"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/13 Esas, 2023/177 Karar
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasındaki tapu kaydının hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın ... ve Sakarya 1. İcra Müdürlüğü yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı Hazine yönünden kabulüne, birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece verilen karar davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Sakarya ili, Adapazarı ilçesi, ... Mahallesi 177 ada 92 parsel sayılı taşınmazdaki ... İnşaat Turizm Ltd.Şti adına kayıtlı bir kısım payların Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/334 Esas, 2007/407 Karar sayılı ilamıyla tapu kaydının iptaline müvekkilleri adlarına tesciline karar verildiğini, kararın 22.01.2008 tarihinde kesinleştiğini, mahkemece tedbir konulup ayrıca 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 28 inci madde şerhinin Adapazarı Tapu Müdürlüğüne gönderildiğini, ancak kesinleşmiş mahkeme kararının uygulanmadığını, kesinleşen mahkeme kararının tescili için 03.11.2011 tarihinde 2011/15513 başvuru numarasıyla Adapazarı Tapu Müdürlüğüne başvurulduğunu, çeşitli bahaneler ileri sürülerek tescil işleminin yapılmadığını, kesinleşen ilamın tescili için ikinci kez 13.11.2013 tarihinde tapuya müracaat edildiğini, tapu memurlarının tescil işlemlerini aksatmaları sebebi ile kararın neden uygulanmadığının müzekkere ile mahkeme hakimliğince sorulduğunu, ancak herhangi bir cevap verilmediğini, ... İnşaat Turizm Ltd. Şti’nin borçları sebebiyle Halk Bank A.Ş. tarafından Sakarya 1. İcra Müdürlüğünün 2008/10350 takip sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/334 Esas, 2007/407 Karar sayılı ilamıyla müvekkilleri adlarına tescile karar verilen taşınmaz hakkında icrai haciz yapıldığını, Sakarya 1. İcra Müdürlüğünün satış dosyasında taşınmazdaki 2004 sayılı Kanun'un 28 inci madde şerhinin dayanağı olan mahkeme kararının akıbetini sorduğunu, Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin anılan davada tapu kaydının iptali ve tesciline karar verildiğini, temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiğini hüküm özetinin bir örneğinin tapu müdürlüğüne gönderildiğini, icra müdürlüğüne 19.11.2012 tarihli ve 2012/580 muhabere sayılı yazı ile bildirdiğini, ancak icra müdürlüğünün bu yazıya rağmen satışı gerçekleştirdiğini, tescil için tapu sicil müdürlüğüne dosyayı gönderdiğini, tapu sicil müdürlüğünün icranın tescil kararını derhal uyguladığını, tapu müdürlüğü ve icra müdürlüğündeki memurların hatalı ve özensiz işlemleri sebebi ile Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/334 Esas, 2007/407 Karar sayılı ilamının tapuda infaz edilemediğini, zararın oluştuğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı tutup 10.000 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Hazineden tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.10.2006 tarihli ve 2006/47 Esas, 2006/325 Karar sayılı yazı ile 2004 sayılı Kanun'un 28 inci maddesine istinaden kesinleşmemiş mahkeme kararı şerhi konulduğunu, Adapazarı Tapu Müdürlüğüne 03.11.2011 tarihli ve 2011/15513 Nolu başvuruda bulunulduğu sırada talebin, Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.10.1999 tarihli ve 1999/597 Esas, yine aynı mahkemenin 06.10.1999 tarihli ve 1999/573 Esas, yine aynı mahkemenin 25.10.1999 tarihli ve 1999/629 Esas sayılı yazıları ile konulmuş tedbirlerden dolayı işleme alınmadığını, tedbirlerin terkini halinde taleplerinin karşılanacağı hususunun davacılara bildirilmek sureti ile evraklarının iade edildiğini, 13.11.2013 tarihinde Adapazarı Tapu Müdürlüğüne resmi bir başvuruda bulunulmadığını, Sakarya 1. İcra Müdürlüğünün 29.11.2013 tarihli ve 2008/10350 Esas sayılı tescil bildirimi