Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5376 E. 2023/11960 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun mülga 17. maddesi uyarınca idare adına tescili talebinin reddine ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile verilen tescil kararı, davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırma bedelinin ödendiği, tezyidi bedel davası açılmakla tebligatın tamamlanmış sayılacağı, taşınmazın gerçek yüzölçümünün belirlendiği ve paya ilişkin infaza elverişli karar verildiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1438 Esas, 2023/286 Karar

KARAR : Esastan ret/ Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/824 Esas, 2021/309 Karar

Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalılar vekilinin başvurusunun esastan reddine, davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; dava konusu İstanbul ili, Arnavutköy ilçesi, ... Mahallesi 134 ada 55 parselin (eski 852 parsel) idarece kamulaştırıldığını, kamulaştırma bedellerinin yatırıldığını ve noter tebligatlarının çekildiğini, taşınmaz malikince Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/650 Esas, 1998/524 Karar numaralı dosyası ile davacı idare aleyhine tezyidi bedel davası açıldığını, mahkeme sonucu hükmedilen bedelin de ödendiğini, tebliğe rağmen tapu malikinin ferağ işlemini yaptırmadığından taşınmazın idare adına tescil edilemediğini beyanla, söz konusu taşınmazın her türlü takyidattan arındırılmış olarak davacı idare adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne; İstanbul ili, Arnavutköy ilçesi, ... Mahallesi 134 ada 55 parsel (eski 852) sayılı taşınmazın davalı muris ... adına olan tapu kaydının 7.700,00 m²lik kısmının iptali ile davacı idare adına tapuya kayıt ve tesciline, bakiye 100,11 m²nin davalı uhdesinde bırakılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı idare istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, davalılar idare lehine ferağ vermediğinden, davayı da kabul etmediğinden lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, takyidatlardan ari olarak karar verilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

