Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5293 E. 2024/1926 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kat mülkiyetine tabi taşınmazda, bağımsız bölümlere özgülenen arsa paylarının düzeltilmesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı ve bozma kararıyla kesinleşen hususların davalılar lehine kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/818 Esas, 2023/551 Karar

KARAR : Esastan ret

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen arsa payının düzeltilmesi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın sonucunda karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekilince temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davacılar vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20.02.2024 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü taraf vekilleri duruşmaya katılmadıklarından incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verilmiştir.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; kat mülkiyetine tabi Kadıköy ilçesi, Bağdat Caddesi, Ihlamur Çıkmazı, Alkan Apartmanı adresinde bulunan ... , 1271 ada 106 parseldeki ana gayrimenkulde 1 nolu bağımsız bölümde malik olduklarını, ana taşınmazın bağımsız bölümlerinin arsa paylarının tapuya tescili sırasında bağımsız bölümlerin payları ile arsa paylarının oranlı olarak tahsis edilmediğini iddia ederek arsa paylarının yeniden düzenlenmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; kendilerinin dava konusu ana gayrimenkuldeki 2 nolu bağımsız bölüm maliki olduğunu, dava konusu ana gayrimenkulde bağımsız bölümlerin arsa paylarının kat mülkiyetinin kurulduğu tarihteki haline göre oranlama yapıldığını, yapılan oranlamanın doğru olduğunu, sonradan değişen durumların nazara alınmasının mümkün olmadığını, davanın yerinde olmadığını savunarak reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu ana gayrimenkuldeki bağımsız bölümlerin arsa paylarının doğru orantılı olarak kurulduğunu, herhangi bir yanlışlık olmadığını, binada projeye aykırı değişiklik yapıldığını, bu değişikliklerin arsa payını etkilemeyeceğini, kat mülkiyeti kurulduktan sonraki değer farklılıkların dikkate alınamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 04.04.2018 tarihli ve 2018/929 Esas, 2018/630 Karar sayılı kararıyla davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak sureti ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince yapılan temyiz incelemesi sonucunda; somut olayda dava konusu taşınmazda kat mülkiyetinin kurulduğu 19.12.1972 tarihinde; bağımsız bölümlerin değerinde ve dolayısıyla arsa paylarının tespitinde dikkate alınmayan bu nedenle arsa payları arasında orantısızlığa yol açan somut ve haklı nedenler ortaya konulmadığı gibi aradan geçen süre zarfında taşınmazda arsa paylarına herhangi bir itiraz olmadığı, bağımsız bölümlerin kat mülkiyetinin kurulduğu tarihteki değerlerinin yukarıda açıklanan unsurları ve bu belirlemeye göre tapu sicilinde kayıtlı arsa paylarında düzeltilmesi gereken bir yanlışlık olduğu bilirkişi kurulunca açıkça saptanmamış, ayrıca bağımsız bölümlerin binada bulundukları yerleri ve yüzölçümleri açıkça belirtilmesine karşın her bir bağımsız bölümün kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulduğu tarihteki değerlerine etkili olabilecek diğer unsurlar tek tek yazılıp açıklanmamış ve bu bağımsız bölümlerin değerleri ayrı ayrı hesaplanmamış, soyut bir biçimde değerlendirme yapılarak arsa payları yeniden belirlenmemesi doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar vermiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin 08.07.2020 tarihli ve 2018/3598 Esas, 2020/1191 Karar sayılı kararı ile uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Bölge Adliye Mahkemesi kararının "arsa paylarının belirlenmesinde esas alınacak olan bağımsız bölümlerin kat mülkiyetinin kurulduğu tarih itibari ile değerlerini olumlu veya olumsuz etkileyen tüm unsurların incelenip irdelenmesi için bilirkişi kurulundan yeniden ek rapor alınması, arsa paylarının düzenlenmesini gerektirecek bir hususun olup olmadığının araştırılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir" gerekçesi ile bozulmasına karar verildiği, bozma sonrası ek bilirkişi raporu alındığı, raporda alan, yön, manzara, kat vs. hususlarından puanlama yapıldığı; ancak herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, buna rağmen farklı puanlar verilerek farklı arsa payının bulunduğu, dava konusu taşınmazın 1967 asıl ve 1971 tarihli tadilat projelerinin bulunduğu, 8 bağımsız bölüm olarak projenin 9’a çıkarıldığı, bu hususunda 1972 tarihli kat mülkiyetine bir etkisinin olup olmadığının da incelenmediği, somut ve haklı nedenlerin ortaya konulmadığı gibi soyut ve genel ifadelerle ve farklı puanlama ile farklı arsa paylarının bulunduğu anlaşılmakla, hüküm kurmaya elverişli olmayan rapora göre davanı kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar vermiştir.

D. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin 15.09.2021 tarihli ve 2021/974 Esas, 2021/1938 Karar sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

E. Üçüncü Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece yapılan temyiz incelemesi sonucunda; hükme esas alınan raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, arsa payı düzenlemesinin yeniden yapılabilmesinin ilk şartı, arsa paylarının bağımsız bölümlerin değerleriyle oransız olarak belirlenmiş olması olup bu hususa dayalı istemlerde mahkeme tüm delilleri değerlendirerek bağımsız bölümün değeri ile bölüme özgülenen arsa payını karşılaştırıp denklik sağlamaya çalışmalıdır. Söz konusu işlem yapılırken de, bağımsız bölümlerin cinsi, bulunduğu kat alanı, ısınma sistemi, aydınlanması, mimari kullanım ve konumu, cephesi ve manzarası gibi hususlar değerlendirme için esas alınır; değerlendirmeye esas alınacak tarihten sonraki imar durumu ile cins ve manzara değişiklikleri, bakım ve onarım çalışmaları sebebiyle meydana gelen değer artış ve eksilmeleri dikkate alınmaz. Mahkemece açıklanan hususlarda tarafların iddia ve savunmalarını da karşılayan konusunda uzman farklı bilirkişi kurulundan rapor alınmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

F. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Dördüncü Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin 15.03.2023 tarihli ve 2022/818 Esas, 2023/551 Karar sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkeme gerekçesinin yetersiz olduğunu, gelinen süreçte haklılıklarının bilirkişi raporları ile sabit olduğunu, arsa payı belirlenmesi sırasında malik olmayan davacıların arsa paylarının orantısız olması nedeniyle mağduriyet yaşayacaklarını, eksik inceleme neticesinde karar verildiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ana gayrimenkulde bulunan bağımsız bölümlere özgülenen arsa paylarının düzeltilmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 19 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Ana gayrimenkulde 1972 yılında o dönemki tüm bağımsız bölüm maliklerinin katılımı ile kat mülkiyeti tesis edildiği anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA

Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.