"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2121 Esas, 2023/229 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/93 Esas, 2022/76 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... dışında kalan davacılar payına düşen kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelinin, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla, davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... dışında kalanlar payına düşen tazminat bedeli yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı idare vekilinin davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... payına düşen kamulaştırmasız el atmadan ... tazminat bedeli yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; dava konusu Antalya ili, Muratpaşa ilçesi, ... Mahallesi, 5534 ada 2 parsel ... taşınmaza davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde pazar yeri olarak fiilen el atıldığını, davacıların taşınmazda paydaş olduklarını bu nedenle taşınmazın el atılan kısmının bedelinin yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süre aşımı ve husumet yokluğundan reddini, aksi takdirde idarenin herhangi bir kusuru bulunmadığından tazminat isteminin reddini, haksız ve dayanaksız açılan davanın usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu taşınmazın parselasyon işleminin Antalya 3. İdare Mahkemesinin 2019/680 Esas ... kararı ile iptal edildiğini, bu aşamada taşınmaza ilişkin değerlendirme yapmanın ileride telafisi zor durumlara neden olabileceğini, hesaplamanın taşınmazın tamamı üzerinden değil davacı hissedarların hissesi oranında yapılması gerektiğini, davanın süre aşımı, husumet, koşulları bulunmadığından reddi gerektiğini, hükmedilen tazminat miktarının hatalı ve fahiş belirlendiğini, emsal taşınmazın satış fiyatının iki satışın fiyatları ortalaması alınarak tespit edildiğini, dava konusu taşınmazın vergi değerleri ile emsal taşınmazın vergi değerleri arasında fahiş fark bulunduğunu, bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayalı ve hatalı düzenlendiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmaza pazar yeri yapılmak suretiyle kamulaştırma olmaksızın fiilen el atıldığı, dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli imar planı içerisinde kalması nedeniyle arsa vasfında kabul edilerek emsal araştırma yöntemi ile değerinin tespiti yoluna gidilmesinde yöntem olarak isabetsizlik bulunmadığı, taşınmazın bulunan m² değerinin ve tazminat miktarının taşınmazın bulunduğu konum itibari ile uyumlu olduğu anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 ... Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ... kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa ... olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar ... kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 ... Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 ... Kanun) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmaza 2942 ... Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Eldeki davada taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonra el atılmıştır. 7421 ... Kanun ile 2942 ... Kanun’a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrası; “Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” şeklinde düzenlenmiştir. 2942 ... Kanun'un 6487 ... Kanun'la değiştirilen Geçici 6 ncı maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları; "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle ve Anayasa'nın 2 ncı ve 35 inci maddelerine aykırı bulunarak 13.03.2015 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarihli ve 2013/95 Esas, 2014/176 Karar ... kararıyla iptal edilmiştir. 2942 ... Kanun'da 04.11.1983 tarihinden sonraki fiili el atmalara ilişkin başkaca bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar ... kararlarından alan 04.11.1983 tarihinden sonra fiilen el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekâlet ücretinin nispi olarak uygulanması gerektiğinden 2942 ... Kanun'un Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrasının uygulanma imkanı bulunmamaktadır.
Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının nispi harca ilişkin bölümüne dokunulmaksızın istinaf isteminin şeklî olarak esastan reddine karar verildikten sonra istinaf harcının maktuya çevrilerek nispi harcın bakiyesinin iadesine karar verilmesi suretiyle 1983 sonrası fiili el atma nedeniyle açılan tazminat davalarında Ek Madde 4 gereğince maktu harç alınacağı yönünde irade ortaya konulmuş ancak kamu düzenine ilişkin ve yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gereken ve İlk Derece Mahkemesinde nispi alınan harcın 6100 ... Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin 2 numaralı alt bendi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurulması suretiyle düzeltilmesi yoluna gidilmemesi doğru değilse de Dairemizce Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi kararı bozulduğundan esastan ret hükmü tüm ferileri ile ortadan kaldırılacak olup bu husus ayrıca bozma sebebi yapılmamıştır.
5. Dava konusu taşınmazın diğer paydaşları tarafından açılan Antalya 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/342 Esas, 2020/140 Karar ... dosyası ile Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/202 Esas, 2020/391 Karar ... dosyasında aynı emsal taşınmaz esas alınarak dava konusu taşınmazın, emsal olarak alınan ...(Şirinyalı) Mahallesi 5804 ada 8 parsel ... taşınmazdan 1,28 kat daha değersiz olduğunun kabulü ile dava konusu taşınmaza değer biçildiği ve Dairemizce de uygun bulunduğundan, belirtilen dosyalarda belirlenen değer oranından ayrılma nedenleri konusunda ek rapor alınıp sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmiş olması yerinde değildir.
6. Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan hacizlerin hükmedilen bedele yansıtılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı İdarenin ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... Dışında Kalan Davacılar Payına Düşen Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat Talebine İlişkin Temyizi Yönünden;
Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,
B. Davalı İdarenin Davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... Payına Düşen Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat Talebine İlişkin Temyizi Yönünden;
1. Davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.