"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2539 Esas, 2023/643 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/200 Esas, 2022/81 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın her paydaş için değeri kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun'un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun'un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Davacı ... haricindeki davacılar yönünden hüküm altına alınan bedel Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla, işbu davacılar yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı idare vekilinin, davacı ... ile ilgili olarak gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dava dilekçesinde; Kocaeli ili, Dilovası ilçesi, ...-1 Mahallesi 395 ada 162 parsel sayılı taşınmaza fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın 25.11.1975 tarihli kamu yararı kararı ile kamulaştırmaya tabii tutulduğunu, o tarihte malikleri adına gönderilen tebligatların bila tebliğ iade edildiğini, maliklerden ...’un idareye müracaatı sonrasında taşınmazdaki 32/48 payının müvekkil kurum lehine terkin edildiğini, diğer maliklerin idareye müracaat etmediklerini ve tezyidi bedel davası açmadıklarını, 30 günlük hak düşürücü süre içinde dava açılmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın 25.11.1975 tarihli kamu yararı kararı ile kamulaştırmaya tabii tutulduğunu, o tarihte malikleri adına gönderilen tebligatların bila tebliğ iade edildiğini, maliklerden ...’un idareye müracaatı sonra taşınmazdaki 32/48 payının müvekkil kurum lehine terkin edildiğini, diğer maliklerin idareye müracaat etmediklerini ve tezyidi bedel davası açmadıklarını, 30 günlük hak düşürücü süre içinde dava açılmadığını, taşınmazın tarla vasfında olduğunu, emsal taşınmazın doğru alınmadığını, emsal karşılaştırmasının uygun yapılmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planında karayolu yol kuşağında ve yeşil alanda kaldığı, kadastral parsel niteliğinde olduğu, Kadastro Genel Müdürlüğünün parsel sorgulama sistemi üzerinden incelenen konumu da dikkate alındığında arsa vasfında kabul edilmesinde isabetsizlik görülmediğini, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın vergi rayiçlerinin uyumlu olduğu neticeten; bilirkişi heyetince taşınmazın arsa vasfında olduğunun kabulü ile emsal incelemesi yapmak suretiyle 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci ve 12 inci maddeleri çerçevesinde taşınmazın değerini belirlemeleri ve buna göre bilirkişilerin dava konusu taşınmazla emsal taşınmazın konum, nitelik ve vergi beyanları itibarıyla karşılaştırma yaparak benzer özellikleriyle üstün ve eksik yanlarını da belirtmek ve her iki taşınmazı kıyaslamak suretiyle dava konusu taşınmazın değerini belirlemelerinde isabetsizlik bulunmadığını, örnek dosyalar dikkate alındığında m² birim bedelinin uygun olduğundan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmaza el atıldığını kabul etmediklerini, el atma tarihinin kesin olarak belirlenmediğini, davalı lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesinin gerekçesinin anlaşılamadığını, taşınmazın arsa vasfında olmadığını, emsal taşınmazın doğru alınmadığını, emsal karşılaştırmanın uygun yapılmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un geçici 6 ncı maddesinin birinci, ikinci ve altıncı fıkraları.
3. 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmaza fiilen el atılmış olduğu, 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi, aynı bölgeden Dairemize intikal eden dosyalar dikkate alındığında yerindedir .
3. Dosyadaki bilgi ve belgelere taşınmaza 1983 yılından önce el atıldığından maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi yerindedir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı İdare Vekilinin ... Haricindeki Davacılara İlişkin Temyizi Yönünden;
Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,
B. Davalı İdare Vekilinin Davacı ...'e İlişkin Temyizi Yönünden;
Davalı idare vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.