"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/950 Esas, 2022/2683 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/468 Esas, 2020/13 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Bursa ili, Nilüfer ilçesi, ... Mahallesi ... ada 2 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı hâlde fiilen yol olarak el atıldığını, bu nedenle taşınmazın el atılan kısmının bedelinin yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; uzlaşma dava şartının yerine getirilmediğini, mahkemenin görevli olmadığını, davanın husumetten reddi gerektiğini, kamulaştırmasız el atma şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne, 10.000,00 TL'nin dava tarihinden yasal faizi ile alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına, dava konusu taşınmazda davacı adına kayıtlı 77/2400 pay ile ilgili olarak tapu kaydının iptali ile payın davalı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bedelin düşük belirlendiğini, kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bursa Büyükşehir Belediye Meclisinin 20.09.2012 tarihli ve 983 sayılı kararı ile imar planlarında kamu sosyal donatı alanı olarak ayrılan alanların 10.000 m² ve üzeri olanların kamulaştırma, düzenleme ve tasarruflarının Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından 10.000 m² altında olanların İlçe Belediyeleri tarafından yapılmasına karar verildiği dikkate alınarak davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, fiili el atma söz konusu olmayan ve fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen kısmın bedeline hükmedilmesinin hatalı olduğunu, emsalin uygun olmadığını ve idare adına tescil edilecek alanların hükümde açıkça gösterilmediğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırmasız el atılan arsa niteliğindeki taşınmaza, mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yöntemine uygun şekilde değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmasında hata yapılmamasına, taşınmazın 148,43 m²lik kısmına yol ve park yapılmak sureti ile fiilen de el atıldığının anlaşılması, imar planında rekreasyon ve yol alanı olarak düzenleme yapılarak davacının mülkiyet hakkının kullanımının engellenmesi söz konusu olmakla fiilen el atma ve hukuki el atma kapsamında proje bütünlüğü bağlamında el atılmayan kısımların değerine de hükmedilmesi doğru olup sorumlu idarenin davalı olduğu, taşınmazın lokasyonuna göre ve aynı yöreden geçen dosyalarda tespit edilen emsal fiyata göre m² birim fiyatının adil ve makul olduğu anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve kanuna aykrılık tespit edilmediğinden taraf vekillerin istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin bir numaralı alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazların değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) Ek 1 inci maddesi:
“Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır. (İptal: Anayasa Mahkemesinin 20.12.2018 tarihli ve E.: 2016/181 K.: 2018/111 sayılı Kararı ile)” ''(Ek cümle 16.11.2022-7421/3 md.) Bu süre içinde belirtilen istemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından mülkiyet hakkından kaynaklı bedele ilişkin açılacak davalar adli yargıda görülür''
5. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde, taşınmazın stabilize malzeme dökülmek suretiyle yol ve otopark olarak fiilen el atılan kısmı ile proje bütünlüğü gereği fiilen atılmayan, ancak imar planında rekreasyon alanında kalan bölümün bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davacı vekilinin tüm, davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4.Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 501,63 m²lik kısmına stabilize malzeme dökülmek suretiyle yol (Taşlıpare Sokak), (C) harfi ile gösterilen 4.124,70 m²lik bölümüne stabilize malzeme dökülmek suretiyle otopark olarak kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığı ve (B) harfi ile gösterilen 5.564,03 m²lik bölümüne ise proje bütünlüğü kapsamında el atıldığı anlaşılmakla (A) harfi ile gösterilen kısmın tapu kaydının davacının payı oranında iptali ile yol olarak terkinine, (C) ve (B) harfi ile gösterilen kısımların tapu kaydının davacının payı oranında iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde dava konusu taşınmazın tamamındaki davacı payının tapu kaydının iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı vekilinin tüm, davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3.İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinin hükümden tümüyle çıkartılarak yerine “Dava konusu Bursa ili, Nilüfer ilçesi, ... Mahallesi ... ada 2 parsel sayılı taşınmazın hükme esas alınan 28.02.2019 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 501,63 m²lik kısmına stabilize malzeme dökülmek suretiyle yol (Taşlıpare Sokak), (C) harfi ile gösterilen 4.124,70 m²lik bölümüne stabilize malzeme dökülmek suretiyle otopark olarak kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığı ve (B) harfi ile gösterilen 5.564,03 m²lik bölümüne ise proje bütünlüğü kapsamında el atıldığı anlaşılmakla (A) harfi ile gösterilen kısmın tapu kaydının davacının 77/2400 payı oranında iptali ile yol olarak terkinine, (C) ve (B) harfi ile gösterilen kısımların tapu kaydının davacının 77/2400 payı oranında iptali ile davalı idare adına tapuya tesciline ” cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.