ile Adapazarı Tapu Müdürlüğüne 02.12.2013 tarihinde cebri satış kararının infazı için müracaat edilmiş olup cebri satış kararında bahsedilen tedbirlerin mahkemece mürtefi olduğunun belirtilmesi ve taşınmaz üzerindeki takyidatların kaldırılarak alıcı adına tescili, Tapu Müdürlüğünden talep edilmiş olup işlemin tamamlandığını, davacılar tarafından 12.12.2013 tarihinde Adapazarı Tapu Müdürlüğüne 2013/21253 nolu başvuru ile Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.11.2007 tarihli ve 2007/334 Esas, 2007/407 Karar sayılı kararının infazı için müracaatta bulunulduğunu, söz konusu taşınmaz 02.03.2013 tarihli ve 1864 yevmiyeli cebri icra yolu ile satılmış olduğundan gerekli incelemelerden sonra 07.03.2014 tarihinde talebe istinaden 663 sayılı yazı ile İstanbul Tapu ve Kadastro İl Bölge Müdürlüğünden görüş sorulduğunu ve mahkeme kararının bu hali ile infaz kabiliyeti bulunmadığından taleplerinin reddedildiğinin bildirildiğini, yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğunu beyan ederek davanın esastan reddi gerektiğini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 16.04.2015 tarihli ve 2014/313 Esas, 2015/350 Karar sayılı kararı ile Mahkemece yapılan yargılama sonucu; davanın kabulü ile belirlenen tazminatın dava tarihinden itibaren faizi ile davalılardan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 16.04.2015 tarihli ve 2014/313 Esas, 2015/350 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde Hazine vekili ve dahili davalılar temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda, tazminat istemine konu taşınmazın beyanlar hanesine 18.10.2006 tarihli ve 11997 yevmiye numarasıyla "İİK’nın 28. madde şerhi: Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.10.2006 tarihli 2006/47 Esas, 2006/325 Karar sayılı yazısı" yönündeki şerhin konulduğu ve davacıların Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/334 Esas, 2007/407 Karar sayılı kararının infaz edilmesi için 03.11.2011 tarihli ve 2011/15513 başvuru numarasıyla tapuya müracaat ettikleri halde Adapazarı Tapu Müdürlüğünün, gerekli dikkat ve özeni göstermeksizin icra müdürlüğünün cebri tescil yazısına istinaden 02.12.2013 tarihinde ... adına tapuya tescil işlemini yaptığı, böylelikle davacıların zararının oluştuğu, zararın tapu dairesinde yapılan işlemden kaynaklandığı anlaşılmakla tehlike sorumluluğuna dayalı kusursuz sorumluluk şeklinde düzenlenen 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca Hazinenin tazminat ödemekle sorumlu tutulmasında isabetsizlik bulunmadığı, Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.11.2007 tarihli ve 2007/334 Esas, 2007/407 Karar sayılı ilamıyla 25.01.1994 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin ve 177 ada 92 parselin tapu kaydının iptaline, ... hakkındaki davanın reddine, 72940/1323420 payın ... üzerinde bırakılmasına, dava açmayan ...’a ait 95237/1323420 payın ... İnşaat Tur. Tic. Ltd. Şti. üzerinde bırakılmasına, 168177/1323420’şer payın ..., ..., ... adlarına, 482535/1323420 payın ... mirasçıları adlarına, 168177/1323420 payın ... mirasçıları adlarına tapuya tesciline karar verilmiş olup, anılan kararda dava açmayan ...’a ait 95237/1323420 payın ... İnşaat Tur. Tic. Ltd. Şti. üzerinde bırakılmasına karar verildiği, davacıların 177 ada 92 parselde bulunan ... İnşaat Tur. Tic. San. Ltd. Şti adına tapuda kayıtlı olan 1, 4, 10, 14 ve 16 nolu bağımsız bölümlerin ihale yoluyla ...’na satışının ve tescilinin yapılması sebebiyle paya ilişkin tazminat isteminde bulundukları halde hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.11.2007 tarihli ve 2007/334 Esas, 2007/407 K.arar sayılı ilamı gözetilmeksizin 177 ada 92 parseldeki 1, 4, 10, 14 ve 16 nolu bağımsız bölümlerdeki ... İnşaat Tur. Tic. Ltd. Şti’ne