"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2105 Esas, 2022/3305 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; İzmir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 376 ada 41 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 08.07.2020 tarihli ve 2019/586 Esas, 2020/311 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelden acele kamulaştırma dosyasında tespit edilen bedelin mahsubu ile fark bedelin üçer aylık vadeli hesaba alınmasına ve davalı tarafa karar kesinleştiğinde ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 13.01.2022 tarihli ve 2020/1986 Esas, 2022/70 Karar sayılı kararı ile kapama zeytin bahçesi niteliğindeki taşınmaza net gelir metoduna göre değer biçilmesinin doğru olduğunu, davacı idarenin istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde görülmediğini; ancak dava konusu taşınmazın nitelikleri ile daire incelemesinden ve Yargıtay denetiminden geçen dosyalar itibarıyla %50 objektif değer artışı uygulanması gerektiği, kamulaştırmadan arta kalan kısmın kullanım amacı, yüzölçümü ve geometrik güzergâhı dikkate alındığında bu bölümde %10 değer kaybı olacağı ve İlk Derece Mahkemesince üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına ve karar kesinleştiğinde davalıya ödenmesine karar verilen bedelin, Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan, 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı uyarınca derhâl ödenmesi yönünden yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 13.01.2022 tarihli ve 2020/1986 Esas, 2022/70 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; kapama zeytin bahçesi niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği; ancak dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi raporlarında belirtilen özellikleri dikkate alınarak, belirlenen m² birim fiyatı üzerinden %100 oranında objektif değer artışı uygulanması gerekirken, daha düşük oranda uygulanmak suretiyle eksik bedel tespit edildiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın tüm özellikleri ve bulunduğu konumu dikkate alındığında %100 değer artışı uygulamasını gerektirecek nitelikte bir parsel olmadığını, yakın parseller hakkında açılmış ve kesinleşmiş olan diğer kamulaştırma dava dosyalarında %50 oranında değer artışı ilave edildiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu parselin tamamının 5.205,58 m² kamulaştırılan alanın 2.879,81 m² olduğunu, kamulaştırılmadan sonra taşınmazın iki parçaya bölünerek arta kalan kısımda küçüleceğinden değerinini olumsuz etkileneceğini, taşınmazın konumu dikkate alındığında objektif değer artışının en az %500 ve %4 kapitalizasyon oranı uygulanması gerektiğini, zeytin verim miktarı ve zeytin satış fiyatının düşük fiyattan dikkate alınmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, dosya kapsamında dava tarihi itibarıyla ... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden gelen veri bulunmadığını, raporun denetime elverişli olmadığını, fark bedelin usulüne uygun sürede yatırılmadığını, bedelin tamamının nakit ve peşin olarak ödenmesi gerektiğini, bedelin parça parça ödendiğini enflasyon karşısında bedelin çok düşük olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kapama zeytin bahçesi niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi, adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
11.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.