Logo

5. Hukuk Dairesi2023/5651 E. 2023/12017 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, davalı idarenin kamulaştırmasız el koyduğu iddia edilen taşınmazın bedelinin tahsili istemiyle açılan davada, dava şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaz için kamulaştırma davası açılıp kabul edildiğinden, kamulaştırmasız el atma davasının konusuz kaldığı, bu nedenle davanın konusuzluk nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1600 Esas, 2023/137 Karar

KARAR : Esastan ret/Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Doğubayazıt 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/46 Esas, 2020/27 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili ile davalı Ticaret Bakanlığı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı Ticaret Bakanlığı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili ile davalı Ticaret Bakanlığı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; davaya konu Gürbulak hududu Şimalen, Sarısu ve Cenuben Keleman Tepesi çevrili Doğubayazıt Tapu Sicil Müdürlüğünde 1944 tarih, C-17, Sf-87, Sıra 21'de kayıtlı tapulu taşınmazın davacıların murisi adına kayıtlı olduğunu, taşınmazın bir kısmına 1976 yılında davalı idare tarafından gümrük sahası yapılmak suretiyle kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini ve ecrimisil bedelini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırmasız el atma şartlarının bulunmadığını, davacının zararının oluşmadığını, davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davacılar vekili ile davalı Ticaret Bakanlığı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava tarihinden kamulaştırma tarihine kadar ki süreç içerisindeki zararın hesaplanarak tespit edilen bedelinin müvekkillerine ödenmesi gerektiğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı Ticaret Bakanlığı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın konusuz kalması nedeniyle reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkil idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın konusuz kaldığından dolayı karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş ise de dava konusu taşınmazın mülkiyet ihtilafına ilişkin kadastro davasının (Doğubeyazıt Kadastro Mahkemesi 1997/199 Esas sayılı dosya) derdest olduğu ve taşınmazın malikinin netleşmediği ve yine 1976 yılında açılan meni müdahale davasının (1976/149 Esas, 1991/343 Karar) Yargıtay Hukuk Genel Kurul kararı ile reddine karar verildiği, dosya içerisinde mevcut 2016/360 Esas, 2018/84 Karar sayılı kamulaştırma dosyası ile sadece 112 ada 2, 3, 4, 5 parseller yönünden karar verildiği birlikte değerlendirildiğinde; kamulaştırmasız el atma davasının açılabilmesi için kamulaştırılmasız el atıldığı iddia edilen taşınmazın tapu malikinin davacı olması veya mülkiyetinin davacıya ait olduğuna dair kesinleşmiş mahkeme ilamı bulunması gerektiği, oysa dava konusu taşınmazların mülkiyet konusu ihtilaflı olduğundan dolayı davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmediğinden bir kısım davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı Ticaret Bakanlığı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine ilişkin yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davacılar vekili ile davalı Ticaret Bakanlığı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı Ticaret Bakanlığı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davalı Ticaret Bakanlığı vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dava konusu taşınmazla ilgili olarak el atma nedeniyle taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsili istemli davanın yargılaması devam ederken davalı idare tarafından aynı taşınmaza ilişkin olarak kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açıldığı, davanın kabulüne karar verildiği anlaşıldığından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerekirken hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı Ticaret Bakanlığı vekilinin tüm, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine

2. Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulüne, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesinin kararının BOZULMASINA,

Davacılardan peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, davalı Ticaret Bakanlığı haçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.