ait arsa paylarının tamamı üzerinden piyasa koşullarına göre dava tarihi itibarıyla tazminat belirlendiği ancak tazminatın usulune uygun belirlenmediği,177 ada 92 parselde bulunan ... İnşaat Tur. Tic. San. Ltd. Şti adına tapuda kayıtlı olan 1, 4, 10, 14 ve 16 nolu bağımsız bölümlerin yer aldığı bina 1999 depreminde yıkıldığından uzman bilirkişiler huzuruyla keşif yapılıp Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.11.2007 gün 2007/334 Esas, 2007/407 Karar sayılı ilamıyla arsa sahiplerinden ...’a ait 95237/1323420 payın ... İnşaat Tur. Tic. Ltd. Şti. üzerinde bırakılmasına karar verildiğinden, anılan ilamda yükleniciye ait olupta iptaline ve davacı gerçek kişiler adlarına tescile karar verilen pay oranları gözetilerek 02.12.2013 tarihi itibarıyla emsal incelemesi ve kıyaslaması yöntemiyle gerçek zararın belirlenmesi, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi hatalı olduğundan kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B.Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 24.10.2019 tarihli ve 2018/251 Esas, 2019/350 Karar sayılı kararı ile asıl davanın ... ve Sakarya 1. İcra Müdürlüğü yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı Hazine yönünden kabulüne, birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 24.10.2019 tarihli ve 2018/251 Esas, 2019/350 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; bozma öncesinde verilen karar davalı Hazine tarafından temyiz edilmiş olup ilk kararda tespit edilen metrekare birim bedeli, kararı temyiz etmeyen davacılar yönünden kesinleşmiştir. Mahkemece verilen ilk kararda dava konusu taşınmazın metrekare birim bedelinin 2.200,00 TL olarak belirlendiği ve bu kararın da davacılar vekilince temyiz edilmediği nazara alındığında, bu kararda esas alınan metrekare bedelinin davalı Hazine lehine usuli kazanılmış hak oluşturacağı gözetilmeden bozmadan sonra 2.542.00 TL metrekare bedeli üzerinden fazla bedel tespit edilmesi hatalı olduğundan kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D.Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile asıl davanın ... ve Sakarya 1. İcra Müdürlüğü yönünden pasif husumet yokluğu nedeni ile usulden reddine, ... yönünden kabulü ile bedelin dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte bu davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, birleştirilen davanın kısmen kabulüne belirlenen tazminatın asıl dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı ... Hazinesinden tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; Hazinenin sorumlu tutulabilmesi için tapu sicilinin tutulması sebebiyle meydana gelen bir zararın olması gerektiği, ortada zarar doğacak bir eylemin olmadığını, illiyet bağının bulunmadığı, davanın zamanaşımından reddinin gerektiğini, kararın bu haliyle infaz kabiliyetinin bulunmadığını, belirlenen bedelin fahiş olduğunu, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli olmadığını, uygun emsal alınmadığını, emsal kıyaslamasının hatalı olduğunu, usul ve kanuna aykırı kararın bozulması gerektiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi.
3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 - 383 Esas, 2009/517 Karar sayılı kararında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.
4. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.
5. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla arsa niteliğinde olduğunun kabulü ile dava konusu taşınmaza emsal kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi ve taşınmazın gerçek bedelinin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3.Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazınılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
15.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.