Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5297 E. 2024/1925 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tarafların kat maliki oldukları ana gayrimenkulde bağımsız bölümlerin arsa paylarının değerleriyle orantılı olup olmadığı ve yeni arsa paylarının tapu siciline tescili.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının kat irtifakı tesisi işlemlerinde vekâleten temsil edildiği ve bağımsız bölümlerin değeriyle orantılı arsa payı verilmediğine ilişkin iddiasını ispatlayamaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 54. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/68 Esas, 2023/404 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 6. Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/1124 Esas, 2019/645 Karar

Taraflar arasındaki bağımsız bölümlere özgülenen arsa paylarının düzeltilerek tapuya tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20.02.2024 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı vekili Avukat ... gelmiş, davalılar vekilleri duruşmaya katılmamıştır.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; toprak sahipleri olarak müvekkili ...'in % 40 pay sahibi, ...'in % 30 pay sahibi, ...'ın % 15 pay sahibi, ...'ın % 15 pay sahibi hissedarları olduklarını, İstanbul ili, Beşiktaş ilçesi, ... Mahallesinde kain ve tapuda 24 pafta, 48 ada 10 parsel sayıda kayıtlı taşınmazın üzerindeki binanın yıkılıp, yeniden yapılması için müteaahhit "... İnşaat Dekorasyon Ltd. Şti." ile Beyoğlu 25. Noterliğinde düzenlenen 27.11.2012 tarihli ve 52095 yevmiye numaralı işlemle "Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi" imzaladıklarını, daha sonra müteahhidin toprak sahiplerinin muvafakatini alarak sözleşmenin yenilenmesi suretiyle Beyoğlu 25. Noterliğinde düzenlenen 21.04.2014 tarihli ve 17409 yevmiye numaralı işlemle Devir Sözleşmesi ile işin "... Tasarım Uygulama Yapı San. Tic. Ltd. Şti"ne devir edildiğini, müteahhit olarak sözleşmenin tarafının "... Tasarım Uygulama Yapı San. Tic. Ltd. Şti" olduğunu, sözleşme uyarınca müteahhidin toprak sahiplerinden bir bedel talebinde bulunmaksızın 9 parsel sayılı taşınmazı satın alarak ve toprak sahiplerine hissedarı oldukları taşınmaz ile tevhidinden sonra oluşacak arsa üzerine % 50 hissesi toprak sahiplerine, %50 hissesi müteahhide ait olmak üzere her katta 2 bağımsız bölüm olmak üzere 10 bağımsız bölümden oluşan 5 katlı bir bina inşaa edilecek, binadaki müteahhide ait olacak bağımsız bölümlerin aynı cephede, toprak sahiplerine ait olacak bağımsız bölümlerin aynı cephede yer alacağını, müteahhit tarafından vekâletnamelere istinaden kat irtifakı tesis edildiğini, önceden müteahhit tarafından kendisine 2 adet daire verileceği sözünün verildiği daha sonra ise % 40 hisseye sahip bulunan müvekkiline 1 daire verildiğinin öğrenildiğini, müteahhidin yıkılan binadaki dairelerin konumunu, m²lerini, şerefiye durumlarını ve arsa paylarını dikkate almadan sözleşme ve eklerine aykırı olarak bir paylaşıma gittiğini, müteahhit tarafından yapılan paylaşımın tüm kat ve bağımsız bölümler açısından sözleşme ve eklerine aykırı yanlış ve adaletsiz olduğunu, dava konusu binadaki tüm dairelerin tapu kayıtlarına ihtiyati tedbir konulmasına, dava konusu taşınmazdaki arsa payları paylaşımları ile müvekkiline ait arsa payının tespitine yapılacak tespitler doğrultusunda arsa paylarının düzeltilmesi ile tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... Tasarım Uygulama Yapı San. Tic. Ltd. Şti vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; davacı ve davacının kardeşi olan diğer davalıların ise müvekkili şirket arasında Beyoğlu 25. Noterliğinin 27.11.2012 tarihli ve 17409 yevmiye numaralı işlem ile "Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi" yapıldığını, davacı ve kardeşlerine ait olan 10 nolu parselin 87,50 m² alana sahip olduğunu, yasal şartlarda bu parselin üzerine 5 daire yapmak mümkün iken davalı şirketin 10 nolu parselin bitiştiğinde bulunan 14 nolu parseli Milli Emlak Müdürlüğünce ihale yolu ile almak suretiyle iki parseli birleştirmek suretiyle her katta 2 daire olmak üzere 10 daireden oluşan bir bina inşaa ettiğini, bu duruma sözleşmenin taraflarının rıza göstermiş olduklarını, sözleşme gereği toprak sahiplerine isabet eden dairelerin binanın sağ cephesinde yer aldığını, müteahhide ait dairelerin ise sol tarafta kaldığını, ancak bu haliyle bina yapıldığında müteahhide ait dairelerin bitişiğinde diğer davalı ... ye ait 17 nolu parsel bulunduğundan bu cepheye cam açma imkanı olmadığından ve bu durumun müteahhidi zorunlu olarak ... ile anlaşma yapmak zorunda bıraktığını, bunun sonucunda da müteahhidin ... ile de anlaşarak 3 parseli birleştirerek inşaatı yapmış olduğunu, adı geçene ait