2.Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazda yapılan kamulaştırma işlemlerinin usulüne uygun olup olmadığının mahkeme tarafından resen tespit edilmesi gerekli iken bu hususta bir tespit yapılmadan karar verildiğini, davalı idarenin kamu yararını gözetmek yerine keyfiyetle hareket ederek hem davalıların malını 26 sene ellerinden alıp hem bu sürede kamulaştırma işlemlerini bitirmemesi, hem ihtiyaca ilişkin bir işlem veya tesis yapmaması hem de tapu iptali ve tescil davası açarak taşınmazın kendi adına tescilini istemesinin mülkiyet hakkının açık ihlali olduğunu, bu hususta Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde davacı aleyhine 2021/206 Esas sayılı dosya ile açılan davanın devam ettiğini, davacı idare tarafından geri alım hakkı kullandırılmaksızın keyfiyetle işlem tesis edilmesi ve üstüne mahkeme tarafından tapu iptali ve tescile karar verilmesinin usul, kanun ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamından Çatalca 2. Noterliğinin 09.08.1996 tarihli ve 06532 yevmiye sayılı kamulaştırma belgelerinin tebliğine ilişkin belgenin arkasında kamulaştırma belgelerinin 26.08.1996 tarihinde muhatabın (muris ...'in) kendisine tebliğ edildiği açıklanıp, bu beyanın altında, belirtilen noterin imzası ve mührüne yer verildiği görüldüğü gibi anılan murisin Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/650 Esas, 1998/524 Karar sayılı dosyasıyla bedel artırım davası açtığı, Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatlarına göre bedel artırım davası açılmakla da tebligat işlemlerinin tamamlanmış sayılacağı ayrıca davacı tarafça dosyaya kamulaştırma bedelinin ödenmesine ilişkin bir kısım evraklar sunulduğu ve Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde bu davanın davalıları vekili tarafından davacı idare aleyhine açılan 2021/206 Esas sayılı dosyaya ibraz edilen dava dilekçesi ile 31.08.2022 tarihli beyan dilekçesinde anılan vekilin taşınmazın kamulaştırma işlemlerinin tamamlanmadığı, usulünce noter tebligatı yapılmadığı gibi idare adına tescil işlemlerinin de gerçekleştirilmediği, kamulaştırılan taşınmazın kamulaştırma amacına uygun olarak kullanılmazsa geri alma hakkının doğacağı da nazara alınarak müvekkile ödenen kamulaştırma bedelinin müvekkilce idareye iadesiyle kamulaştırmanın iptali veya taşınmazı geri alma hakkının kullandırılmaması nedeniyle 100,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müvekkile ödenmesine, bu mümkün değilse idare lehine tapu siciline konulan 31/B şerhinin kaldırılmasına, bu da mümkün değil ise taşınmazın bulunduğu alanın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca imar planları yapılması nedeniyle değişen şartlar dikkate alınarak taşınmazın kamulaştırma bedelinin yeniden tespit edilerek bedel artırımı yapılması ile şimdilik 100,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müvekkile ödenmesine karar verilmesinin talep edildiği, dolayısıyla kamulaştırma bedelinin ödendiği hususunun davalı tarafça da kabul edildiği anlaşıldığından somut olayda tescil talebi için ilgili maddedeki yasal koşulların oluştuğu tespit edildiğinden davalılar vekilinin istinaf istemi yerinde görülmediği, ancak 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesine dayanan tescil davasının yenilik doğurucu nitelikte olmadığından karar harcı ve vekâlet ücreti maktu alınıp ayrıca, bu davalarda, davalı taraf ilk celsede davayı kabul etmez ve ferağ vermez ise, yargılama gideri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulacağından davalılar lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi, davayı kabul etmeyenler yönünden ise davacı taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden ve kamu düzeni yönünden yapılan incelemeye göre ise; hakim, doğru ve infaz sırasında duraksamaya neden olmayacak biçimde, infazı kabil hüküm oluşturmak zorunda olduğundan bilirkişi raporunda taşınmazın tamamının kamulaştırma sahasında kaldığı, yenileme işlemi neticesinde parselin gerçek yüzölçümünün 7.800,11 m² olarak tespit edildiği belirtilmiş olup bu durumda parselde kamulaştırılıp, bedeli ödenen, dava dilekçesinde de tapu iptal tescil talep edilen kısmının 7.700,00 m²ye karşılık geldiği, fakat Mahkemece yapıldığı şekilde m² yönünden verilen bir tapu iptal tescil kararının infazının mümkün bulunmadığı nazara alındığında bedeli ödenen kısma düşen davalı taraf hissesinin iptali ile davacı taraf adına tescili, bakiye hissenin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; kamulaştırma işlemlerinin usulüne uygun yapıldığına dair gerekli araştırmanın İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmadığını, davalıların murisleri vefat ettiği halde tebligatlar vefat eden kişiye yapılmış gibi gösterildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile kamulaştırma işlemleri usulüne uygun olsa bile kamulaştırmanın kesinleşmesi için bedelin ödenmesi gerektiğini, ilk kamulaştırma işlemleri üzerinden 20 yılı aşkın bir süre geçtikten sonra taşınmazın bedeli ödendiği belli olmadığı halde davacının tapu iptali ve tescil talebinde bulunmasının ve bu talebin mahkemede kabul görmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, keza bu kadar uzun süre tapu tesciline lüzum görülmemesinin bir kaç ihtimali ortaya çıkardığını kamulaştırılmak istenen taşınmaza ihtiyaç kalmamış veya hiç ihtiyaç olmamış, kamulaştırılmak istenen taşınmaz atıl, eylemsiz ve işlemesiz bırakılmış olduğundan mevzuat gereğince maliklere geri alım hakkı kullandırılması gerektiğini idare tarafından müvekkillere geri alım hakkı kullandırılmadan tapu iptali ve tescil talebinde bulunulmasının usul, kanuna ve hakkaniyete aykırı olduğunu, Anayasa Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları,Yargıtay kararları incelendiğinde bu durumun açıkça mülkiyet hakkının ihlali olduğunu, davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin de ayrıca usule aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu İstanbul ili, Arnavutköy ilçesi, ... Mahallesi 134 ada 55 parselin (eski 852 parsel) sayılı taşınmazın idarece kamulaştırıldığını, kamulaştırma bedelinin bloke edildiğini, noter tebligatlarının çekildiğini, dava konusu parsel için taşınmaz maliki tarafından Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/650 Esas, 1998/524 Karar sayılı dosyası ile idare aleyhine tezyidi bedel davası açıldığını ve mahkeme kararı sonucu hükmedilen bedelin müvekkil idarece ödendiği, böylece kamulaştırmanın kesinleştiği anlaşılmıştır.

3.Davaya konu taşınmazın yenileme işlemi neticesinde parselin gerçek yüzölçümünün 7.800,11 m² olarak tespit edildiği belirlendiğinden, taşınmazın kamulaştırılıp, bedeli ödenen, dava dilekçesinde de tapu iptal tescil talep edilen kısmının 7.700,00 m²'ye karşılık geldiği gözetilerek paya ilişkin infaza elverişli karar verilerek idare lehine vekâlet ücretine hükmedilip davayı kabul etmeyen davalılar lehine hükmedilen vekâlet ücretinin kaldırılmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.

4.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... vd.'den peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın ilk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.