Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5411 E. 2023/11899 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı idare ile davalı tapu malikleri arasında kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyularak verilen kararda karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan hususların yeniden incelenmesine imkan olmadığı gözetilerek, davacı idarenin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/488 Esas, 2023/4 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, Bornova ilçesi, ... köyü 39 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu yerin arsa vasfında olup bedelinin çok yüksek olduğu, taşınmazın gerçek değerinin tespiti ile tespit edilen bedel doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 12.05.2016 tarihli ve 2015/503 Esas, 2016/221 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 12.05.2016 tarihli ve 2015/503 Esas, 2016/221 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece yapılan inceleme sonucunda; taşınmazın kuru tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 5 uygulanması gerekirken, bu oranın % 6 kabulü ile az bedel tespiti, dava konusu taşınmazın konumu, bilirkişi raporunda belirtilen özellikleri ve yüzölçümü dikkate alındığında % 350 oranında objektif değer artışı uygulanması gerekirken, % 200 oranında objektif değer artışı uygulayan bilirkişi raporu doğrultusunda eksik bedele hükmedilmesi, kabule göre tespit edilen kamulaştırma bedeli acele kamulaştırma bedelinin altında kaldığından, fark kamulaştırma bedelinin davacı idareye iadesine ilişkin hüküm kurulmaması doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 08.07.2021 tarihli ve 2020/54 Esas, 2021/274 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin 08.07.2021 tarihli ve 2020/54 Esas, 2021/274 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairece yapılan inceleme sonucunda; Mahkemece kısa kararda dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedeli 423.919,04 TL olarak tespit edildiği hâlde, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında kamulaştırma bedeli 428.070,18 TL olarak tespit edildiğinden kısa karar ile gerekçeli kararda çelişkili karar verilmesi doğru olmadığı gibi, kabule göre de mahkemece verilen ilk karar davalı ... tarafından temyiz edilmediğinden, ilk kararda tespit edilen kamulaştırma bedeli, kararı temyiz etmeyen davalı yönünden kesinleşmiştir. Bu durumda ilk kararı temyiz etmeyen davalı yönünden ilk kararda tespit edilen bedeli davacı idare lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğundan bozmadan sonra sadece ilk kararı temyiz eden davalıların payı hesaplanarak bu miktarın bloke ettirilip adı geçenlere ödenmesine ve ilk kararı temyiz etmeyen davalı yönünden bozmadan önceki miktara göre hüküm kurulması ve ilk kararda tespit edilen bedel acele kamulaştırma dosyasında tespit edilen bedelden daha düşük olduğundan, aradaki farkın davacı idareye iadesi gerektiği düşünülmeden, yazılı şekilde ilk kararı temyiz etmeyen davalı yönünden acele kamulaştırma dosyası ile tespit edilen bedel üzerinden karar verilmesi, kamulaştırma bedelinin davalı tapu maliki ...’a ödenmesine ve payı üzerindeki ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına karar verilmekle yetinilmesi gerekirken, yazılı şekilde ipotek alacaklısına ödemesine karar verilmesi, doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin yüksek ve hatalı hesaplandığını, faiz bitiş tarihinin hatalı belirlendiğini, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.