parselin dahil edilmesiyle de bodrum kata fazladan 2 daire yapma imkanı doğduğunu, yeni duruma göre davacı ve kardeşlerine isabet eden 2 nolu dairenin toprak altında kalacak iken 1. kat konumuna, toprak hizasında kalan 4 nolu dairenin ise 2. kat konumuna geldiğıini, bu şekliyle de bu dairelerin değer kazandığını, müvekkilinin inşatı fazlasıyla eksiksiz olarak tamamlayarak toprak sahiplerine teslim etitğini, toprak sahipleri arasındaki paylaşıma kadar her şeyin normal gittiğini, kardeşler arasındaki paylaşımdan hoşnut olmayan davacının olayda hiçbir kusuru olmayan müvekkili şirketi de olayın içine çekmek için bu davayı açtığını, davacının kendi dairesinin küçük olduğu iddiasının kesinlikle doğru olmadığını, bu durumun projenin ve mahalinde yapılacak incelemeler sonucu anlaşılabileceğini, müvekkili şirket adına olan dairelere tedbir konulması halinde müvekkil şirketin uğrayacağı zararın telafisinin mümkün olmayacağını, davacının müvekkili ... Tasarım Uygulama Yapı San. Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı daireler üzerine konulmasını istediği tedbir talebinin reddine, yargılama yapılarak haksız ve mesnetsiz açılmış olduğu ileri sürülen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalılar ... vd. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacının davasına dayanak yaptığı maddi vakıaların sulh hukuk mahkemelerinin görevli olmadıklarını, davacının iddiasında müvekkillerine yöneltilmiş bir kusur veya yanıltmanın söz konusu olmadığını, davacının kat irtifakı kurulmasında bilgi sahibi olmadığı yönündeki iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, müteahhidin davacıya Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi hükümleri haricinde sözlü olarak taahhütte bulunduğu iddiasının dürüstlük ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğu gibi yasal olarak da mümkün olmadığını, davacının taşınmazdaki bağımsız bölümler üzerinde konum itibarıyla şerefiye farkı olduğu iddiasının ise dava dilekçesindeki açıklamaların çeliştiğini, davacının iddialarının teknik anlamda sağlıklı bir incelemeye tutulduğunda ve sözleşme hükümleri gereğince müteahhit tarafından satın alınacak arsalardan pay ve hisse talep edilemeyeceği gerçeği karşısında haklılığının tereddütlü olduğunu, aksi kabul edilse bile müvekkillerinin dava ve talep haklarınnı şimdilik saklı tuttuklarını, davacının dava dilekçesi ekinde uzman görüşü olarak sunduğunu bildirdiği raporun müvekkillerine tebliğ edilmediğini, bu sebeple de bu raporun içeriği olan tespit ve değerlendirmeleri kabul etmelerinin mümkün olmadığını, davacının haksız ve yasal dayanaktan yoksun davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava açmakta hukuki yararları olduğunu, Mahkemece dava açmakta hukuki yararları olmadığı gerekçesiyle davalarının reddedildiğini, davalı müteahhit tarafından arsa payı paylaşımının hatalı yapılması sonucu hak kaybına uğradığını, dava konusu uyuşmazlığın binanın anlaşmalara uygun şekilde yapılmaması değil müteahhitin kat irtifakını toprak sahipleri arasındaki mevcut arsa payı dağılımını ve toprak sahipleri ile müteahhit arasındaki imar artışı dahil %50 %50 hisse paylaşımına uygun tesis etmemesi olduğunu, 27.11.2012 tarihli sözleşme tarafı 10 nolu parselde yer alan taşınmazın toprak sahipleri arasındaki arsa payı paylaşımının, müteahhit ve toprak sahipleri arasında arsa payı paylaşımının hatalı yapılması, davacı müvekkili adına kaydedilen 11 nolu bağımsız bölümdeki %7 oranındaki arsa payı azalması nedeniyle hak kaybına uğradığını, Mahkemece tüm bu hususları göz ardı ederek davanın ret reddilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasınıı, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının kat irtifakı tesisi işlemini vekâleten yaptırdığı, bağımsız bölümlerin değeriyle orantılı arsa payı verilmediğine ilişkin hususun ispat edilmediği, böylece Mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın eksik inceleme neticesinde verildiğini, haklılığın dosya kapsamı ile ispatlandığını, davanın nitelendirilmesinin hatalı yapıldığını, arsa paylarının düzeltilmesi gerekmesine rağmen istinaf taleplerinin incelenmediğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tarafların kat maliki oldukları ana gayrimenkulde bağımsız bölümlerin arsa paylarının değerleriyle orantılı olup olmadığının tespiti ile yeni arsa paylarının tapu siciline tesciline ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu anagayrımenkulde 2016 yılında kat irtifakı tesis edildiği hususunda uyuşmazlık yoktur.

3. Davacı kat malikinin kat irtifakı tesisi işlemlerinde vekâleten temsil edildiği dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Yukarıda yapılan açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.