Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5250 E. 2023/12310 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tapu maliki ile davalı idare arasında, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değeri ve bedelinin tespiti ile tahsili noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek, davalı idarenin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/642 Esas, 2023/643 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Saray(Van) Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/68 Esas, 2021/94 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ile ecrimisilin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince, miktar veya değeri her paydaş için 107.090,00 TL'yi geçmeyen davalara ilişkin olarak Bölge Adliye Mahkemesi kararları kesin olup bu kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamaz.

Hüküm altına alınan ve temyize konu edilen ecrimisil miktarı Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Bu nedenle; ecrimisil talebi yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı idare vekilinin kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat talebi için gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Van ili, Saray ilçesi, ... Mahallesi, 105 ada 4 parsel ... taşınmaza kanal yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin ve ecrimisilin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, zaman aşımı definde bulunduklarını, dava konusu edilen taşınmaza müvekkilin herhangi bir müdahalesinin veya el atmasının söz konusu olmadığını, kamulaştırmasız el atmadan bahsedilebilmesi için taşınmaza sahiplenme amacı ile kamulaştırma yetkisine sahip bir idare tarafından daimi olarak el atılması gerektiğini, ayrıca el atma tarihinin de belirtilmediğini, ecrimisil hesaplanabilmesi için el atma tarihinin belli olması gerektiğini beyanla bahsedilen tüm nedenlerle davanın reddine ve yargılama giderleriyle ücreti vekâletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, el atma tazminatının ve ecrimisilin tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddiasını ispat ile mükellef olduğunu, müvekkili idarenin taşınmaza el attığını gösteren bir emare bulunmadığını, bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını, taşınmazın vasfı çayır olmasına rağmen işlemeli tarım ürünlerinin münavebe ürünü olarak alınmasının hatalı olduğunu, taşınmazın tapulandığında dere yatağı olduğunu, mahkemece ... fotoğrafları getirtilerek bu hususun araştırılması gerektiğini, mahkemece eksik araştırma yapıldığını, faizin ıslah dilekçesinin tebliğinden itibaren başlatılması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza o yörede mutad olarak ekilen münavebe ürünleri buğday, saman ve yonca verileri esas alınarak olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değer biçilerek taşınmazın m² birim fiyatının dava tarihine göre 21,28 TL olarak hesaplanmasında, hesaplamaya esas alınan ürünler ile kapitalizasyon faiz oranının %4, bilirkişi raporu, dosya kapsamı ve Kadastro Genel Müdürlüğü Parsel Sorgulama Sisteminden edinilen bilgilere göre taşınmazın köy yerleşim yerine yakın olması, konumu ve özellikleri nedeniyle objektif değer artış oranının %10 olarak alınmasında, ecrimisilin net gelir üzerinden hesaplanmasında ve miktarında, dere yatağı olan kısımların tapudan terkinine ve ekonomik tarım yapma imkanı kalmayan kısımların kamulaştırılmasına karar verilmesinde hüküm altına alınan tazminattan taleple bağlı kalınarak davalının sorumlu tutulmasında, dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesinde istinaf edenin sıfatı ve istinaf nedenlerine göre bir isabetsizlik görülmediği; ancak dere ıslah çalışması nedeniyle arta kalan ve ekonomik tarım yapma imkanı kalmayan kısımların davalı adına tesciline karar verilmesi gerekirken tapudan terkinine karar verilmesi ve kısa karar özetinin tapu müdürlüğüne gönderilmesi gerekirken kararın kesinleştiğinde tapu müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi doğru görülmediğinden davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 ... Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi uyarınca hüküm düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, husumetin doğru yöneltilmediğini, kadastro tarihinde de dere yatağında kalıp kalmadığının araştırılmadığını, objektif değer artışının yüksek belirlendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 ... Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ... kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa ... olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar ... kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 ... Kanun’un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

A. Davalı İdare Vekilinin Ecrimisile İlişkin Temyizi Yönünden

Temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,

B. Davalı İdare Vekilinin Kamulaştırmasız El Atmaya Dayanan Tazminat Talebine İlişkin Temyizi Yönünden

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 ... Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.