitalizasyon faiz oranı %5 olarak uygulanmak suretiyle ve davaya konu taşınmazın konumu dikkate alınarak %25 objektif artışı da uygulanarak olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla metrekare bedelinin 66,78 TL/m² olarak tespit edilip ve bu metrekare bedeline göre kamulaştırma değerinin belirlenmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.05.2019 tarihli ve 2019/5-241 Esas, 2019/560 Karar sayılı ilamında yapılan belirlemelere göre değerlendirme yapıldığında, davanın niteliği ve mahiyetine göre davacı idare yararına vekâlet ücreti takdir edilmiş olmasının yerinde görülmediği, fazla yatırılan 688,50 TL kamulaştırma bedelinin bankadan çekilmesine kadar işlemiş mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı idareye verilmesine karar verilmesi gerektiği belirtilerek davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen kararda 12.04.2014 tarihinden karar tarihine kadar faiz işletilmesine karar verilmiş olmakla faizin ilk karar tarihi mi yoksa ikinci karar tarihine kadar mı işletileceği hususuna yer verilmediğini ve bu durumun istinaf mahkemesi kararında da düzeltilmediğini, dava konusu taşınmazın kuru tarım arazisi olup ürünlerin buna göre belirlenmesi gerektiğini, verim miktarlarının yüksek üretim masraflarının düşük alındığını, dava konusu taşınmazda ağaç ve bahçe olmadığını, kapitalizasyon faizin % 6 oranında alınması gerektiğini, objektif değer artışının yüksek hesaplandığını ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedeline kararın kesinleşme tarihine kadar yasal faiz uygulanması gerekirken karar tarihine kadar faiz uygulanmasının hatalı olduğunu, taşınmaz köy merkezine yakın olduğundan en az % 40 objektif değer artışı uygulanması gerektiğini, taşınmazın sulu tarım arazisi olduğunu ve kapitalizasyon faizin %3 oranında alınması gerektiğini, taşınmazdan çift ürün alındığını ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Sulu tarım arazisi niteliğindeki Şırnak ili, Güçlükonak ilçesi, ... köyü 142 ada 4 parsel sayılı taşınmazın zemininin 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.
3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranı uygun görülmüştür.
4.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
5. Tespit edilen Kamulaştırma bedelinin acele el koyma dosyasında belirlenen mahsubu ile oluşan fark bedele ilk karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerekirken, faiz hükmü kurulmaması bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendi (a) fıkrası ile gösterilen alt bendinin “Acele el koyma dava dosyasında belirlenmiş ve ödenmiş olan 83.999,66 TL bedelin mahsubu ile bakiye 432.014,74 TL fark bedele 12.04.2014 tarihinden Mahkemenin ilk karar tarihi olan 03.11.2016 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine” cümlesinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.