"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/20 Esas, 2022/253 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Şırnak ili, Uludere ilçesi, ... Beldesi ... Mahallesi köyü 238 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idarenin kıymet takdir komisyonunun dava konusu taşınmaz için belirlediği bedelin çok düşük olduğunu, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerin köy değil belde olduğunu, belediye sınırları içinde bulunduğunu ve belediye hizmetlerinden yararlandığını, dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan tüm muhdesatın bedelinin tespitini ve müvekkiline verilmesi gerektiğini ve ayrıca kamulaştırmadan geri kalan kısımların kullanılamaz hale gelmesi durumunda bu durumun saptanarak, taşınmazın tamamının bedeline hükmedilmesinin gerektiğini ileri sürmüştür.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 19.03.2014 tarihli ve 2013/95 Esas, 2014/68 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, bedelin derhal ödenmesine, dava dört ay içinde sonuçlandırıldığından yasal faiz işletilmesine yer olmadığına, tapu kaydının iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Uludere Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.03.2014 tarihli ve 2013/95 Esas, 2014/68 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; 2942 sayılı Kanun'un kıymet takdir esaslarını belirten 11 inci maddesinin birinci fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların değerinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunlu olduğu bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerektiği, bilirkişi raporunda emsalin satış değerinin gerçeği yansıtmadığından bahsedildikten sonra şifahi yapılan araştırmalara göre dava konusu taşınmazın daha değerli olduğundan bahsedilerek soyut ifadelerle denetime elverişli olmayan şekilde değer biçilmesi ve kıymet takdirinde olan ağaç bedellerine gerekçesi gösterilmeden hükmedilmemesi nedenleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Uludere Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.05.2022 tarihli ve 2017/20 Esas, 2022/253 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının harçtan muaf olduğunu, bilirkişinin usulü müktesep hakka uymadığını, dava konusu taşınmazın içerisinde sulama tesisi mevcut olmadığı halde taşınmazın sulu olarak kabul edildiğini, sulanması için yapılması gereken masrafların düşürülmediğini, kapitalizasyon faiz oranının bölgenin şartlarına göre %7 olarak kabul edilmesi gerektiğini, herhangi bir gerekçe gösterilmeden % 20 oranında objektif değer artışı uygulanmasının doğru olmadığını, taşınmaza hem meyve bahçesi bedeli, hem de zemin bedeli takdir edildiğini, zemin bedelinin düşürülmesi gerektiğini, üzerindeki yapılar kamulaştırma kamu yararı kararının son ilan tarihinden sonra yapıldığını ve 2942 sayılı Kanun'un 25 inci maddesi gereği kamu yararı kararının ilan tarihinden sonra yapılan taşınmaz üzerindeki yapı ve mütemmim cüzlerin bedelinin ödenmemesi gerektiğini, yapıların yaşı 10 ve üzeri gösterilmesine rağmen bu yaşta olmadıklarını, yapıların yeni yapıldığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ve 12 nci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
10.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.