Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5435 E. 2023/11345 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın arsa mı yoksa tarım arazisi mi olduğu ve buna göre bedelinin nasıl hesaplanması gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın vasfının doğru tespiti yapılmadan ve buna uygun hesaplama yöntemi kullanılmadan kamulaştırma bedelinin belirlenmiş olması, eksik inceleme nedeniyle bozmayı gerektirmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/239 Esas, 2023/390 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/938 Esas, 2017/825 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Bursa ili, Nilüfer ilçesi, ... Mahallesi 2542 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın bedelinin idarece düşük hesaplandığını, taşınmazın gerçek değerinin tespit edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hatalı olduğunu ve bilirkişi raporuna yaptıkları itirazların değerlendirilmediğini, kapitalizasyon faiz oranının %4 olmasının hatalı olduğunu, objektif değer artışı hesaplanmaması gerektiğini, taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planı bulunmadığını ve parselin çevresinin meskun mahal olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın arsa vasfında olduğunu, arsa olduğu için emsal karşılaştırılması yapılarak değer tespiti gerekirken arazi olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu,dava konusu taşınmaza komşu aynı ada 1 parsel sayılı taşınmaza arsa olarak değer biçildiğini, komşu 2681 ada 1 parsel sayılı taşınmazın Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin 2019/10403 Esas sayılı dosyasında arsa olarak değerlendirildiğini, belirlenen bedelin düşük olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri ve yöre koşullarına uygun münavebe ürünleri uygulanmak suretiyle net gelir yöntemine göre değer biçilmesi ve taşınmaz sulu tarım arazisi niteliğinde olduğundan % 4 oranında kapitalizasyon faiz oranı uygulanması yerinde olduğundan taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Dava konusu taşınmazın değeri tespit edilirken öncelikle arsa mı yoksa arazi mi olduğunun belirlenmesi gerekir. Taşınmazın değerlendirme tarihi olan 30.11.2016 tarihinde 1/1000 ölçekli uygulama imar planı içinde olup olmadığı, değilse belediye veya mücavir alan sınırları dahilinde bulunup bulunmadığı, belediye hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı ve etrafının meskun mahal olup olmadığı, en yakın yerleşim birimlerine, kamu kurum ve kuruluşlarına olan uzaklığının ne olduğu hususları Belediye Başkanlığından sorulup alınacak yazı cevabına göre taşınmazın vasfı belirlendikten sonra taşınmazın niteliğine göre oluşturulacak bilirkişi eşliğinde mahallinde yapılacak keşifte; Arsa olduğunun tespiti hâlinde, 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca taşınmazın bedelinin değerlendirme gününden önceki yakın tarihte yapılan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.

4. Bu durumda, taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi için, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak denetime elverişli rapor sonucuna göre ve idarece düzenlenen 09.10.2012 tarihli kıymet takdir raporunda dava konusu taşınmaza arsa olarak değer biçildiği gibi, dava konusu taşınmaza yakın mesafede bulunan 2681 ada 1 parsel sayılı taşınmaza Kasım 2016 değerlendirme tarihi itibarıyla Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/654 Esas, 2017/317 Karar sayılı dosyasında arsa olarak 1.103,00 TL/m² belirlendiği ve Dairemizin 2019/10403 Esas, 2020/11611 Karar sayılı ilamıyla uygun bulunduğu da dikkate alınarak bu nitelendirme ve bedellerden ayrılma nedenlerini de içerir şekilde bilirkişi raporu alınmak suretiyle hüküm kurulması,

5. Tarım arazisi olduğunun belirlenmesi hâlinde ise 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca; o yörede mutad olarak ekilen münavebeli ürünleri ve münavebeye alınan ürünlerin dekar başına verim miktarları Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğünden, değerlendirme tarihi olan 2016 yılı dekar başına üretim masrafları ile hasat dönemindeki ortalama toptan kg satış fiyatlarının da ilgili resmî kuruluşlardan sorulmasından sonra taşınmazın olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net gelirine göre bedel tespiti gerekirken, eksik inceleme ile açıklanan hususlarda değerlendirme yapılmadan taşınmaza değer biçen rapor doğrultusunda yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

6. Kabule göre de; tespit edilen bedel yasal faiziyle depo edildiği halde, hükümde mükerrer ödemeye sebebiyet verecek şekilde yeniden yasal faize hükmedilmesi doğru değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan, temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davacı idare ve davalılardan peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.