Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5504 E. 2023/12808 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar ile davalı idare arasında, imar uygulaması sonucu oluşan parseller üzerinde kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İmar uygulaması sonucu oluşan yeni parsellerin tapu kaydı zemine uygulanıp davalı idarece fiilen el atılıp atılmadığının, fiili el atma olmasa dahi imar planındaki kamuya özgülenme durumunun devam edip etmediğinin tespit edilmemesi ve buna göre sorumlu idarenin belirlenerek karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1040 Esas, 2021/2188 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 10. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/94 Esas, 2020/193 Karar (Birleştirilen İstanbul Anadolu 32. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/281 Esas, 2020/323 Karar ve İstanbul Anadolu 21. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/451 Esas, 2020/97 Karar ... dosyaları)

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı idare vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 29.11.2022 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü taraf vekilleri duruşmaya katılmadıklarından incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verilmiştir.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra verilen geri çevirme kararı üzerine gelen dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili asıl ve birleştirilen dosyaların dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, ... ilçesi, ... (...) Mahallesi 746 ada 1 parsel ... taşınmaza fiilen yol ve tretuvar yapımı nedeniyle kamulaştırma yapılmadan davalı ... tarafından el atılmış olduğunu taşınmazın imar planında da kamuya özgülü olduğunu belirterek belirlenecek tazminatın davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın “Riskli Alan" ilân edildiğini, sorumluluğun Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına ait olduğunu, Aplikasyon Krokisine göre 3460,859 m²lik (746,37 m² park + 2714,822 m² yol) kısmın kamu eline geçmesi gereken alanın toplamı olduğunu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı aleyhine bu taşınmaza ilişkin ... ve Uygulama İmar Planlarının iptali için dava açıldığını istinaf aşamasından geçerek Danıştayda temyiz safhasında bulunduğunu, mevcut planların geçerli olduğunu, bir el atma varsa bunun sorumlusunun Bakanlık olduğunu, aynı parsele ilişkin İstanbul Anadolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/257 Esas ... dosyasında dava açıldığını, bu dosya ile birleştirilmesini talep ettiğini, taşınmaza fiilen el atılmadığını, bu nedenle davanın esas ve husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın bulunduğu alanın riskli alan ilân edildiğini, yetki ve sorumluluğun Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında olduğunu, husumetin de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına ait olduğunu, müvekkili bakımından davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, çok hisseli mevzuata aykırı yapılaşmanın olduğunu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı aleyhine iptal istemiyle açtıkları reddedilen davanın temyiz incelemesi için Danıştay'da bulunduğunu ve sonucunun beklenmesi gerektiğini, kamulaştırmasız el atma davalarında el atan idarenin kamulaştırma yetkisine sahip olması gerektiğini, oysa müvekkili idarenin dava konusu taşınmaza ilişkin kamulaştırma yetkisi bulunmadığını, bu nedenle davanın esasa girilmeden reddi gerektiğini, davacılardan ...'nın aynı taşınmazlara ilişkin İstanbul Anadolu 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/469 Esas ... dosyasında kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açtığını, davadan feragat ettiğini, bu nedenle de eldeki davanın bu davacı yönünden reddedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre hukukî ve fiili el atılan bölümler yönünden proje bütünlüğü gözetilerek belirlenen el atma bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ( 6100 ... Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ... kararının ilgili bölümü şöyledir; “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa ... olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmişahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar ... kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 6100 ... Kanun’un 165 inci maddesi.

5. 3194 ... İmar Kanunu'nun (3194 ... Kanun) 18 inci maddesi.

6. 2942 ... Kamulaştırma Kanunu'nun 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.

2. Dava konusu taşınmazda 3194 ... Kanun'un 18 inci maddesi uyarınca imar uygulaması yapıldığı, dava konusu 746 ada 1 parselden ifrazen oluşan dava konusu 746 ada 64, 65 ve 66 parsel ... taşınmazların kayıtlarının kapatıldığı ve davacıların 3517 ada 1 parsel ... taşınmazdan hisselendirildiği anlaşıldığından, en son imar uygulamasına ait şuyulandırma cetvelleri ilgili Belediyeden istendikten, dava konusu taşınmazın imar uygulaması sonucu hangi parsellere gittiğini gösterir tüm gitti kayıtlarıyla birlikte tapu kayıtları ilgili Tapu Müdürlüğünden getirtildikten, imar uygulaması sonucu yeni oluşan parsellerin imar planındaki özgülenme amacı ilgili Belediye Başkanlığından sorulduktan ve şuyulandırma öncesi ve sonrası çaplı krokiler ilgili Kadastro Müdürlüğünden getirildikten sonra, davacının yeni parsellerde malik olduğunun tespiti hâlinde mahallinde yeniden keşif yapılarak, imar uygulaması sonucu oluşan yeni parsellerin tapu kaydı zemine uygulanıp yeni oluşan parsellere davalı idarece fiilen el atılıp atılmadığı, fiilen el atılmasa bile, dava konusu taşınmazların imar planındaki konumu, kamuya tahsisli alan olarak ayrılıp ayrılmadığı araştırılıp kamuya özgülenme durumunun devam ettiği anlaşıldığı takdirde, fiili el atmanın gerçekleştiği kabul edilerek sorumlu idare de belirlenerek esas hakkında, aksi hâlde konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı idare vekilinin temyiz isteminin kısmen kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesinin kararının BOZULMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.