"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davalı ... dışındaki davalılar yönünden davanın husumetten reddine, davalı ... hakkında davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... köyü 120 ada 7 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ve taşınmazın kamulaştırılan kısmının davalılar adına olan tapusunun iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 05.03.2014 tarihli ve 2013/749 Esas, 2014/248 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne kamulaştırma bedelinin 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi gereğince ileride ortaya çıkacak hak sahibine verilmesine, kamulaştırma bedelinin ilerde ortaya çıkacak hak sahibine verilmek üzere kamulaştırma bedelinin üçer aylık vadeli hesaba dönüştürülerek nemalandırılmasına, dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline ve baraj göl sahası içinde kalması nedeniyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/C maddesi uyarınca tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 05.03.2014 tarihli ve 2013/749 Esas, 2014/248 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare ile davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 04.06.2015 tarihli ve 2015/1035 Esas, 2014/248 Karar sayılı bozma ilâmı ile dava konusu taşınmazın niteliği ve bilirkişi raporuna yansıyan özelliklerine göre objektif değer arttırıcı unsur oranı %50'den fazla olamayacağı hâlde, bu oran daha yüksek alınarak fazla zemin bedeli tespit edildiği, dava konusu taşınmaz üzerinde inşa edilen 88 m² oturum alanlı yeni yapılmış yapı ile ilgili olarak, 6495 sayılı Kanun uyarınca köyde kamulaştırma ilânı yapılıp yapılmadığı tespit edilip, yapıldığının belirlenmesi hâlinde, söz konusu yapının ilânın askıdan indiği tarihinden önce veya sonra yapılıp yapılmadıklarının tespiti için ilân tarihine ve öncesine ilişkin dava konusu taşınmazın bulunduğu yerin uydu görüntüleri ilgili kamu kuruluşlarından getirtilip, bu görüntülerin temin edilememesi hâlinde yapıların teknik analizleri yapılıp, gerektiğinde tanık anlatımları ile gün, ay ve yıl olarak hangi tarihte yapıldıklarının tespit edilmesi ve ilân gününden önce yapıldıkları ya da köyde hiç ilân yapılmadığının tespiti hâlinde 2942 sayılı Kanun'un 25 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan bu yapının bedelinin tahsiline karar verilmesi gerektiği, söz konusu yapının bedelinin ödenmesinin kabulü hâlinde ise yapının birinci katının niteliği ve kullanım durumuna göre yapı sınıfının 1/B olarak alınması ve her iki katının da mevcut durumu, elektrik, su tesisatları, taban kaplamaları, çatısı vs. gibi niteliklerine göre eksik imalatlar olup olmadığı belirlenerek, varsa buna göre yapı bedellerinden indirim yapılarak buna göre bina bedelleri tekrardan tespit edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi ve bedeline hükmedilen ve ahır niteliğinde olan 102 m² oturum alanlı olan yapının birinci katının yapı sınıfı 1/B olduğu hâlde, 2/B sınıfı kabul edilerek fazla yapı bedeli tespit edildiği gerekçeleriyle Mahkemenin kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Verilen Direnme Kararı
Mahkemenin 23.12.2015 tarihli ve 2015/715 Esas, 2015/874 Karar sayılı kararı ile bozma kararına direnilmesine karar verilmiştir.
C. Dairemizce Yapılan İnceleme Sonucu Dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna Gönderilmesi Kararı
1. Mahkemenin 23.12.2015 tarihli ve 2015/715 Esas, 2015/874 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı ... vekili temyiz itirazında bulunmuştur.
2. Dairemizin 29.05.2017 tarihli ve 2016/11589 Esas, 2017/14228 Karar sayılı kararı ile Dairemizce verilen 04.06.2015 tarihli ve 2015/1035 Esas, 2015/12536 Karar sayılı bozma kararı usul ve kanuna uygun bulunmuş olup Mahkemece verilen direnme kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, temyiz incelemesinin yapılmak üzere dosyanın 6763 sayılı Kanun'un 43 üncü maddesi ile değişik 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca yetkili ve görevli Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.
D. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.11.2020 tarihli ve 2017/5-2546 Esas, 2020/890 Karar sayılı kararı ile usulüne uygun bir direnme kararından bahsedilemiyeceği gerekçesi ile direnme kararının usulden bozulmasına karar verilmiştir.
E. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüyle kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı ...' a ödenmesine, dava konusu taşınmaz hakkında daha önce verilen tescil ve terkin kararları kesinleştiğinden ve taşınmazın DSİ adına tescili yapıldığından bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar hakkında davanın husumetten reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza askı ilân tarihinden sonra yapılan yapıların bedelleri eklenmek suretiyle kamulaştırma bedelinin fazla belirlendiğini, objektif artış oranın dava konusu taşınmazın konumu ve niteliklerine göre yüksek uygulandığını, lehlerine vekâlet ücreti verilmesi gerektiğini ve davacı idareye fazla bloke edilen bedelin iadesine karar verilirken eksik bedel belirlendiğni ileri sürerek temyiz itirazında bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kapama karışık meyve bahçesi niteliğindeki dava konusu taşınmazın 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak zeminine, üzerindeki yapılara bozma ilâmı gereğince inceleme ve işlem yapılarak resmî birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülmek suretiyle değer biçilerek, adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla, davacı idare vekilinin aşağıda paragrafın dışındaki temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
4. Davacı idarece toplam 49.114,56 TL'nin çekilme tarihine kadar işlemiş nemalarıyla birlikte davacı idareye iadesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ve eksik bedelin davacı idareye iadesine karar verilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin 7 nci bendi gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Siirt 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/97 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararının (4) No.lu bendinde yazan ''33.971,04 TL'nin'' ibaresinin çıkartılmasına, yerine ''49.144,56 TL'nin çekilme tarihine kadar işlemiş nemaları ile birlikte'' sayısı ve kelimelerinin yazılmasına, bendin sonuna ''33.971.04 TL bankadan çekildiğinden mükerer ödemeye sebep olmayacak şekilde davacı idareye iadesine'' cümlesinin yazılmasına ve hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.