Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5295 E. 2024/491 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazların bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan terkini davasında, kamulaştırma bedelinin tespitine ve ödenmesine ilişkin itirazlar.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, emsal kıyaslaması yapılarak tespit edilen bedelin adil ve hakkaniyete uygun olduğu, davanın açıldığı tarihten itibaren uygulanacak yasal faiz oranının da Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı ve Yargıtay içtihatları gözetilerek belirlenmesi gerektiği değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/283 Esas, 2021/520 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, kesinlik, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 16.01.2024 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalı vekili Avukat ... gelmiş, davacı idare vekili duruşmaya katılmamıştır.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Adana ili, Yüreğir ilçesi, ... Mahallesi 1067 ada 101 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşan 134 parsel, 1067 ada 9 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşan 132 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazların yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın arsa niteliği ve üzerindeki tamamlayıcı unsurlar dikkate alınarak mahallinde yapılacak keşif ile belirlenen değerin kamu alacakları için öngörülen oranda faizi ile birlikte peşin ödenmesine, ödeme karşılığında taşınmazın davacı idare adına tapuda tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 20.09.2019 tarihli ve 2018/377 Esas, 2019/292 Karar sayılı ilamı ile tespit edilen bedel verilen kesin sureler içerisinde bloke edilmediğinden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 25.11.2020 tarihli ve 2019/1530 Esas, 2020/1113 Karar sayılı ilamı ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 25.11.2020 tarihli ve 2019/1530 Esas, 2020/1113 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Mahkemece 02.12.2016, 26.12.2016 ve 21.02.2017 tarihli celselerde tespit edilen 723.494,67 TL kamulaştırma bedelinin depo edilmesi için idareye süre verildiği, 24.11.2017, 13.12.2017, 04.01.2018, 23.02.2018, 30.03.2018, 25.05.2018, 13.07.2018 ve 20.09.2018 tarihli celselerde tespit edilen 524.837,02 TL kamulaştırma bedelinin depo edilmesi için idareye süre verildiği, 06.11.2018 tarihli celsede 1067 ada 101 parsel sayılı taşınmaz yönünden 393.505,79.TL, 1067 ada 9 parsel sayılı taşınmaz yönünden 284.039,31 TL olmak üzere toplam 677.545,10 TL kamulaştırma bedelinin depo edilmesi için davacı idareye 2942 sayılı Kanun'un 10 ncu maddesinin sekizinci fıkrası gereğince 15 günlük kesin süre verildiği, kesin süre ihtarını içeren tutanağın 14.11.2018 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiği, bedel depo edilmediğinden davanın reddine karar verildiği anlaşılmakla daha önce verilen sürelerde depo edilmesi gereken bedel ile son verilen sürede depo edilmesi gereken bedel farklı olduğundan iki kez süre verildiğinin kabulü mümkün olmayıp, Mahkemece 06.11.2018 tarihli celsede bedelin blokesi için verilen sürenin kanunda yazılı ilk süre olduğunun kabulü ile davacı idareye yeniden ikinci bir süre verilmesi gerektiğinin düşünülmemesinin hatalı olması sebebiyle istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 05.10.2021 tarihli ve 2021/283 Esas, 2021/520 Karar sayılı kararı ile bozmaya uyulmak suretiyle kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin yüksek olduğunu, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, taşınmazın arsa niteliğinde olmadığını ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin düşük olduğunu, bilirkişi raporunun yeterli olmadığını, düzenleme ortaklık payı kesintisinin hatalı olduğunu, yasal faize hükmedilmesinin enflasyon karşısındaki zararını gidermeyeceğini, faize hükmederken kamu alacakları için öngörülen en yüksek oranda faize hükmedilmesi gerektiğini, kamulaştırmadan arta kalan kısımlarda oluşan değer düşüklüğü oranının çok düşük belirlendiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi ile 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki Adana ili, Yüreğir ilçesi, ... Mahallesi 1067 ada 101 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşan 134 parsel, 1067 ada 9 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşan 132 parsel sayılı taşınmazların zeminine 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal kıyaslaması yapılarak, üzerindeki ağaçlara ise maktuen değer biçilmesinde ve kamulaştırılan bölümlerden arta kalan bölümlerde değer kaybı uygulanmak suretiyle, adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesi yerindedir.

3. 01.08.2023 tarihli ve 32266 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı ile 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kanun’un 24.04.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun’un 5 inci maddesiyle değiştirilen 10 uncu maddesine 11.04.2013 tarihli 6459 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesiyle eklenen dokuzuncu fıkrası iptal edilmiştir.

4. Eldeki dava 01.08.2023 tarihinden önce açılmıştır. Anayasa’nın 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan; “İptal kararları geriye yürümez.” hükmü ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun; “Her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine…” gerekçesini içeren 28.11.1956 tarihli ve 15/15 sayılı kararı ile; “Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukukî duruma göre karara bağlanır.” genel hukukî prensibini hâvi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.05.2017 tarihli ve 2017/3-990 Esas, 2017/954 Karar sayılı kararları nazara alındığında fark kamulaştırma bedeline 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasından başlamak üzere yasal faiz uygulanması yerindedir.

5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

16.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.