"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/248 Esas, 2023/507 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/74 Esas, 2021/161 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek suretiyle yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava ve ek talep dilekçelerinde özetle; Kocaeli ili, ... ilçesi, ... köyü 72 parsel sayılı taşınmazın, 4.152,75 m² ve 1.206,07 m²lik kısımlarının kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; emsal tapu kayıtlarının celbini talep ettiklerini, kamulaştırmadan arta kalan alanda değer düşüklüğü oluştuğunu beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın kamulaştırılan bedeline hükmedilen kısmı yerine tamamının tapu kaydının iptaline karar verildiğini, arsa vasfında değerlendirilmesi doğru değil ise de emsalin doğru seçilmediğini, emsal karşılaştırmasının doğru yapılmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; emsal metrekarelerine ilişkin beyanlarının değerlendirilmediğini, düzenleme ortaklık payı yönünden raporun açıklayıcı olmadığını, raporların itirazlarını karşılamadığını, aynı nitelikte olduklarını, emsal taşınmazın doğru alınmadığını, bedeline hükmedilen 1.206,07 m²lik bölümün aslında 1.225,80 m² olduğunu, kalan kısımda muhakkak değer kabyı olduğunu, önceki bilirkişilerin kamulaştırmadan arta kalan bölümde değer düşüklüğü oluştuğunu kabul ettiklerini, emsal karşılaştırmasının doğru yapılmadığını beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın imar durumuna ilişkin ... Belediye Başkanlığı'nın yazı cevabında; parselin belediye sınırları içerisinde bulunduğu, 1/1000 uygulama imar planında ve 1/5000 Nazım İmar Planında park, karayolları kamulaştırma ve konut alanında kaldığı belirtilmiş olup arsa vasfında kabul edilerek kıymet takdirinde bir isabetsizlik görülmediğini, somut emsal alınan ... Mahallesi 1853 (yeni 149 ada, 61) parsel sayılı taşınmaza ilişkin bilgiler temin edilerek dosya arasına konulmuş, emsal parselin uygulama görmemiş kadastro parseli olduğu, dava konusu taşınmazın emlak vergilerine esas rayiç değerinin arazi vergi beyanı şeklinde belirlendiği, emsal taşınmazın ise 27,00 TL olduğu, mukayese oranının da bu doğrultuda yapıldığı, emsal taşınmazın özel satış olduğuna dair herhangi bir veri bulunmadığının anlaşıldığını, dava konusu taşınmazın ve somut emsal olarak alınan taşınmazın imar uygulaması görmemiş kadastral parseller olduğu, düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmadığı, dolayısıyla bilirkişi raporunda da bu yönde değerlendirme yapılması doğru olduğu gibi dava konusu parselin somut emsale yakın mesafede konumda bulunup, konum, nitelik ve vergi beyanları itibarıyla karşılaştırma yaparak benzer özellikleriyle üstün ve eksik yanlarını da belirtmek suretiyle 2942 sayılı Kanun'un 11 nci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi çerçevesinde her iki taşınmazı kıyaslamak suretiyle dava konusu taşınmazın değerini belirlemelerinde isabetsizlik bulunmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun karar vermeye yeterli ve elverişli olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirlenen 354,00 TL m² birim fiyatının aynı bölgeden Dairemize daha evvel yansıyan dosyalardaki m² fiyatlarıyla uyumlu olduğunu; ancak fen bilirkişisi raporuna ekli krokide "E" ile gösterilen (4.152,75 m²) ve kamulaştırılması talep edilen alan yanında "B" harfi ile gösterilen (1.206,07 m²) ve planda kamulaştırma alanında bulunan, imar durumu itibarıyla kullanım olanağı bulunmayan alanın da kamulaştırma bedelinin tespit edilmesine ve bedelinin kamulaştırma bedeline dahil edilmesine rağmen hükümde kamulaştırmadan arta kalan ve krokide "A" ile gösterilen kısmı da kapsayacak şekilde taşınmazın tamamının tapu kaydının iptaline karar verilmesi doğru olmadığından istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilmesi suretiyle yeniden esas hakkında hüküm kurularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B.Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın arsa vasfında değerlendirilmesi doğru değil ise de emsalin doğru seçilmediğini, emsal karşılaştırmasının doğru yapılmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C.Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2.İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3.Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde, aynı bölgeden Daireye intikal eden ve denetimden geçen dosyalar dikkate alındığında bir isabetsizlik görülmediği gibi, kamulaştırmadan arta kalan ve fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmın bedeline hükmedilmediği hâlde, davalı payının iptaline karar verilmiş olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldılarak düzeltilmesi suretiyle yeniden esas hakkında hüküm kurularak davanın kabulüne karar verilmesi doğrudur.
3. Dosya arasında bulunan 09.08.2019 havale tarihli fen bilirkişisi raporu ve ekindeki krokiye göre taşınmazın kamulaştırılan kısımları 4.152,75 m² olarak (E) harfi ile, 1.206,07 m² olarak (B) harfi ile gösterilmiş olup, (B) harfi ile gösterilen kısmın temyiz dilekçesinde yazıldığı gibi 1.225,80 m² olmadığı dolayısıyla bu bölümde kamulaştırmadan arta kalan bir kısım bulunmadığı gibi, kamulaştırmadan arta kalan ve krokide (A) harfi ile gösterilen bölümün 3.731,18 m² olduğu, dosyadaki bilgi ve belgelere göre bu kısımda değer azalışı olmadığının kabulü de geometrik durumunun değişmemesi ve alan miktarı da gözetildiğinde yerinde görülmüştür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.