Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5584 E. 2024/99 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar, imar uygulaması neticesinde bedele dönüştürülen payları için takdir edilen bedelin artırılmasını talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, imar uygulamasına konu taşınmaz üzerindeki paylarının bedelini artırma istemiyle açtıkları davanın, davacıların imar uygulamasına dahil edilen payları olmadığından reddine karar verilmiş, ancak 6745 sayılı Kanun'un 35. maddesi gereğince vekalet ücretinin maktu olarak hesaplanmasının hatalı olması gözetilerek Yargıtay, vekalet ücreti hesabının düzeltilmesi suretiyle mahkeme kararını düzelttirip onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/275 Esas, 2022/529 Karar

KARAR : Ret

Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığının artırılması davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, ... ilçesi, Kemalpaşa Mahallesi 1480 ada 3 parsel sayılı taşınmazın, davalı idarece imar uygulaması nedeniyle bedele dönüştürülen kısmına takdir edilen bedelin artırılmasını karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin idare mahkemesi olduğunu, kamulaştırma bedelinin hak düşümüne uğradığını, talep edilen alacağın da zamanaşımına uğradığını, değerlendirmenin uygulama tarihine göre yapılması gerektiğini, davalı ... ile yapılan anlaşma uyarınca kendisine ödeme yapıldığını ileri sürerek davanın esastan reddini, aksi takdirde uygulama tarihi itibarıyla değer takdirinin yapılmasını talep etmiştir.

III.MAHKEME KARARI

Mahkemenin 18.02.2020 tarihli ve 2018/390 Esas, 2020/100 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; ...'nın malik olduğu 1875,85 metrekare yüzölçümlü ... ilçesi eski 12 pafta, 735 parsel sayılı taşınmaz 10.09.1997 tarihli ve 6115 sayılı Belediye Encümeni kararı ile imar uygulamasına girerek uygulama neticesi 607,95 metrekaresi düzenleme ortaklık payı kesintisinden sonra 751,37 metrekaresinin 1480 ada 3 parsel sayılı taşınmazdan verildiğini, 516,53 metrekare yerin bedele dönüştüğü, imar uygulamasının iptali sonrası 06.02.2013 tarihli ve 179 sayılı Belediye Encümeni kararı ile aynı yerde yapılan imar uygulamasında bu kez bu süre içinde 751,37 metrekare yüzölçümlü 1480 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kat irtifaklı bina yapıldığından ...'nın hisse devri yaptığı ve aralarında davacıların da bulunduğu paydaşların imar uygulamasına fiili durum nedeni ile dahil edildiği, davacıların ipotek alacaklısı yapıldığı, 06.02.2003 tarihli imar uygulamasının, ... mirasçıları tarafından açılan ve kesinleşmiş mahkeme kararı ile iptali sonrasında 21.07.2015 tarih ve 2568/1 sayılı Belediye Encümeni kararı ile 1480 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 1875,85 metrekare yüzölçümlü olarak imar uygulamasına dahil edildiği, 552,86 metrekare düzenleme ortaklık payı kesildikten sonra 1323,19 metrekare yer tahsis edilmesi gerekirken hissedarlar adına 751,37 metrekare yer tahsis edilerek verilmeyen 571,82 metrekare alan için ... adına metrekaresi 682,86 TL'den toplam 390.473 TL ipotek tesis edilmiş, ... mirasçıları tarafından bedele dönüşen 571,82 metrekare için Bakırköy 8.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/147 Esas, 2021/168 Karar sayılı dosyasında açılan bedel artırım davası sonucu 1.235.419,00 TL bedele hükmedildiği ve kararın henüz kesinleşmediği, buna göre; davacıların 751,37 metrekare yüzölçümlü taşınmazda 1997 yılı ve sonrasında taşınmazı satın alarak malik oldukları 1480 ada 3 parselde imar uygulaması sonrası bedele dönüşen payları olmadığı bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava açıldığı tarihte davacıların hak sahibi olduğunu, bunun aksi davalı idarece ileri sürülmediği gibi buna ilişkin bilgi ve belge de bulunmadığını, kayıtların hatalı tutulduğunu bilmeyen veya bilebilecek durumda olmayan müvekkillerinin davanın reddi neticesi yargılama giderleriyle vekâlet ücretinden sorumlu tutulmamaları gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına idarece takdir edilen karşılığının artırılması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen geçici 12 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen diğer nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

3. 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 tarihli ve 29824 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesinin ikinci fıkrası ile getirilen; "Bu Kanunun geçici 6 ncı maddesinin üçüncü, yedinci, sekizinci ve on birinci fıkra hükümleri, bu madde kapsamındaki davalar ve icra takipleri için de uygulanır. Devam eden dava ve icra takipleri ise, bu madde hükümlerine göre sonuçlandırılır." hükmü uyarınca vekâlet ücretinin maktu olarak hesaplanmaması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (5) nolu bendinde yazılı ''40.800'' sayısının çıkarılmasına, yerine ''9200,00'' sayısının yazılmasına, bendin sonunda yazılı ''(harç yatırılan 270.00,00TL dikkate alınarak)'' ibaresinin tümü ile hükümden çıkarılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacılardan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,

09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.